Geri kalan STK'lar, yasanın Rusya'daki baskıcı mevzuatla benzer olduğunu savunarak bu düzenlemeyi reddetti ve yasanın ifade özgürlüğünü ve demokrasiyi tehdit ettiğini ileri sürdü. Yeni yasa, gelirlerinin %20'sinden fazlasını yabancı bağışçılardan alan STK'ların kendilerini "yabancı bir gücün çıkarlarını güden" kuruluşlar olarak kaydetmesini zorunlu kılıyor. Bu koşulu yerine getirmeyen kuruluşlar, 8.399 Euro'yu aşan para cezaları ve ardından aylık 6.712 Euro'luk ceza ile karşı karşıya kalacaklar.
Sosyal Adalet Merkezi Program Direktörü Guram İmnadze, yaptığı açıklamada, “Kayıt yaptıran tüm kuruluşlar, bu yasanın ve kaydın değerleriyle çeliştiğini belirtiyor. Kendi istekleriyle değil, kısa vadede varlıklarını sürdürebilmek için kayıt oldular” dedi.
Avrupa Birliği, yasanın Gürcistan’ın AB'ye katılma yolundaki ilerlemesini tehlikeye atabileceği konusunda uyardı.
Yasal Mücadele Sürüyor
Yasa, Gürcistan Anayasa Mahkemesi'nde çeşitli sivil toplum örgütleri ve muhalefet milletvekilleri tarafından hukuki olarak itiraz ediliyor. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de, yasanın ülkenin AB ve NATO’ya katılma taahhüdüne aykırı olduğunu öne sürerek Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
Muhalefet partileri, 26 Ekim'deki parlamento seçimlerini kazanmaları halinde yasayı yürürlükten kaldırma sözü verirken, iktidar partisi ise yasanın şeffaflık ve hesap verebilirliği artırmayı amaçladığını savunuyor.