-İnsan Haklarını YenidenDüşünmek-
Nobel Akademik Yayıncılıktarafından Haziran 2019’da basılan Hakkın Elinden Tutmak isimli eserim,iki bölümü hariç Mart 2015-Nisan 2019 tarihleri arasında Diriliş Postasıgazetesinin Fikriyat sayfasında haftada bir yayımlanan çalışmalarımdan insanhaklarını ve hak ihlallerini konu edinen elliyi aşkın makalenin gözdengeçirilerek ve genişletilerek yeniden telif edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Eserlerindenistifade ettiğim yazarlara, kıymetli yorumlarıyla katkılarını esirgemeyenokurlarıma, lisansüstü öğrencilerime ve yayınevinin profesyonel kadrosunateşekkürü borç bilirim.
Adil ŞahitlikSorumluluğumuzu Üstlenip Zulümlere Mâni Olabilmek
İnsan Olabilmek başlığını taşıyan birincibölümde insanı anlamak, insanı tanımak, insan olabilmek, şahsiyet sahibi özgürbir birey olmak, iyi olmak ve bozulmaktan korunmak alt başlıkları altında yeryüzünün yönetimi kendisine emanet edileninsanı, kendimizi tanımaya gayret ediyoruz. İkinci bölümde Hakkın ElindenTutmak başlığı altında tasavvuru doğru kurmanın, mevcut nakıs insan haklarısöylem ve belgeleriyle yetinmeyip İslam insan hakları beyannamesini yazmak ve İslam’ıninsan hakları nazariyesini ortaya koymak için nitelikli bir çaba ortayakoymanın, bunun için de insan haklarını yeniden düşünmenin lüzumunu ve hakihlallerini belgeleyerek insanlık haysiyetini korumanın ehemmiyetini izahetmeye çalışıyoruz.
İhlaller Karşısında AdilŞahitler Olabilmek başlıklı üçüncü bölümde; Mısır’da İhvan-ı Müslimin liderlerine yöneliksiyasi idamları ve sistematik hak ihlallerini durdurmak için somut adımlar atmanın,İsrail’deki Filistinli tutsakların, özellikle tutsak çocuk ve kadınların maruzkaldığı ağır hak ihlallerini engellemenin, keza Suriye’de işkence gören tutsakkadın ve çocukların çığlıklarını duymanın, Çin’in Doğu Türkistan’da eritmepolitikaları kapsamında Uygurlara ve diğer Müslüman topluluklara reva gördüğü ağırhak ihlallerine mâni olmanın, son olarak Bangladeş’te Cemaat-i İslami önderineyönelik siyasi idamları durdurmanın aciliyetine dikkat çekiyoruz.
Eserin dördüncü ve son bölümündeİhlalleri Durdurup Zulümlere Mâni Olabilmek başlığı altındaHollandaörneğinde Batı’nın hak ihlallerini ortaya koymaya, Avrupa’da hızla yayılanİslamofobi/İslam düşmanlığı konusunda yayımlanan raporlara dikkat çekmeye,zulme maruz kalmanın zulmetmeye gerekçe teşkil edemeyeceğine ve olağanüstü hâl uygulamalarınınuzaması durumunda durumun olağanlaştırılarak hakkaniyet bilincinin ve hukuksisteminin nasıl sakatlanacağına vurgu yapıyoruz.
Tüm İnsanlığı Kuşatan AdilBir Evrensel İnsan Hakları Belgesi Hazırlayabilmek
Hakkın Elinden Tutmakisimli eserimizin önsözünde okuyucuya şu hususları hatırlatıyoruz:
Din ve bilim, dünya veahiret, akıl ve inanç, Allah ve insan, insan ve kâinat gibi en temelmeselelerde altın dengeyi kurabilmiş olan İslamiyet’i benimseyen biliminsanlarının, Kur’an ve Sünnet başta olmak üzere Müslüman toplumların on dörtasır boyunca üretmiş olduğu müktesebat ve uygulamaları inceleyerek insanlığamükemmel bir insan hak ve hürriyetleri beyannamesi takdim etmesi sadecemümkün değil aynı zamanda elzemdir de.
Bu eserde temas edilenbazı temel metinler başta olmak üzere on dört asır boyunca İslam âlemindeüretilmiş olan belgeler ile Allah’ın, hukukun ve toplumun hakkını korumak içinoluşturulan “Hisbe Teşkilatı” gibi kurumsal tecrübeler incelenerek bütüninsanlığı kuşatan, adil bir evrensel insan hakları belgesi hazırlamak, Müslümanaydınların önünde ertelenemez bir görev olarak durmaktadır.
Zulmü kendisine haramkılan, aynı şekilde insanlar arasında da haram kıldığını bildiren Allah Teâlâmodern dünyanın zalimlerine de hak ettikleri akıbeti yaşatmak üzere onlarıgözetim altında tutmaktadır. Hiç şüphesiz Allah Teâlâ zalim kullarına belli birvakte değin mühlet tanır, ancak onları azabıyla yakaladığında artık bu zalimleriçin asla bir kaçış imkânı yoktur!
Hakkaniyet Bilinciniİçselleştirmek ve Zalime Asla Pasif Destek Vermemek
Hakkaniyet bilinciniiçselleştirmiş ve haysiyet, şeref, namus gibi yüce değerleri benimsemişinsanların zulme sessiz kalarak zalime pasif destek vermeleri kabul edilemez.Beşerin insanlaşma sürecinde hakkaniyet bilincini kazanma düzeyi, hakkınelinden tutma davranışında ulaştığı seviyeyle ölçülür.
Müminlerin annelerindenÜmmü Seleme validemiz (r), Rasulullah’ın (sas) hanesinden çıkarken şöyle duaettiğini nakleder: “Allah’ım! Dalalete ve zillete düşmekten, zulmetmekten vezulme uğramaktan, cahillikten ve cahilce muameleye maruz kalmaktan sanasığınırım.” (Ebu Davud, 5072). Son Nebi’nin izinden giden tüm müminlerin buduayı hem kalben hem de davranışlarıyla her gün tekrar etmesi hak temellimedeni bir hayatın yeniden inşasına zemin hazırlayacaktır.
Elbette Allah Teâlâ’nın;“Zulmedenler, yakında nasıl bir devrime uğrayıp devrileceklerini bilecekler!”(Şu’arâ 26:227) vaîdi/tehdidi gerçekleşecektir. Ama insanlık onurumuzu korumakiçin bize düşen; “Cihadın en faziletlisi zalim sultana karşı hakkısöylemektir.” (Humeydî, 752) nebevi müjdesine mazhar olmak, bedelini ödemeyigöze alarak hakkın elinden tutmaktır. İnsaniyet ve hakkaniyet timsali MehmetÂkif, “Âsım” şiirinde ne kadar da veciz ifade etmiş insanlığın hakşinaslıködevini:
“Hâlık’ın nâmütenâhî adıvar, en başı: Hak.
Ne büyük şey kul için hakkınelinden tutmak!
Başta îmân-ı hakîkîgeliyor, sonra salâh,
Sonra hak, sonra sebat.İşte kuzum insanlık.
Zulmü alkışlayamam, zâlimiaslâ sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişekalkıp sövemem…
Üç buçuk soysuzun ardındazağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığaölsem tapamam!
Kanayan bir yara gördüm müyanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçıyerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git,diyemem, aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkıtutar kaldırırım!”
(Mehmet Âkif Ersoy,Safahat).
Hakkın elinden tutup onuayağa kaldıran insanın -sırtını Hak Teâlâ’ya yasladığından dolayı- şu faniâlemde çekineceği hiç kimse olamayacağını Develili ozan Âşık Seyrani (ö. 1866)şu dizelerle dile getirmiş:
“Seyrani deder ki Hak benim arkam,
Hak benimarkam da ben kimden korkam?
Fazilet ehliol isteme görkem,
Mevlâ’dankorkmayan kuldan ırak ol!”
Zamanlar ve CoğrafyalarÜstü Hakkaniyet Çağrısına Dikkat Kesilmek
Bütün bir insanlık,insanlığın bekası için hep birlikte “Son Nebi”nin şu insaniyet ve hakkaniyetçağrısına kulak vermek durumundadır:
“İnsanlar iyilik yaparlarsabiz de iyilik yaparız, zulmederlerse biz de zulmederiz diyen zayıf karakterlikimseler olmayın. Bilakis iyilik yaptıklarında insanlara iyilik yapmayı,kötülük yaptıklarında ise onlara zulmetmemeyi içinize (bir ilke olarak)yerleştirin.” (Tirmizî, Birr, 63).
Hakkın elinden tutmakgönüllü bir faaliyet türü değildir. Bilakis insanı akıllı ve tercih sahibi pekdeğerli bir varlık kılan ve sayısız nimetlerle donatan Yüce Allah’ın kesin biremridir:
“Siz ey iman edenler!Allah için, hakkı ayağa kaldırarak adâletin timsali olun ve birilerine olannefretiniz sizi adâletten sapmaya sevk etmesin! (Gerek dosta gerekse düşmanakarşı hep) âdil olun. Zira bu, takvaya (Allah’a karşı saygı vesorumluluk bilincine) en uygun davranıştır. Artık Allah’ın emirlerine kayıtsızkalmaktan sakının! Çünkü Allah yaptıklarınızdan tümüyle haberdardır.” (Mâide5:8).
“Sizinle aramızdaki şuortak ilkeye gelin: Allah’tan başkasına kulluk etmeyeceğiz, O’ndan başka hiçbirşeye ilahlık yakıştırmayacağız, Allah’ın yanı sıra başka birilerini rablerolarak kabul etmeyeceğiz!” (Âl-İmran 3:64).
“Doğrusu Biz elçilerimizihakikatin apaçık belgeleriyle gönderdik; onlarla birlikte Kitab’ı ve insanlığıadaletle ayakta tutsun diye mizanı indirdik…” (Hadid 57:25).
“Allah, size emanet edilen(şey)leri ehil olanlara tevdi etmenizi ve her ne zaman insanlar arasındahüküm verecek olsanız adaletle hükmetmenizi emreder. Allah’ın sizeyapılmasını tavsiye ettiği (şey), mutlaka en güzel (şey)dir: Allah, kesinlikleher şeyi işitendir, her şeyi görendir.” (Nisa 4:58).
“Ey imanda sebat edenler!Siz Allah’a yardım ederseniz (O’nun koyduğu ilkelere riayet ederseniz), O dasize (hakkı korumada) yardım eder ve adımlarınızı sağlamlaştırır.” (Muhammed47:7).
Sorumluluk bilincininzirvelerinde dolaşmış olan merhum Âkif’in bir asır öncesinde gözlemlediği utançverici tabloda aradan geçen yüz yedi yıla rağmen yeterli bir iyileşmeolmamasında bizim payımız ne kadar diye nefis muhasebesi/ öz eleştiri yapmamızgerekmez mi?
Beşerin hakka refikolmak için vicdânı,
Beşerriyyetle berâberyürümektir şânı.
Yürümez dersen eğer, rûhugider İslâm’ın;
O yürür, sen yürümezsen,ne olur encâmın? (…)
Dâhilîdir sadme… Hâriçtendeğil… Aslâ değil!
Sonra, olmaz ez-kazâ dünyâdabir şey, böyle bil!
Nâgehânî lâfzının ma’nâsıyoktur, herzedir:
En beyinsizler bu istikbâlizîrâ kestirir. (…)
Zulme tapmak, adli tepmek,hakka hiç aldırmamak;
Kendi âsûdeyse, dünyâyansa, baş kaldırmamak!
Ahdi nakzetmek, yalansözden tehâşî etmemek;
Kuvvetin meddâhı olmak,acizi hiç söyletmemek!
Mübtezel birçok merâsim:İnhinâlar, yatmalar,
Şaklabanlıklar, riyâlar,muttasıl aldatmalar;
Fırka, milliyet, lisannâmıyla dâim ayrılık;
En samîmî kimseler beynindeen ciddî açık;
Enseden arslan kesilmek,cebheden yaltak kedi…
Müslümanlık bizden evvel böylezillet görmedi!
Hâlimiz bir inhilâl etmişvücûdun hâlidir;
Rûh-i izmihlâlimiz ahlâkınizmihlâlidir.
Sâde bir sözdür fakathikmetlerin en mücmeli:
Bir halâs imkânı var: Ahlâkımızyükselmeli,
Yoksa pek korkunç olurkatmerleşip hüsrânımız…
Çünkü hem dünyâ gider, hemdin, eğer yapmazsanız.
20 Haziran 1329 (3 Temmuz1913)
(Mehmet Âkif Ersoy,Safahat).
Muhatapları insanhaklarını yeniden düşünmeye davet ettiğimiz Hakkın Elinden Tutmak isimlieserimizi tanıtmak için hazırladığımız bu yazımızı kitabın arka kapağına yerleştirdiğimizşu mesajla bitirelim:
Çıkara odaklanan ‘beşer’indeğer yüklü ‘insan’a dönüşme sürecinde kat ettiği mesafe, hakkaniyet bilincindeve hakkın elinden tutma davranışında ulaştığı seviyeyle ölçülür. Haksahibi ile hakkı gasp edeni ayırt etmek insanın doğuştan getirdiğiyetenekleriyle başarabildiği bir merhaledir. Ancak insanlık haysiyetinikoruyabilmek için bu kadarı yeterli olmayıp zalimin haksızlığını dilegetirme ve mazlumun hakkını savunma erdemini de gösterebilmek gerekmektedir.
Mevcut nakıs insan haklarıbelgeleriyle yetinmemeye, insan haklarını yeniden düşünmeye, hakkaniyetduygusunu yüceltmeye ve hak ihlallerine el birliğiyle mâni olmaya dikkat çekenbu eser, ihlaller karşısında adil şahitlik yapmak suretiyle zalimin zulmüneortak olmayı reddetmeye ve en yakınlarımız aleyhine bile olsa adalettenşaşmamaya çağırmaktadır.
İstisnasız bütün insanlığıkuşatan, hakkaniyeti ve adaleti içselleştirmiş yeni bir ‘evrensel insan haklarıbeyannamesi’ hazırlamak, özellikle Müslüman aydınların önünde ertelenemez birgörev olarak durmaktadır.
İnsanlık hak vehaysiyetini koruyup kollama uğrunda içtenlikle bedel ödeyen büyük insanlaraithaf ettiğim bu eserin, hakikaten çok kısa bir süre için misafir olduğumuzyerkürede hak temelli medeni bir sosyal hayatın inşası uğrunda harcanançabalara bir nebze olsun katkı yapmasını diliyorum.
Çabalarımızın vedualarımızın nihai gayesi; “tüm övgülerin âlemlerin Rabbi Allah’a mahsusolduğunu” hem söylem hem de eylem düzleminde bihakkın ikrar edebilmektir.
Hakkın, hakikatin vehakkaniyetin sorumluluğunu üstlenmenin insan olmanın bizatihi kendisi olduğununbilincine varan ve her şart ve ortamda hakkı üstün tutan insanların çoğalmasıve el birliğiyle yeryüzünün yönetimini üstlenmeleri niyazıyla…
Kaynak:
Güngör, F. (2019). HakkınElinden Tutmak: İnsan Haklarını Yeniden Düşünmek. Nobel AkademikYayıncılık, 1. Basım: Ankara, Haziran 2019, Beşerî Bilimler Yayın No: 144,ISBN: 978-605-7846-48-8, 382 s. 13,5×21,5 cm.
https://www.nobelyayin.com/detay.asp?u=15455,01.08.2018.
HAKKIN ELİNDEN TUTMAK, İNSAN HAKLARINI YENİDEN DÜŞÜNMEK, FETHİGÜNGÖR, NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK, BEŞERÎ BİLİMLER YAYIN NO: 144, ISBN:978-605-7846-48-8, SAFAHAT, MEHMET ÂKİF ERSOY, İNSANLIK HAYSİYETİNİ KORUMAK,HAKKANİYET BİLİNCİ, ADİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU, ZULME MÂNİ OLMAK, MISIR, İHVAN-IMÜSLİMİN SURİYE, İSRAİL, FİLİSTİN, BANGLADEŞ, CEMAAT-İ İSLAMİ, SİYASİ İDAMLAR,ÇİN’DE HAK İHLALLERİ, DOĞU TÜRKİSTAN, ERİTME POLİTİKALARI, UYGURLAR,