Suriye devriminin simge isimlerinden Abdulbasit Es-Sarut önceki gün Hama kırsalında rejim güçleriyle girdiği çatışmada aldığı yaranın etkisiyle hayatını kaybetti.
Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Ceyşu’l-İzze grubunda komutan olarak görev yapan Es-Sarut’un şehadeti, Suriye halkının özgürlük mücadelesine destek veren ve sempati duyan herkesi üzdü.
“Hârisu’s-Sevra”, “Devriminin Bekçisi / Kalecisi” adıyla da bilinen Es-Sarut, başarılı bir futbolcu ve file bekçisiydi.
Suriye genç milli takımının kalecisiyken rejim karşıtı gösterilerin başlamasıyla birlikte devrimcilerin saflarına katıldı.
Futbol kariyerini ve yeşil sahalardaki geleceğini değil halkının özgürlük mücadelesini tercih etti.
Rejim karşıtı mitinglerde halkı coşturan devrim şarkıları söylüyordu.
Bu nedenle kendisine ayrıca “Bülbülü’s-Sevra”, yani “Devrimin Bülbülü” adı verilmişti.
Şehadetinden kısa süre önce seslendirdiği bir marşta Mısır, Cezayir ve Sudan devrimlerine övgüde bulunmuştu.
Abdulbasit Es-Sarut’un babası ve dört kardeşi de Suriye rejimi tarafından şehit edildi.
Daha önce eşini ve dört çocuğunu kurban veren acılı annenin beşincisine vedası sırasında sergilediği metanet, Filistinli şehit annelerinde örneklerini gördüğümüz türdendi.
Humus kentinin El-Beyada Mahallesi’nde 1992 yılında dünyaya gelen Es-Sarut, devrimden önce Suriye El-Kerame futbol takımının ve Suriye genç milli takımının kalecisiydi.
Asya’daki en iyi ikinci kaleci seçilmişti.
2011 yılında Suriye halkı meydanlara çıkıp rejim karşıtı barışçıl gösteriler başlayınca Es-Sarut da halkıyla birlikteydi ve göstericilere öncülük yaptı.
Coşkuyla söylediği marşlar halkın duygularını harekete geçirdiği için Beşşar El-Esed başkanlığındaki yönetimi korkuttu.
Rejim güçleri genç kaleciyi “en tehlikeli muhaliflerden biri” ilan etti.
Ölü ya da diri ele geçirilmesi için ödül koydu.
Abdulbasit Es-Sarut, Suriye devriminin silahlı mücadele aşamasına geçmesinin ardından “El-Beyada Şehitleri Tugayı”nı kurdu.
Tugay, 2014 yılı sonlarında rejim güçleri ve Şii milislerin Humus’a düzenledikleri baskına direnirken 60 civarında savaşçısını kaybetti.
Es-Sarut’un kardeşleri Ahmed ve Abdullah da onların arasındaydı.
Diğer iki kardeşinden Velid 2011’in sonlarında ve Muhammed de 2013’ün başlarında şehit düşmüştü.
“Değirmenler Savaşı” adıyla bilinen 2014’teki o çatışmalardan sonra Es-Sarut, rejimle devrimciler arasında sağlanan anlaşma sonucu kuşatma altındaki Humus’tan çıktı.
Suriye rejimi ve yandaşları, Es-Sarut’u itibarsızlaştırmak için kirli propagandaya başvurup devrimci komutanın DAEŞ’e katıldığı yalanını yaymaya çalıştı.
Fakat Es-Sarut, yayınladığı videoda bu asılsız iddiayı kesin bir dille yalanladı.
Ocak 2018’de Ceyşu’l-İzze’ye katılan ve devrimci Arap gençliğine örnek olacak bir mücadele ortaya koyan Es-Sarut, Abdülkadir Salih, Hasan Abbud ve Zehran Alluş gibi komutanların ardından şehadet kervanına katıldı.
Abdulbasit Es-Sarut’un cenaze namazı dün Reyhanlı’da kılındı.
Şehit komutan daha sonra vasiyeti üzerine Suriye’ye götürülerek toprağa verildi.
Allah rahmet eylesin.
Suriye halkının ve devriminin başı sağ olsun.