Kendi ifadeleriyle, Türkiye’de beşyüz, altıyüz kişiyi istihdam eden, müdürlerinin altında Audi A6 otomobil olan, İSO ve Capital dergilerinde yer alan bir işadamı olan Fahrettin Ulusoy’un ‘Hayatımdan Satırlar’ isimli kitabı Şubat 2019 tarihinde çıkmış.

Fahrettin Ulusoy, yine kendi ifadeleriyle küçük bir zahireci dükkânından bu seviyelere muhakkak çok çalışmanın yanı sıra, dürüstlük ve güler yüzlülüğüyle geldiğini yazıyor.

Ve fakat dost biriktirmeyle gurur duyan Fahrettin Bey’in eli kalem tutanlar arasından hiç dostu yok herhalde ki, kitap hakkında müspet veyahut menfi, iyi ya da kötü hiçbir değerlendirme yazısı yer almadı matbuat ve internet camiasında.

Ben kitabı, 1963 yılından günümüze, özelde Samsun, genelde Türkiye’nin başta ekonomik, sonrasında siyasi ve sosyal dokusu, yakın tarihi aynı zamanda genç işadamı ve girişimcilere tecrübi fikirler ve bilgiler vermesi bakımından önemli buluyorum.

Babasının Kınalıoğlu soy ismini askerdeki tabur komutanından etkilenerek ‘Ulusoy’ olarak değiştirdiğini yazan Fahrettin Ulusoy’un kitabı, zikrettiği isimlerin pek çoğunun halen hayatta, bahsi geçen yerler ve olayların herkesin ilgilendirecek ve bir dönemin ticari ve siyasi fotoğrafını başarılı bir şekilde çekmiş olması bakımından da dikkate değer.

Üzerinde biraz daha çalışılmış olsaydı Türkiye’de yokluğu hissedilen iktisadi romanlarından biri olabilme potansiyeline sahip kitap, dil savrukluğu, sayfa düzeni ve tasarım eksikliğiyle hak ettiği alakayı bulamamış da olabilir.

Kitapta yer alan diyalog bölümleri sıkışık sayfa düzeninde nefes almaya çalışan okuyucu için serinletici vahalar gibi olmuş.

Diyaloglar daha fazla olsaydı daha güzel olacaktı.

Dönem itibarıyla ve kitabın muhafazakâr dili bakımından çok sık kullanılan ‘lokasyon’ve benzeri kelimeler bütünlük içindeki yerini yadırgıyor gibi duruyor.

Senaryo eserlerde iç ses olarak kullanılan parantez içindeki açıklama bölümleri bütünlüğü bozuyor çünkü parantez kalktığında cümle veyahut paragraf eksik kalmıyor.

Samsun’un ticaret, siyaset, spor, STK ve sosyal olaylar tarihine tutulmuş bir mercek olarak Fahrettin Ulusoy’un ‘Hayatımdan Satırlar’ kitabı; iflaslar, krizler, yanlış yatırımlar, aile ve dostluk ilişkileri; sevdiği ve sevmediği insanlar, sağlık sıkıntıları, dış görünüş, bürokratik temaslar, sivil toplum kuruluşları içinde gösterdiği faaliyetler sırasında yaşadıklarını çok cesur, gizlisiz ve saklısız bir şekilde gözler önüne sermesi bakımdan da hem manidar hem de ilgi çekici…

Manidardan kasıt şu ki, Rotaryen olduğunu açıkladığı gibi, 1995 – 96 döneminde Rotary başkanlığı yaptığını ve yönetimde yer alan isimleri de sıralıyor.

Yine Cumartesi Kahvaltı Grubu adı altında, işadamları, bürokrasi ve siyasetçilerden oluşan kendisi bunu bir sivil toplum etkinliği dese de olmadığı (en azından resmi olarak ) bir grup kurduğunu ve bu grubun 15 Temmuz’dan hemen sonra bile toplanmalara devam ettiğini yazıyor.

Son olarak para ile satmadığı, imzalayarak dostlarına hediye ettiği kitabın kapak tasarımı ve baskısı şanına layık değil.

Fahrettin Bey kitabını, daha yaldızlı bir tasarım ve baskı kalitesiyle dostlarına ziyadesiyle hediye edilebilir hale getirebilirdi.