İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde halkla ilişkiler profesörü ve İslam Dünyası ve Küresel İlişkiler Merkezi'nin yöneticisi Dr. Sami Al-Arian, ABD'nin İsrail'e desteğinin başkanlık seçim sonuçlarına etkilerini kaleme aldı.

...

Donald Trump 2016'da ilk kez başkan seçildiğinde, pek çok Arap ve Müslüman Amerikalı yeni başkandan önceki ABD başkanlarının yüzünü kızartacak bir Filistin karşıtı gündem bekliyordu. Trump, bekleneni yaptı ve bunu gerçekleştirdi.

Trump, ABD'nin Orta Doğu politikasını özellikle İsrail ve Filistin konusuna çevirecek şekilde siyonist fanatik isimlerden atamalar yaptı ve bu politikalar damadı Jared Kushner'in Orta Doğu'daki tüm siyonist emellerin gerçekleştirilmesine yönelik bir yol haritası olan “Yüzyılın Anlaşması”nı geliştirmesiyle doruğa ulaştı. Trump, ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması gibi adımlarıyla o zamana kadar ki yerleşik ABD politikasından uzaklaşarak deneyimli diplomatları bile şok eden yollar benimsedi ve [1] önceki ABD başkanlarının en azından sözde destek verdiği Oslo sürecini kökünden çözmeye yönelik adımlar attı.

Trump, siyonist rejimi ABD'nin bölgedeki askeri politikasını uygulayan ABD Merkez Komutanlığının (CENTCOM) 21. üyesi olarak bünyesine kattı ve Arap ülkeleriyle Abraham Anlaşmaları olarak adlandırılan bir dizi normalleşme anlaşması imzalayarak İsrail'i bölgeye entegre etmeye çalıştı. [2]

İran politikasını da değiştiren Trump, 2015'te dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından imzalanan İran nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekildi. [3] Ayrıca bölgedeki “direniş ekseninin” mimarı olan İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'nin sebepsiz yere öldürülmesi emrini verdi.

Arap ve Müslüman Amerikalılar neden Demokratlara oy vermedi?

2020 başkanlık seçimlerinde Arap ve Müslüman Amerikalılar, Trump yönetiminin bu politikaların yanı sıra genel olarak Müslümanlara ve göçmenlere yönelik düşmanlığı nedeniyle ezici bir çoğunlukla Joe Biden'a oy verdi. Bu noktada hiç kimse sadece 4 yıl sonra Arap ve Müslüman Amerikalıların çoğunun 2024 seçimlerini boykot edeceğini, üçüncü partilere oy vereceğini ya da şok edici bir şekilde Trump'ın kendisine oy vereceğini hayal edemezdi.

Bu değişimi anlamak için Biden yönetiminin son bir yıl içinde İsrail ve Filistin'e yönelik tutumunu göz önünde bulundurmak yeterlidir. İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere karşı soykırım başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Biden, İsrail'e 22 milyar dolar tutarında yıkıcı silahlar sağladı. [4] ABD aynı zamanda İsrail'e 7 milyar dolarlık askeri yardımda bulundu ve ateşkes çağrısı yapan kararlara karşı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi veto yetkisini 3 kez kullandı.

Ayrıca ABD, İsrail'i Uluslararası Adalet Divanı (UAD) [5] ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) [6] dahil olmak üzere çeşitli uluslararası forumlarda korudu. Bölgedeki gücünü kullanarak diğer Arap devletlerini Filistinlilere yardım etmemeleri için tehdit etti [7] ve rüşvet verdi [8]. Gerçekten de ABD, Filistinlilere yönelik soykırım ve etnik temizliğin sadece suç ortağı değil, aynı zamanda tam ortağı oldu.

Emgage [9] gibi az sayıda uç ve uzlaşmacı [10] gruplar dışında tabandan gelen [11] Arap ve Müslüman Amerikalı organizatörlerin [12] ve toplulukların çoğunluğu, Başkan Yardımcısı ve Demokrat başkan adayı Kamala Harris, Biden'ın soykırıma tam desteğinden farklı bir yönetim politikası benimsemediği takdirde kendisine oy vermeyeceklerini açıkça ortaya koydu. [13]

Harris, kampanyası boyunca kendisini Biden'ın İsrail'e yönelik politikasından ayıracak herhangi bir şey söylememekte ısrar etti. [14] Harris, kampanya mitinglerinde ve Demokratik Ulusal Kongre'de protestocuları susturarak ve etkileşime girmeyi reddederek Müslümanları ve Arapları yabancılaştırdı ve [15] konuya değindiğinde ise İsrail'in kendini savunma hakkı olduğu yönündeki soykırımcı mantrayı tekrarladı. [16] Demokrat başkan adayı Filistinlilerin çektiği acılar hakkında, faillere herhangi bir atıfta bulunmadan birkaç boş söz söylemekle yetindi.

Harris'in başkanlık seçimindeki yenilgisi büyük ölçüde bu seçmenlerin endişelerini ele almayı inatla reddetmesine bağlanabilir. Donald Trump'ı yenmek için katılım sayılarının oldukça arttığı 2020 seçimiyle karşılaştırıldığında, her iki seçim arasındaki zaman diliminde seçmen sayısı 4 milyon daha artmasına rağmen, 2024 seçiminde toplam 10 milyon daha az oy kullanıldı. [17]

Trump 2020 ve 2024 seçimleri arasında yaklaşık 75 milyonluk oy sayısını korudu. Demokratlar ise her iki seçim arasında 10 milyon oy kaybetti ve oyları 81 milyondan 71 milyona düştü. Başka bir deyişle, 2024 seçimlerinde kazanan Trump değil, kaybeden Demokratlar oldu.

New York Times'ta 21 Ekim'de 2024 seçimlerinden sadece iki hafta önce yayınlanan bir makalede, salıncak eyaletlerde seçmenlerin yüzde 3,7'sinin kararsız olduğu ve kararsızların “beyaz seçmen olma ihtimalinin daha düşük olduğu, bunların beşte birinin siyah Amerikalılar olduğu” belirtildi. [18] Ayrıca makale, kararsız seçmenlerin “kime oy vereceklerine karar verirken İsrail'in Gazze'deki savaşına ilişkin görüşlerin motive etme olasılığının 6 kat daha fazla olduğunu” ortaya koydu. Bu yüzde 3,7'lik kararsız seçmen oranı Pensilvanya, Wisconsin ve Michigan'daki 583 bin seçmene denk geliyor.

Demokratlar nihayetinde Trump'a karşı zafer kazanmak için tüm enerjilerini bu 3 eyalete harcadı. Biden 2020'de 3 eyaleti toplam 256 bin oyla, yani oyların yüzde 1,6'sını alarak kazanmıştı. 2024'te ise sonuç tam tersi oldu. Trump aynı eyaletlerde Harris'i 255 bin oyla geçti ve bu da oyların yüzde 1,6'sına denk geliyordu.

Harris muhtemelen bu eyaletlerde soykırımı belirleyici bir faktör olarak gören kararsız seçmenlerin çoğunun oyunu kaybetti. Michigan'da Müslüman ya da Arap nüfusun çoğunlukta olduğu iki şehir olan Dearborn ve Hamtramck'taki oylama verilerini ele alalım.

Detroit Free Press'e göre [19], 2020'de Biden, Trump'ın yüzde 30'dan az oy aldığı Dearborn şehrinde oyların yüzde 69'unu almıştı. Hamtramck da oylar Biden'a gitmişti ve Trump'ın yüzde 13'lük oyuna karşı Biden yüzde 85 oy almıştı.

2024'te ise Trump, Harris'in yüzde 36 oyuna karşı yüzde 42 oy alarak Dearborn'u kazandı. Ayrıca Trump, Hamtramck'ta da Harris'in yüzde 38 oyuna karşı yüzde 44 oy alarak seçimleri kazandı. Yeşil Parti adayı Jill Stein da Michigan genelinde oyların yaklaşık beşte birini alarak, düşük oy aldığı diğer bölgelere kıyasla oldukça yüksek bir oy oranına ulaştı.

Harris'in Gazze için konuşma cesaretini gösterememesi seçimlere mal oldu

2020 ve 2024 seçimleri karşılaştırıldığında, Harris'in Gazze'deki soykırıma karşı tavır alma ve kendisini Biden'dan ayırma konusundaki cesaretsizliğinin ona seçime mal olduğu açıkça ortaya çıkıyor. 2020'de Trump'a karşı oy kullanmak için büyük bir seçmen kitlesi sandıklara gitmişti. 2024 seçimlerinde Trump'ın oy oranları değişmedi. Yine de Harris, Trump korkusu üzerinden zafer elde edemedi. Başta Arap ve Müslüman Amerikalılar olmak üzere çok sayıda seçmen, Demokratların Gazze halkına yönelik soykırım savaşına ve Lübnan halkına yönelik canice saldırılara iştirak etmesinden büyük rahatsızlık duyuyor.

Demokrat Parti ve Amerikan siyasi elitleri, seçmenlerin aşırılık yanlısı ya da popülist bir Cumhuriyetçi adayın korkusuyla oy vermeye zorlanmayacağını artık anlamalıdır. Aksine Amerikan halkı, politikacılara soykırıma ve Araplar ile Müslümanların yanı sıra diğer ilkeli ve vicdanlı vatandaşların endişelerine karşı saygı gösterilmemesinin siyasi bir bedeli olduğunu bildirmek için, ahlaki netlikleri ve kararlılıklarıyla hareket edecektir.

[1] https://www.newyorker.com/news/dispatch/donald-trumps-legacy-in-israel

[2] https://www.militarytimes.com/news/your-military/2021/01/15/in-waning-days-trump-shakes-up-centcom-to-increase-arab-israeli-efforts-against-iran/

[3] https://www.aa.com.tr/en/americas/trump-plans-to-intensify-maximum-pressure-campaign-against-iran-report/3388739

[4] https://www.aa.com.tr/en/middle-east/us-provided-179b-in-military-aid-to-israel-since-october-2023-report/3379862

[5] https://www.washingtonpost.com/world/2024/02/21/icj-hearing-israel-palestinian-occupation/

[6] https://www.aljazeera.com/news/2024/5/21/no-equivalence-biden-defends-israel-after-icc-requests-arrest-warrants

[7] https://www.crisisgroup.org/united-states/009-bending-guardrails-us-war-powers-after-7-october

[8] https://www.state.gov/secretary-antony-j-blinken-and-egyptian-foreign-minister-badr-abdelatty-at-a-joint-press-availability/

[9] https://www.middleeasteye.net/big-story/joe-biden-emgage-muslim-america-us-elections

[10] https://www.middleeasteye.net/opinion/muslim-elite-capture-harris-weaponisation-identity

[11] https://www.aljazeera.com/news/2024/3/18/how-the-uncommitted-vote-against-bidens-gaza-policy-is-going-national

[12] https://www.aa.com.tr/en/americas/american-muslim-leaders-cite-us-support-for-gaza-genocide-in-decision-not-to-back-harris/3387924

[13] https://www.nytimes.com/2024/08/28/opinion/kamala-harris-gaza-israel-war.html

[14] https://www.newsweek.com/wisconsin-election-2024-kamala-harris-donald-trump-muslim-jewish-voters-swing-states-stein-1955897

[15] https://mondoweiss.net/2024/08/why-democrats-refused-to-allow-a-palestinian-speaker-at-the-dnc/

Dijital ortamda 'demokrasi erozyonu': Yankı odaları, algoritmalar ve tekelleşme... Dijital ortamda 'demokrasi erozyonu': Yankı odaları, algoritmalar ve tekelleşme...

[16] https://www.npr.org/2024/08/23/g-s1-19232/kamala-harris-israel-gaza-dnc

[17] https://trtworld.com/elections/us/2024

[18] https://www.nytimes.com/2024/10/21/us/politics/trump-harris-undecided-voters.html

[19] https://www.freep.com/story/news/politics/elections/2024/11/06/trump-wins-dearborn-and-makes-gains-in-hamtramck/76085841007/

Kaynak: AA