Ayasofya’nın Zincirleri Gevşedi, Peki Ne Zaman Kırılacak?
Şu anda ayakta olan Ayasofya Camii, aslında Ayasofya adıyla yapılan yapıların üçüncüsüdür. Günümüzdeki Ayasofya ise altı yıl içinde tamamlanarak 27 Aralık 537’de hizmete açılmıştır.
Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüş, Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden sonra ise günümüze kadar hiç çökmemiştir.
Evliya Çelebi, İstanbul’un fethinden birkaç yıl önce yine bir depremde zarar gören Ayasofya’nın kuzey tarafını tamir etmek üzere Ali Neccâr adındaki Türk mimarın Edirne’den İstanbul’a gelerek Ayasofya’yı tamir ettiğini,Ayasofya için minarelerin kaidesini de hazırladığını söyler.
29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul’un fethi müyesser olunca Ayasofya, usulden olduğu üzere şehrin en büyük kilisesi olarak camiye çevrilir. Oldukça harap durumdadır ve onarılıp güzelleştirilerek günümüze kadar gelmesi sağlanır.
Fatih Sultan Mehmet Han, ilk namazını Ayasofya’da kıldıktan sonra camiyi kendi hayratının ilk eseri olarak vakfeder ve ilk Cuma namazını da Ayasofya Camii’nde kılar.
Fatihi Sultan Mehmet Han, Ayasofya Camii’nin ve vakfının korunmasına ilişkin bir de vakfiye yayımlar ve bu vakfiyede şöyle vasiyet eder:
“Her kim benim bu mâbedimi camilikten çıkarıp başka bir şeye çevirirse Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onun üzerine olsun! Onlar, hiç hafiflemeyen bir azâbın içinde kalsınlar! Öyle ki, yüzlerine bakan ve kendilerine şefaat eden hiç kimse bulunmasın!..”
Ancak Fethin sembolü olarak Sultan’ın kılıç hakkı olan ve vakıf eseri statüsünde bulunan Ayasofya Camii, önce restorasyon bahanesiyle kapatılır, sonrasında ise kiliseye çevrilme tartışmaları yapılır. Yaklaşık 500 yıl boyunca cami olarak hizmet veren Ayasofya,kiliseye çevirmeye cesaret edemeyenler eliyle 1934 yılında ani bir kararla müzeye dönüştürülür.
24 Kasım 1934 tarihli 1589 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Müzeye çevrilen Ayasofya Camii; o günden beri mahzundur, Müslümanlara dargındır, milletimize kırgındır.
Yaklaşık 500 yıl boyunca minarelerinden ezanlar, kürsülerinden vaazlar, Kuranlar eksik olmayan Ayasofya Camii;86 yıldır secde eden Müslüman’a, Kuran’a, ezana hasrettir. Müslümanlar da atalarının yadigârı camiyi koruyamamanın, ona sahip çıkamamanın utancı içindendir.
Düşünün ki Avrupalı, Amerikalı gelip İslam beldelerini yağmalıyor, İsrail Kudüs’ü başkent ilan ediyor, Filistin’i komple işgal ediyor; biz hâlâ dünya dengeleri, reel politik, başımıza ne gelir vb. bahanelerle anamızın ak sütü gibi helal olan camimizi açamıyoruz.
29 Mayıs 2020Cuma günü Ayasofya’nın açılıp orada Cuma namazı kılınacağına dair büyük umutlarımız vardı. Reis’in bize bir müjde vereceğini umuyorduk. Demek ki henüz vakti gelmemiş ya da Ayasofya’ya layık değiliz ki o müjdeye nail olamadık. Ancak İstanbul’un Fethi’nin 567. Yıldönümü hatırına Ayasofya’da Fetih Suresi okunacak!..
Yeterli değil ama önemli bir adım… İnşallah Ayasofya’nın yeniden fethinin ipuçları, önemli işaretleri ve adımları bunlar!..
Atam Fatih Sultan Mehmet Han’a Rabbim rahmet eylesin ve fethin sembolü Ayasofya Camii’nin fetih ruhuyla açıldığı günleri görmeyi nasip eylesin!..
İnnâfetahnâ leke fethan mubînâ… (Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.) (Fetih-1)
Eksiklerimizi tamamlamayı nasip eyle Allah’ım!..
İstanbul’un Fethi’nin 567. yılı mübarek olsun!..
Bekliyoruz Ayasofya’ya bilet yerine abdestle girip namaz kılacağımız günleri!..
Rabbim, tez zamanda nasip eylesin inşallah!..