Analiz-Yorum

NATO’dan PKK’ya 200 km’lik terör tüneli! PKK tünellerinin ucu Pentagon’a çıktı

Abone Ol

Bölgede 200 kilometrelik tünellerin kazıldığına dikkat çeken Bayazıt, kitlesel saldırılara karşı uyarılarda bulundu.

Atakan Irmak/Özel Haber

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’de ÖSO destekli yürüttüğü operasyonlarda yüzlerce kilometrelik tünellere rastlandı. Yer altına adeta şehir kuran teröristler, mühimmat deposu ve kaçış noktası olarak kullandığı tünelleri kaçmadan önce patlayıcı maddelerle tuzakladı. Daha önce DAEŞ’li teröristlerin de uyguladığı taktikle karşılaşan Türk askeri, kontrollü ilerleyişine devam ederken, bölgeye yerleştirilen bomba tuzaklarının deprem etkisi yapacak kadar etkili olacağı söyleniyor. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Uzmanı Hüseyin Bayazıt, 4’üncü nesil savaş taktikleriyle karşı karşıya olduğumuza dikkat çekerken, 2001’den beri Ortadoğu ve diğer Müslüman ülkelerde yaşananların denemesinin Yugoslavya’da yapıldığını vurguladı.

ABD İKİ TUGAY YETİŞTİRDİ

PKK’nın bu tünelleri kazacak akla sahip olmadığını belirten Bayazıt, “PKK’lı teröristler üst aklın destekleriyle Doğu’da hendek, barikat, tünel ve keskin nişancı taktiğiyle yeni nesil meskûn mahal çatışması ortaya çıkardı. Amerikan ordusu iki tugayını tünel muhabereleri için hazırlamıştı. Şu an Afrin’deki tüneller düzenli ordunun aklıyla kazılmış tünellerdir” diye konuştu.

ŞEHİRLERİ BAĞLADILAR

7 Haziran sonrası Güneydoğu’da yaşananları iyi analiz etmeden Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı’nı anlamanın mümkün olmadığı tespitini yapan Bayazıt, “Bölgede yer altı harekâtı denilebilecek türden tünellerin olduğu istihbaratlar geliyor. Teröristlerin 200 kilometre uzunluğunda tüneller kazarak şehirleri birbirlerine bağladıkları söyleniyor.” dedi.

İLK DENEME YUGOSLAVYA’DA YAPILDI

İslam ülkelerini terör yuvası olarak göstermeye çalışan ABD, yaklaşık 40 yıldır bu konuda taktik geliştiriyor. Hem silah ticareti yaparak hem de Hıristiyan-Müslüman çatışması çıkararak kendi çıkarları için acımasızca planlar kuran Siyonist sistem Ortadoğu’da terör örgütlerini adeta düzenli orduları gibi kullanmaya başladı. Savaş stratejilerinin değiştiğine dikkat çeken, Uluslararası Strateji ve Güvenlik Uzmanı Hüseyin Bayazıt, ilk denemelerin Yugoslavya’da yapıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

“İSLAM’IN BELİNİ PİPETLE KIRACAĞIZ!”

“1980’li yılların sonlarında bir Amerikalı orgeneral şöyle söylemişti; ‘Biz devenin belini plastik pipetle kıracağız’ yani burada biz İslam âleminin belini pipetle kıracağız demek istiyor. 2001 yılından beridir İslam coğrafyalarında neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu saldırılardan önce hazırlıkları iyi analiz etmemiz gerekiyor. Denemeler ilk olarak Yugoslavya üzerinde gerçekleştirildi. Siyonist Amerika’nın Neo-Con’cuları olarak tabir ettiğimiz derin devleti, Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) hayata geçirmeden önce hazırlık yaptılar. Bu operasyonları denemek için kendilerine Yugoslavya’yı tercih ettiler. Etnik çeşitliliğin bulunduğu ülkeyi bölerek projeleri hakkında saha hazırlıklarını yaptılar ve gözlerini Balkanlar, Rusya ve Ortadoğu’ya çevirerek daha büyük hamlelerde bulundular. Dikkat ederseniz Yugoslavya’nın parçalanmasının ardından İslam coğrafyasında parçalanmalar yaşanmaya başladı.”

TÜRKİYE’Yİ IRAK’A ÇEVİRECEKLERDİ

Türkiye’de terör olayları ve FETÖ kumpaslarının aynı merkezden beslendiğini belirten strateji uzmanı, “Bu güçler 17-25 Aralık operasyonuyla hukuk temelli muhabere taktiği, gezi parkı eylemleriyle toplumsal muhabere taktiği yaptılar. Gizli ve sessiz harp edenler başarısız olunca doğu illerinde hendek operasyonları diye hafızalarımızda kalan 4’üncü nesil hibrit savaş taktiğini uygulamaya çalıştı. 15 Temmuz’a kadar Türkiye’yi parçalayıp kardeşkanı döktürerek Irak haline getireceklerdi. Amerikan’ın üst aklı Türkiye’de tutmamış ve tamamen çökmüştür. Eğer 15 Temmuz’da başarı sağlamış olsalardı Endonezya’ya kadar tüm Müslüman ülkeler üzerinde operasyon yapacaklardı. Türkiye’nin içerisinde oynanan oyunları kendi iç dinamiklerinde de gören Meksika, Filipinler ve Vietnam gibi ülkeler ABD’ye kafa tutacak hale geldi. Amerika’nın karizması dünya siyasetinde zedelendi ve dengeleri alt üst oldu.” ifadelerini kullandı.

AFRİN’DEKİ TÜNELLER ÜST AKLIN PLANI

1. Dünya Savaşı’nda İngilizler Almanlara karşı 21 kilometrelik tünel kazarak patlayıcı madde döşemişlerdi. Alman askerlerin tünellere yaklaştığı sırasında yaşanan patlamada dünya muhabere tarihinde bir harekette 11 bine yakın asker öldürüldü. Afrin’de de teröristlerin aynı yöntemle çalıştığını belirten Bayazıt, “Teröristler uydudan takip edilmemek amacıyla kilometrelerce tüneller kazıyor. Şuan Suriye’de askerlerimiz bu tür tehlikelere karşı mücadele veriyor. PYD’li teröristlerin aklı tünel kazıp sinsi plan yapmaya yetmez. Bizim bildiğimiz terörist dağda gerilla taktiğiyle savaşır. PKK’lı teröristler üst aklın destekleriyle Doğu’da hendek, barikat, tünel ve keskin nişancı taktiğiyle yeni nesil meskûn mahal çatışması ortaya çıkardı. Bugün Amerikan ordusu iki tugayını tünel muhabereleri için hazırlamıştı. Şuan Afrin’de kazılan tüneller düzenli ordunun aklıyla kazılmış tünellerdir. İçerisine araçların, orduların girebileceği yaşam alanları dizayn edildi.” şeklinde konuşarak uyarıda bulundu.

TERÖR KORİDORUNA 200 KM’LİK TÜNEL

Çözüm sürecinin ardından yaşananları iyi analiz etmeden Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtını anlamanın mümkün olmadığını söyleyen Hüseyin Bayazıt, “Ortadoğu’da uluslararası savaş hukuku yerle bir edildi. Asker ve sivili ayırt etmek imkânsız hale geldi. Önceden düzenli ordular savaş alanlarında üniformasıyla kendisini belli ederken şimdilerde sivil görünümlü askerler teyakkuzda bekliyor. Türk askeri Afrin’de sivillerle teröristleri ayırt etmek için canlarını hiçe sayıyor. Bölgede yer altı harekâtı denilebilecek türden tünellerin olduğu istihbaratlar geliyor. Edindiğim bilgilere göre teröristlerin 200 kilometre uzunluğunda tüneller kazarak şehirleri birbirlerine bağladıkları söyleniyor.” dedi.

Müslüman ülkeleri sırayla parçaladılar

İslam coğrafyasını hedef tahtasına koyarak körfez savaşıyla Irak’ı parçaladıklarını belirten Bayazıt; “Devamında Sudan, Filistin, Afganistan ve Etiyopya’yı, Arap Baharı saçmalığıyla da Libya, Tunus, Mısır ve Suriye’yi etnik olarak parçaladılar. Batılı kaynaklar küresel savaşı İslam ülkelerine kasıtlı olarak açmışlardır. Batılı kaynaklar şu an dünya üzerinde Hıristiyan ve Müslümanlar arasında savaş olduğunu açıkça itiraf etmektedir. Operasyonların yapılması için terör örgütleri inşa edildi. Sahada kendi devletlerine karşı savaşacak insanlar yetiştirildi. Günümüzde bu saldırı taktiğine 4’üncü nesil hibrit savaş taktiği diyoruz. Taşeron örgütler aracılığıyla vekâlet savaşları yaşanıyor.” diye konuştu.