İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının sona ermesi ve derhâl ateşkes ilan edilmesi için dünyanın dört bir köşesinde gösteriler düzenleniyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, savaşın başından bu yana Gazze Şeridi’nde binlerce kişiyi katleden işgal ordusunun soykırım yaptığına dikkati çekerek Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) İsrail aleyhine dava açmıştı.
Davanın 11-12 Ocak’ta yapılacak ilk duruşması tüm dünya tarafından izlenecek.
Hukukçular, mahkemenin geçici tedbir kararı olarak İsrail’e saldırılarını durdurma çağrısı yapabileceğine dikkati çekiyor.
Gazze Şeridi sakinleri için şu an en önemli şey İsrail ordusunun havadan, karadan ve denizden gerçekleştirdiği saldırılara son verilmesi.
Diğer tüm adımlardan önce akan kanın durması gerekiyor.
Ancak Gazze Şeridi’nde sorun sadece İsrail ordusunun saldırılarından ibaret değil.
Savaşın sona ermesi ne yazık ki sıkıntıların da sona ermesi anlamına gelmiyor.
İsrail ordusu 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki hastanelerin ve sağlık merkezlerinin büyük çoğunluğunu yıktı.
Hastalara ek olarak işgal güçlerinin saldırılarında yaralanan 60 bine yakın insan var.
Bazılarının tedavisinin mevcut koşullarda Gazze Şeridi’nde yapılması mümkün değil.
Gazze Şeridi dışındaki hastanelerde tedavi olabilmek için Refah Kapısı’ndan çıkmak gerekiyor.
Fakat İsrail’in onay vermemesini gerekçe gösteren Mısır sadece sınırlı sayıda hastanın ve yaralının çıkışına izin veriyor.
Gazze’deki Hükûmet Enformasyon Ofisi, Mısır’a acil çağrıda bulunarak Refah Kapısı’nı açmasını ve 6 bin yaralının tedavi için Gazze Şeridi dışına çıkmasına izin vermesini istedi.
Bir de para konusu var ki insana ister istemez, “Fırsatçılığın bu kadarına da pes yani” dedirtiyor.
Ailelerini Gazze Şeridi’nden çıkarmak isteyen Filistinliler, Refah Kapısı’nı “kazanç kapısı” hâline getiren Mısır ordusunun kişi başı 10-11 bin dolar aldığını söylüyor.
Yıllardır devam eden abluka sebebiyle zaten işsizlik ve fakirlik oranının hayli yüksek olduğu Gazze Şeridi’nde şu an on binlerce kişi açlık ve sefaletin pençesinde.
Açlığı silah olarak kullanan İsrail ekmek fırınlarını, gıda depolarını ve su istasyonlarını bombaladı.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro-Med)’in raporuna göre Gazze Şeridi sakinlerinin yüzde 64’ü açlıklarını bastırmak için ot, meyve, olgunlaşmamış gıda ve son kullanma tarihi geçmiş yiyecekler tüketiyor.
Kötü ve yetersiz beslenme, temiz içme suyu yokluğu salgın hastalık tehlikesini de beraberinde getiriyor.
İslam ülkelerinden giden yardımlar Mısır tarafında beklerken Refah Kapısı’ndan her gün sadece birkaç tırın geçmesine izin veriliyor.
Üç aydır yakılıp yıkılarak harabeye dönüştürülen bölgenin yeniden inşası için Mısır’ın kapıyı açması, yaraların sarılması için İsrail ve Mısır’ın birlikte uyguladığı ablukanın kaldırılması ya da en azından hafifletilmesi gerekiyor.
Filistinli gruplar İsrail’e karşı tüm gücüyle direniyor, kara operasyonuna katılan işgal güçleriyle savaşıyor ve Tel Aviv’e füze atıyor.
Ancak Kahire’ye baskı için yapabilecekleri pek bir şey yok.
Savaştan sonra Gazze Şeridi’nin Hamas tarafından yönetilmesini istemeyen ve ateşkes için sunduğu öneri, direniş gruplarınca kabul görmeyen Mısır sanki reddedilmenin intikamını alıyor.