Analiz-Yorum

'Trump Amerikası’nın yeni fenomeni: yasama, yargı, yürütme ve Elon Musk

Elon Musk, Trump’ın zaferinden sonra ABD’nin en güçlü ikinci insanı oldu. Zira hiçbir şekilde halk oyu almamasına, resmi bir konum ve sorumluluğa sahip olmamasına rağmen Musk, Trump’ın her aşamada yanında.

Abone Ol

Hukukçu Yunus Emre Erdölen, Elon Musk'ın ABD siyasetindeki yükselişini ve kabinedeki yeni görevini kaleme aldı.

...

195 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin ikinci insanı olan Elon Musk, Twitter’ı 44 milyar dolar karşılığında satın aldığından bu yana dünyanın gündeminden düşmedi. Önce Twitter’da ciddi değişikliklere imza attı ve şirketin ismini X olarak değiştirdi, sonrasında dünyanın agorasının kurallarını keyfine göre belirledi.

Musk, sadece elektrikli araba ve uzay araştırma şirketleriyle değil, artık siyasete ve uluslararası gelişmelere yönelik siyasi tavırlarıyla da dünyayı etkiliyor. Musk daha öncesinde birçok kez siyasete ilişkin fikirlerini açıkladı ve genellikle Demokrat Parti’ye yakın bir tutum sergiledi. 2016’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Adayı Hillary Clinton'a, 2020’de ise o yılın Başkan Adayı Joe Biden’a oy verdiğini açıkladı.

Demokratlardan Cumhuriyetçilere 180 derecelik dönüş

Elon Musk, özellikle de 2022 ara seçimleriyle birlikte 180 derecelik bir dönüş yaparak Cumhuriyetçilere açık desteğini açıkladı. Donald Trump’ın en radikal sağcı danışmanlarından Stephen Miller’in Trumpçı Kongre adaylarını desteklemek için kurduğu fona, Musk 50 milyon dolarlık bir bağış yaptı.

Artık ABD devletinin yasama, yargı ve yürütmenin yanında bir temel organı daha var; o da Elon Musk ve serveti. Trump, sağ kolu olarak gördüğü bu organa ne kadar tahammül eder? İşte bunu eskiden düşman olan iki yeni dostun ilişki dinamiği gösterecek.

2022 Musk için bir kırılma anı oldu. Çocuklarından Vivian Jenna Wilson, 18 yaşında kendini trans kadın olarak tanımladığını açıkladı. Musk, Vivian’ın bu kararını kabullenmedi ve çocuğunun “Neo-Marksistler” tarafından zehirlendiğini, Demokratların başlattığı “kimlik siyaseti” nedeniyle çocukların beyninin yıkandığını ileri sürdü. Musk, ayrıca Biden yönetimine de elektrikli araçlar konusunda pek “itibar” görmediği ve ilgili toplantılara davet edilmediği için tepkiliydi. Bunlara ek olarak Musk, Demokratların büyük şirketlere yönelik denetim ve kısıtlamaları savunması, sendika haklarını öncelemesi gibi meselelerde fazla sola kaydığını düşünüyordu.

Nitekim 2022’den sonra Musk, Cumhuriyetçilerle daha da yakınlaştı ve takipçilerine oy çağrısı yaptı. Musk’a göre Trump çok yaşlıydı ve 2024 seçimlerini kazanma şansı yoktu. Bu nedenle kamuoyu nezdinde Trump’a bir çağrı yaparak adaylık yarışından çekilmesini istedi. Trump ise Musk ile adeta dalga geçti, başkanlığı döneminde Musk’ın kendisine devlet desteği için yalvardığını söyledi. O dönem, Musk ile Trump’ın ilişkisi pek sağlıklı değildi. Musk, Trump’ın Paris İklim Antlaşması’ndan çekilme kararından sonra Trump’ın kendisini atadığı danışma kurulundan istifa ederek iklim kriziyle mücadeleden yana bir tutum sergiledi.

ABD’nin en güçlü ikinci insanı: Elon Musk

Fakat Trump’ın 2024 Cumhuriyetçi önseçimlerini kazanmasının ve suikast girişimine uğramasının ardından Musk geçmiş sözlerini unuttu, kırmızı çizgilerini askıya aldı ve Trump’a koşulsuz şerhsiz desteğini açıkladı. Elon Musk, 2024 seçimleri boyunca Trump için yaklaşık 200 milyon dolar harcadı, seçime son 2 hafta kala her gün bir Trump destekçisine çekilişle 1 milyon dolarlık çek dağıttı, Trump için büyük mitingler düzenledi, ezberleri bozacak şekilde Trump mitiglerinde kürsüye çıktı ve ateşli konuşmalar yaptı. Çoğu iş insanının ve Peter Thiel dışında çoğu Silikon Vadisi teknoloji yatırımcısının Kamala Harris’i desteklediği bir dönemde Musk kendi açısından bir risk alarak Trump’a yatırım yaptı ve nitekim bu yatırımların karşılığını da aldı.

Elon Musk, Trump’ın zaferinden sonra artık ABD’nin en güçlü ikinci insanı oldu. Zira hiçbir şekilde halk oyu almamasına, kabinede yer alan diğer bakanların aksine Senato’nun onayına muhtaç olmamasına, hiçbir şekilde ABD’nin kendine özgü denge ve denetleme sistemi içerisinde resmi bir konum ve sorumluluğa sahip olmamasına rağmen Musk, Trump’ın her aşamada yanında.

Trump'ın Mar-a-Lago’daki malikanesinde, özel uçağında, en kritik diplomatik toplantılarda Musk hemen yanı başında. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Trump’ı tebrik telefonundan kabinedeki bakanların belirlendiği toplantılara, aile fotoğrafından seçim kutlamalarına kadar Musk her sürece eşlik ediyor. Bunlara ek olarak, Elon Musk, Trump’ın temsilcisi olarak, İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Büyükelçisi Emir Said İrevani'yle özel bir görüşme dahi yaptı.

Musk’ın Trump kabinesindeki resmi görevi ise Senato’nun onayına tabii olmayan ve yeni kurulan Verimlilik Departmanı’nın iş insanı Vivek Ramaswamy ile birlikte eş-başkanlığını yürütmek. Musk, bu danışma kurulunun başında devlet harcamalarının kısılmasına dair tasarruf tedbirleri hakkında çalışacak, Trump’a öneriler sunacak ve büyük ihtimalle Arjantin’in liberteryen Cumhurbaşkanı Javier Milei’nin izinden gidecek.

Yeni Trump yönetiminin İran politikasına dair bile söz hakkı olan Musk’ın devlet işlerine bu şekilde müdahil olması herkesi memnun etmiyor. Özellikle Demokratlar, seçim dönemi boyunca kendilerini halktan kopuk ve elit olmakla suçlayan Trump’ın dünyanın en zengin iş insanını Beyaz Saray’a dahil etmesinden rahatsız. Yine Musk’ın sık sık görüş değiştirmesi, örneğin İsrail’i eleştirirken birden en sıkı destekçisi olması, kendisini oldukça güvenilmez ve öngörülemez kılıyor.

Elon Musk şimdiden özellikle Trump’ın avukatlarıyla ve hukuk danışmanlarıyla ciddi bir uyuşmazlık içerisinde. Cumhuriyetçi Parti’nin içindeki ılımlı isimlerle de kavga etmesi olası gözüküyor. Musk, Trump’ın kabinesindeki bakan adaylarına olumsuz oy verme ihtimali olan senatörleri tehdit ediyor, önseçimlerde rakiplerini destekleyeceğini belirtiyor.

Günün sonunda böylesine değişken, başrol olmaya alışmış ve kendi fikir, ideallerine hayran birinin Trump gibi baskın bir karakterle ne kadar geçinebileceği meçhul. İkilinin geçmişte olduğu gibi yine karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz.

Fakat şu kesin ki artık ABD devletinin yasama, yargı ve yürütmenin yanında bir temel organı daha var; o da Elon Musk ve serveti. Trump, sağ kolu olarak gördüğü bu organa ne kadar tahammül eder? İşte bunu eskiden düşman olan iki yeni dostun ilişki dinamiği gösterecek.