CHP bir açmazın içinde.

CHP’deki lider krizini, CHP ideolojisinin kayıplarını ve CHP tabanının tepkisini anlamak için CHP’nin dününe bakmak lazım. Bugüne bakıldığında yaşadıkları şokun en temelinde insan kaynağındaki niteliksizlik ve yüzeysellik var. Nasıl mı? O halde başlayalım.

CHP, ülkenin “kurucu kimliği” olarak kendini tanımlar.

1950 itibarıyla iktidar yüzü görmeseler de asıl muktedir onlardı.

Sandıktan çıkan kim olursa olsun medya aracılığıyla itibar suikastına maruz bırakılırdı. Kendileri ise ekonomideki tekeli asla kimseye kaptırmazdı. Bürokrasi ve akademi, sağ ve muhafazakârların çok uzağında konumlandırılmış “korunmuş” bir çiftlikti. Elitlerden olmayanlar asla adımını atamazdı.

İktidara gelen yönetim bu dengeleri değiştirmek ve çeşitlendirmek istediğinde sonunu hazırlamış olurdu. İktidarın medyası, bürokraside ekipleri, sermayedar destekçileri, akademik unvanlı hamileri olmayınca neyi, ne kadar değiştirebilirdi ki?

Süreçte demokratik ve adil paylaşım için hamle yapan olduğunda askere talimat gider, seçilmiş hükümet alaşağı edilirdi. Darbelerin misyonu rejim bekçiliği yapmak değil, rejim adı altında elitlerin düzenini koruma amaçlıydı.

On yıllarca Türkiye’nin kaderi bu şekilde devam etti. Türkiye bir pasta ise, bu pastanın yüzde sekseni bu “elit-aydın” kesiminin elindeydi. Seçilmiş siyasetçilerin elini kolunu bağlayarak elde ettikleri kazanım, bu şekilde korundu.

Ülkenin gelişememesi sorun değildi. Kendi gemilerini yürütecek kadar olsun yeterdi. Bu sinsi politika, yabancı devletlerden de destek alıyordu.

Türkiye’nin ayağına takılan pranga, dışarının işine yarıyor, içerideki sistem ise CHP’yi, CHP’lileri ihya ediyordu. Millet ise bir şekilde kuru ekmeğe talim edip hayatını sürdürüyordu.

SEÇİLMİŞ AİLELER

Peki, bu elit kesimin seçilmiş aileleri kimlerdi?

Sermaye alanında Koç gibi seçilmiş aileler, distribütör zengini yapıldı.

Diğer alanlara baktığımızdaysa yine belirli bir kesim söz sahibi. Bürokrat, gazeteci, sanatçı tayfası hep atadan-dededen CHP’li idi. Mesela Faik Öztrak profili, üç nesildir Mecliste yer alanlardan… Babası ve dedesi Bakanlık görevi yapmış. Kendisi ise CHP milletvekilliğinde altıncı dönem de iş başında. CHP yüz yaşındaysa, Öztraklar da yüz senedir CHP’nin tepesinde.

CHP’Lİ LİDERLERİN ZAYIFLAYAN PROFİLİ

Bu kesim kemiyyet bakımından azınlıkta. Fakat sesleri oldukça fazla çıkıyordu.

Toplumu hep öğretilmesi gereken cahil bir kitle olarak görürlerdi.

Peki ya, bugüne gelindiğinde o kitle eğitimde, görgüde ve nitelikte sizi geçmişse…

Bugün 2023 seçim analizi yaparken bile 60’ların sosyolojisi üzerinden köy-kent argümanını dillendiren CHP, toplumu okumaktan aciz!

Beğenmedikleri köylüler, 60’lardan itibaren kente göç etmiş, çocuklarını okutmuş, onların da çocukları yüksek siyasetçi, bürokrat, gazeteci, iş adamı ve asker olmuştur.

Son yirmi senede elde edilen en büyük kazanım, bu alanlardaki tekelin kırılması olmuştur. Halk insanı artık fabrika, medya kurumu, üniversite sahibi olmuştur.

Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeye yaptığı en büyük hizmet, halkın önünü açmasıdır.

Halk artık her yerde.

Halk bu şekilde mesafe kat etmişken, CHP gerilemekte.

Halkı köylü ve varoş olarak niteleyen CHP bugünlerde, hala eski kafa yorumlarıyla, toplumun geniş kesimlerinden oy alamamanın acısını yaşıyor. Fakat anlamaya çalışmıyor. Çünkü anlamak; eşitlenmekle başlar. CHP’deki kibir üstenci bir yaklaşımla, parmak sallama ve topluma hakaret etme makamında kendinde neşv-ü nema bulur.

Bu kısır ve güdük refleks hali CHP’de bir hastalık gibidir adeta.

Ve bu hastalık, zaman içinde CHP’yi bitme noktasına getirmiştir.

CHP’deki lider profiline bakar mısınız?

Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş…

Kılıçdaroğlu topluma güven veremediği için sayısız seçim kaybetti. Geldiğimiz noktada CHP’li gazeteciler yüzüne yüzüne “artık git” diyorlar.

Peki, Kılıçdaroğlu’nun muadili olan belediye başkanlarına ne demeli?

Hangisi ne gibi bir hizmetle anılıyor? Yok.

Böyle bir dertleri de yok. Projeleri de yok.

CHP’nin içindeki bu çıkmaz, zayıf profilli lider adayları, CHP’nin ideolojik olarak erimesinin bir yansıması.

Nitelikteki bu düşüş, ekrana çıkan CHP’li gazeteci ve akademisyen tipolojilerinde de gözlemleniyor.

Ezberler üzerine konuşan, nesnel bakamayan, vizyonu dar, öfkeli ve saldırganlar…

İşte bu profil, 2023 seçimlerinde topyekûn kaybetti.

KURUCU RUH İŞ BAŞINDA

Bundan sonra Türkiye’nin geleceğine yön verecek bir CHP vizyonu olmayacak. Kuşatıcı bir lider profilleri olmadığı gibi, çıkaramazlar da.

Türk halkı, Anadolulu ve her çeşit ülkem insanı; siyasette, bürokraside, akademide, sivil toplumda ve iş hayatında hep daha ileri bir vizyon ortaya koyarak bu ülkeyi çok daha ileri taşıyacaktır.

Bağnaz, üstenci ve jakobenlerin lider tipolojisi; hep daha ‘zayıf profil’ olacaktır.

Halkımın içinden çıkaracağı lider profilleri ise bırakın Türkiye’ye, tüm dünyaya umut olmakta.

Türkiye Yüzyılı, yeni bir besmeledir.

Yeni dünyayı Anadolu ruhu kuracak.

‘Kurucu ruh’ iş başında.