Sokağa çıktığımızda artık klonlanmış gibi bakışları aynı, mimikleri, gülüşleri benzer insanlarla karşılaşmak normal hale geldi. Adım başı açılan çeşit çeşit vaatler sunan güzellik merkezleri ve oranın kapısından girerken başka çıkarken tamamen mutasyon geçirmiş yüzler etrafımızı sarmış durumda.
Bu duruma nasıl ve neden geldik. Sebep değişim mi yoksa güzellik anlayışımız mı uç noktalara geldi. Yapaylık almış başını gitmekte. Güzellik merkezlerinde yaptırılan her türlü botoks, silikon işlemleri maliyeti ne olursa olsun kişilerin vazgeçmelerine sebep olmamakta. Piyasa da artık fenomenlerin akın akın her köşede açtığı merkezlerle dolu. Yiyerek alınan kiloların yarım saatlik seanslar ile uçup gideceği vaatlerinin sunulduğu, yaş aldıkça oluşan deformasyonu giderecek estetik operasyonlar, daha 18 yaşında tüm vücudundan şikayetçi bir neslin ihtiyaç duyduğu yapaylık, vadedilen tabiri caizse "malzemesi insan olan marangozhanelerde" şekilleşen insanlar.
Oturduğumuz bir kafede, bir AVM'de bile birbirinin aynısı simalar her yönden saldıran arılar gibi insanı çepeçevre sarmakta. Doğal güzellik anlayışının kaybolduğu yeni modern hayat daha neler getirecek hayatımıza?.. Kültürel yozlaşmanın getirdiği sınıf farklılıkları insanların kendilerini birbirine benzeterek toplum içinde yer edinmeye itmekte.
Eskiden birbirimizi hatırlatmak için fiziksel özelliklerimizden de faydalanırdık. Mesela ismini unuttuğumuz bir tanıdığımızı başka bir arkadaşımıza hatırlatmak istediğimizde "hani o gözleri badem, yüzünde Türkan Şoray beni olan, burnu biraz kemerli" gibi örneklerle yaptığımız konuşmalar da mazide kaldı. Herkesin dudakları şişkin, gözleri çekik, kaşları alın bölgesine kalkmış suni güzellikler...
İlerideki eş adaylarını güzellik merkezinden seçen genç arkadaşlar, vahim haldeki durumun diğer tarafını oluşturuyor. İç güzellik değil dış güzellik anlayışının daha baskın olması da bu durumun çığ gibi yayılmasına sebep oluyor...
Yine atalarımız ne demişse doğru söylemiş anlayışı ile söylemeliyim ki " En güzel incirden kurt çıkabilir!"
Sağlıkla kalın...