Son zamanlarda hepimiz ya bir manikür salonuna gitmek ya da evde kendi manikürümüzü yapmak arasında gidip gelmiyor muyuz? Parlak ojeler, desenli tırnaklar, ya da minimal sade bir görünüm... Tırnak bakımı, hem görünüşümüzü tamamlayan hem de hijyen açısından önemli bir detay. Peki, bu işin hangisi daha kolay, hangisi daha hijyenik, ya da hangisi daha ekonomik?
Profesyonel bakım, pek çoğumuz için adeta bir keyif ritüeli. Salon koltuğuna oturuyorsunuz, sıcak bir çay elinizde ve karşınızda profesyonel bir manikür ustası. Tırnaklarınızın şekli, kesimi, etleri, cilası derken yarım saat içinde elleriniz adeta “yeniden doğmuş” gibi oluyor. Üstelik profesyonel biri, tırnak etlerinizi nasıl kesmek gerektiğini, hangi ürünlerle yumuşatıp hangi yöntemle parlatmak gerektiğini çok iyi biliyor. Bazı salonlar gerçek bir spa havası yaratıyor, ellerinize masaj yaparak sizi rahatlattıkça rahatlatıyor. Fena mı? Tabii ki değil. Ancak bu lüksün bir bedeli var. Bazen bütçenizi aşabilir ya da çok sevdiğiniz bir usta bulduysanız randevu almakta zorlanabilirsiniz.
Öte yandan, evde manikür yapmak da gitgide popülerleşiyor. Sosyal medyada yüzlerce “Evde manikür nasıl yapılır?” videosu dolaşıyor. Üstelik uygulamak için çok da büyük yatırım gerekmiyor. Bir tırnak makası, törpü, tırnak eti yumuşatıcı ve sevdiğiniz bir oje rengi ile başlayabilirsiniz. Zamanla UV lamba, jel oje gibi ekipmanlar da edinerek neredeyse salon standardına yakın sonuç alabilirsiniz. Tabii, burada püf noktaları var: Temizlik ve hijyen! Manikür aletlerinizi sterilize etmezseniz, ne yazık ki mantar veya enfeksiyon kapma riski yükselir. Ayrıca, tırnak etlerini fazla kesmeniz veya yanlış törpülemeniz durumunda, tırnak yapınıza zarar verebilirsiniz.
“Kendi tırnak bakımımı kendim yaparım” diyorsanız, belli rutinler oluşturmak önemli. Haftada bir kez tırnak kesimini veya törpüsünü doğru yapmak, haftalık nemlendirici bakım uygulamak, hatta arada besleyici yağlarla masaj yapmak size çok iyi gelebilir. Bu sayede hem ekonomik açıdan rahat edersiniz hem de hijyen konusunda kontrol sizde olur. Ancak sürekli yenilikleri takip etmek, jel oje tekniklerini öğrenmek veya tırnak süslemeleri yapmak istiyorsanız, biraz zaman ve sabır gerekiyor.
Peki, “Hangisi daha hijyenik?” derseniz, bu biraz gittiğiniz salonun kalitesine bağlı. İyi bir salon, aletlerini her kullanım sonrası sterilize eder, tek kullanımlık törpüler kullanır ve temiz bir ortam sağlar. Kötü bir salon ise, “Ucuza olsun, hızlı olsun” mantığıyla hijyeni önemsemeyebilir. Bu nedenle profesyonel salonu seçecekseniz, önce küçük bir araştırma yapın, arkadaşlarınızın deneyimlerini dinleyin.
Özetle, manikür tercihi tamamen kişisel bir konu. Kimi için profesyonel bakım lüks değil, vazgeçilmez bir alışkanlık. Kimi ise “Evde yaparım, kendim öğrenirim” diyerek özgürlüğün tadını çıkarıyor. Ama bence önemli olan ellerinizin ve tırnaklarınızın sağlığı. İster salonda ister evde olsun, doğru ürünleri, doğru teknikleri ve hijyeni ihmal etmediğiniz sürece, kendinizi iyi hissetmenizin önünde hiçbir engel yok. Tırnak bakımı deyip geçmeyin; elleriniz, aslında kendinize ve hayata ne kadar değer verdiğinizin küçük bir yansıması olabilir.