Dünya birleşip üstümüze gelmiş…

Bütün İslam düşmanları toplanıp vatanımızı işgal etmenin senaryolarını yapmış…

Haçlı orduları artık hedef son kale Türkiye demiş…

Bizans’ın yenilmiş köhne şeytanları yine yeniden denemek istemiş…

Vatikan, tapınakçılar, Hasan Sabbahlar, içimize hocalık ünvânı kadar kıymetli bir sözü kirleten zalimi yerleştirmek sureti ile kalemizi içerden yıkmayı hedeflemiş…

Kendi halkını bombalayan üniformalı terörist ajanlar ölümler yağdırmış…

Sınırlarımızda milyonlarca yetim ve öksüze yurt olmuş Peygamber duasına düşmüşüz…

Bölgemize yakın diyarlar bir asırdır kan ve ölüm ile yaşamak zorunda bırakılmış…

Batı’nın gücü karşısında ezilen rezil liderlere bir asır boşa geçen zamanlar harcanmış…

Şapka kanunu diye idamlar yapmışsınız…

Ezana bu ezan bizim değil, ezan işte, bu ezan bizim diyen adamları asmışsınız…

Koskoca cihan devletini adalarını unutacak kadar basit adamlara teslim edip ruhumuza azap etmişsiniz…

Bir gecede dilimiz…

Bir gecede tarihimiz değişmiş, kimseye sormamışsınız…

Alparslan’ın Müslüman çocuklarına kendi yurtlarında İslam’ı çok görmüşsünüz…

Dini…

Kimliği, zihni her an işgal edilmiş bir millet eylemişsiniz…

Örtülü kıza dünyayı dar etmişsiniz…

Namaz kılanı fişlemişsiniz…

Okullarını hayallerini çalmışsınız…

Geleceklerini karartmış…

Partilerinin manevi ruhu milli diye partilerini kapatmışsınız…

Bir öfke duymamış manevi kitleyi hiç bir kötülükte bulmamışsınız…

Yollara… köprülere… bunca üniversiteye karşı durup ağaç sevgisini yalandan sömürmüşsünüz…

Sömürürken devletin köşklerine elli yıllığına çöreklenmişsiniz…

Kötü işlerde kargaşada hep finansman olmuşsunuz…

En iyi yerlerde siz yaşamışsınız halkın kendini hep hakir görmüşsünüz…

Otuz üç yıl vatanı yöneten Abdülhamid’in isminden…

Yavuz Selim’in isminden nefret etmişsiniz…

Okunan ezandan huylanmışsınız…

Her yasaklı mesele çözülürken milletin talebi doğrultusunda rövanşistsiniz diye hakaretler etmişsiniz…

Sela okuyan imamı dövmüşsünüz…

Okullarda din dersine saçmalık demişsiniz…

Örtülü hademeye evet ama kamuda hayır demişsiniz…

Mustafa Kemal’den başka tüm gerçekleri silip atmış, bütün kıymetli geçmişimizi bir asır bilerek kötülemiş, yalan söyleyen uyduruk bir tarih dayatmışsınız…

Bizim putumuz sizin de putunuz bu olacak diyerek dayatma yapmışsınız…

Mustafa Kemal’i bize parmak sallayan öcü biri gibi bilerek gösteren sizsiniz…

Kemalizm’i bir din yapan sizsiniz…

Katı despotluğunuz ile o sizin gibi Müslümanlardan nefret eder anlayışını siz yaydınız…

Kemalizm denen hastalıklı ruhunuzla toplumu kutuplara siz böldünüz…

Muhafazakar bir lider diye başınızda görmek istemediğiniz Erbakan hocayı din düşmanlığınız uğruna indirip Fetullahçı Terör Örgütü’ne kapıları siz araladınız…

Bu ülkenin irfanı Anadolu insanının kıymetini bilmediniz…

Bu ülkenin hep birlikte kardeş olmasının garantisi olan inançlı insanları her fırsatta ezdiniz…

Bir gece bir asra bedel bir gecede her birimiz vatansız kalmak ile karşı karşıya kaldık…

Her birimiz çıkıp bir vatan kazandık…

Ancak hala bu aziz millet laiklik dayatmaya kalkıyorsunuz ya yuh olsun…

Hala şahadet vatandır diyen bu millete laiklik olmazsa olmaz diyorsunuz ya veyl olsun…

Ne kattı bize laiklik?…

Ne kazandırdı bu millete?…

Siz isteseniz de istemeseniz de biz bu ülkede kardeşçe yaşayacak size bu milleti ezme hakkı vermeyeceğiz…

Senin o laiklik dediğin şey var ya, öz yeğenim Kuleli askeri lisesinde dört yıl okurken bir kez içerisine girmememdi…

Senin o laiklik dediğin şey benim binlerce arkadaşımın okuyamaması demekti…

Liderlerimize zulüm demekti…

Senin o laiklik dediğin şey Kemalist zihniyetin Mustafa Kemal’e rağmen devleti milleti dinsiz imansız yapma projesinin ismiydi…

O yüzden bize laiklik değil…

Bize milli duruş… milli birlik, milli kardeşlik lazım…

Eski Türkiye eskide kaldı…

Yaşasın tam bağımsız milli Türkiye…