Geçtiğimiz hafta sonunda KPSS’nin lisans ayağının genel yetenek- genel kültür kısmını geride bıraktık. Yüz binlerce kişinin hayalleri için ter döktüğü sınavın tarihçesini biraz inceleyecek olursak; 3 Mayıs 2002 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmış olan “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik”, daha önce kamu kurum ve kuruluşlarına personel seçimi ve ataması ile ilgili yönetmelikleri yürürlükten kaldırmış, ÖSYM tarafından 1999 yılında yapılan Devlet Memurluğu Sınavı ile 2001 yılında yapılmış olan Kurumlar İçin Merkezi Eleme Sınavını birleştirerek Kamu Personel Seçme Sınavı adı altında bir sınavın yapılmasını öngörmüştür. Aynı yılın ekim ayında A ve B grubu olmak üzere iki ayrı sınav gerçekleştirilmiştir. İlk sınavlar günümüzdeki gibi her ilde olacak şekilde değil; İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerimiz başta olmak üzere toplam 40 ilimizde ve Kuzey Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da yapılmıştır.

*****

İlk yıllarda mezun sayısına (ortaöğretim-ön lisans-lisans) oranla çok yoğun rağbet gören ve adayların çok büyük hazırlık yaparak katıldığı KPSS, 2010’lu yıllarda yaşanan soru çalma skandalları nedeniyle toplum nezdinde itibar kaybetti. Tabi herkes memur olacak diye bir kaide yok; ama insanların yıllarca dirsek çürüterek okuduğu mesleği devlet kadrolarında yapmak istemesinden daha normal ne olabilir? Örneğin; iletişim fakültesi mezunu bir kişi TRT veya Anadolu Ajansı’na girmek istemez mi? İster elbette ama oralar artık KPSS ile alım yapmıyor ve iletişim fakültesi mezunu olmanın da bir önceliği ne yazık ki yok. Ha, “özel sektör” diyeceksiniz ama orada da diplomanın önemi yok denecek kadar az… Aslında durum birçok alanda bu şekilde… Tabii bir de “Ankara’da dayın var mı?” meselesi var ki orası herkesi yakar. Yani insanlar iki defa umutsuz; ‘Bölümümde alım olur mu?’, olsa bile mülakatlar için ‘Torpil bulabilir miyim?’ soruları hayalleri esir almış durumda. Daha önce yazdım yine tekrar etmekte fayda buluyorum; kamu kurum ve kuruluşlarına alımlarda, fiziki yeterlilik isteyen mesleklerin şeffaf spor sınavları hariç tüm mülakatlar sonsuza dek kaldırılmalı…

*****

Aslında yazıya başlarken “bir umut” diyerek girdiğim KPSS’ye dair izlenimlerimi anlatmayı düşünüyordum. Konu buralara nasıl geldi bilmiyorum. Neyse kısaca da olsa bahsedeyim; maske-mesafe kurallarına riayet kapı önü hariç fena değildi, umarım her yerde aynı şekilde olmuştur. Yine gecikenler oldu ve polisle tartışmalar yaşandı. Sınavın içeriğine girecek olursak; Türkçe soruları çok özenle seçilmiş olmalı ki bazıları hazırlayanların bile anlamayacağı cinstendi. Coğrafya ve tarih iyi çalışanın yapabileceği konular içerirken, genel kültür soruları tabi ki nasibi olup duyanın-okuyanın bileceği türdendi. Matematik konusuna girmiyorum; zira ehil değilim. Ama yine de problem sorularını es geçmedim. Zaten zamanım da anca onlara yetti. Herkese şimdiden iyi neticeler diliyorum… Kalın sağlıcakla…