Celal Topçu – Diriliş Postası

ABD’deki bilim insanlarının liderliğinde yapılan bu çalışma, uzay uçuşlarının kalp üzerindeki zararlı etkilerine dikkat çekiyor.

Araştırma kapsamında, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) 30 gün boyunca tasarlanmış kalp dokusu gönderildi. "Çip-kalp" olarak adlandırılan bu sistemle, dokuların kasılma gücü ve atış düzenleri sensörler yardımıyla gerçek zamanlı olarak izlendi. Aynı süreçte, Dünya’daki doku örnekleri de benzer şekilde takip edildi. Bu karşılaştırmalı analiz, uzay ortamının kalp dokusunu nasıl etkilediğini açıkça ortaya koydu.

Uzayda kalp ritmi bozuluyor, kasılma gücü azalıyor

Uzayda yalnızca 12 gün geçirdikten sonra, kalp dokularının kasılma gücünde %50'ye varan azalma gözlemlendi. Bu sırada, Dünya'daki dokuların gücünde herhangi bir değişim olmadı. Uzay ortamındaki dokuların kasılma gücündeki zayıflama, Dünya’ya döndükten sonraki 9 günde bile etkisini sürdürdü.

Kalp dokusunun ritmi de uzayda düzensizleşti. 19. gün itibariyle her atım arasındaki süre beş katına çıkmıştı. Neyse ki, Dünya’ya dönüş sonrası bu düzensizlik ortadan kalktı, ancak uzayın kalp üzerinde yarattığı baskı net bir şekilde anlaşıldı.

Uzay 2

Kalp yaşlanması taklit ediliyor: uzay yolculuğunun riskleri

Bu çalışma, uzayda geçirilen sadece bir ayın bile kalpte önemli moleküler ve genetik değişikliklere yol açtığını ortaya koydu. Kalp dokusu zayıflıyor, atış ritmi düzensizleşiyor ve kalp, yaşlanma etkilerini hızla taklit eden değişimlere uğruyor. Uzun süreli uzay yolculuklarının kalp sağlığı üzerindeki risklerini gösteren bu bulgular, uzay araştırmalarının sağlık yönünde daha fazla odaklanmasını gerektiriyor.

Gelecekteki çalışmalar ve tedavi ihtimalleri

Korkutan uyarı!  2100'e kadar 30 milyon kişi hayatını kaybedebilir Korkutan uyarı! 2100'e kadar 30 milyon kişi hayatını kaybedebilir

Bilim insanları, bu sonuçlar doğrultusunda, uzun vadeli uzay uçuşlarının kalp ve diğer organlar üzerindeki etkilerini araştırmaya devam edeceklerini belirtiyor. Ayrıca, mikro yerçekiminin kalp üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilecek potansiyel ilaçların test edilmesi planlanıyor. Bu çalışmalar, uzayda daha uzun süre geçirmesi gereken astronotların kalp sağlığını koruyabilmek adına büyük önem taşıyor.

Uzayın kalp üzerindeki yaşlandırıcı etkileri

Uzay uçuşlarının insan kalbi üzerindeki yaşlanma etkilerini gözler önüne seren bu araştırma, gelecekteki uzay yolculukları ve uzun süreli uzay misyonlarının sağlık üzerindeki etkilerini yeniden değerlendirmeye çağırıyor. Uzay araştırmalarının ilerlemesiyle, bu gibi çalışmalardan elde edilen veriler, uzayda insan sağlığını koruma stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak.

Editör: Celal Topçu