Gündem

Erol Güngör’ü anlamak!

Abone Ol

Selçuk Özdağ /Diriliş Postası

Erol Güngör’ü anlamak! Erol Güngör Kim? Bilen beri gelsin.

Başımıza gelen bunca musibet bir tesadüf değil…

Bunca musibet, göz göre göre, bağıra bağıra, çağıra çağıra geldi ve sosyo-kültürel hayatımızı mahv-u perişan eyledi. 15 Temmuz’dan beri hayatımda hiç olmadığı kadar tefekkür ediyorum, zaten o travmatik olaydan sonra uykularımız da uyku değil artık.

Düşündükçe farkına vardığım bir ayrıntı var. Bu ayrıntı sosyal ahlak ve ahlak psikolojisi hususundaki toplumsal yetersizliklerimiz…

Uzun zamandır düşünüyorum…

Bir insan kendi vatanına nasıl ihanet edebilir, elindeki silahı milletine nasıl çevirir ve bir insan meclisini nasıl bombalar? Gerçekten vatanını, milletini ve bayrağını seven birisi olarak bütün bunları anlamakta güçlük çekiyorum ve havsalam almıyor.

Neyse ki Prof. Dr. Erol Güngör’ün “Sosyal Ahlak ve Ahlak Psikolojisi” kitabı imdadıma yetişiyor. Merhum Erol Hoca’yı okudukça, yaşadığımız bu acı merhaleleri daha iyi analiz ediyorum. Sonra keşke diyorum, keşke bu hocamızı bütün Türkiye bilse ve tanısaydı.

Türkiye’nin en iyi sosyal psikologlarından birisi olan bu değerli hocayı kaç kişi tanıyor, kaç kişi onca yazılan eserlerini okudu diye soruyorum kendime lakin cevabını veremiyorum…

Her yönüyle yerli ve milli olan Erol Güngör’ün aşağıdaki eserlerinin isimlerini hususan yazıyorum; zira bunca eseri kaleme almış bu önemli mütefekkirimiz neden hiç gündeme gelmedi acaba? Bunu inceden inceye düşünmemiz de gerekmez mi?

Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Ahlak Dünden Bugüne Tarih Kültür ve Milliyetçilik İslam’ın Bugünkü Meseleleri İslam Tasavvufunun Meseleleri Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik Sosyal Meseleler ve Aydınlar Türk Kültürü ve Milliyetçilik Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri Tarihte Türkler Kelâmî Sahada Estetik Yapı Organizasyonu Şahıslar Arası İhtilafların Çözümünde Lisanın Rolü Değerler Psikolojisi Üzerine Araştırmalar

44 senelik kısacık hayatına bunca eseri sığdıran, akademik çalışmalarında ciddi başarılara imza atan Prof Dr. Erol Güngör’ü bu toplum neden tanımaz, neden bilmez acaba?

Hocası Prof. Dr. Mümtaz Turhan gibi Erol Güngör Hoca da değeri anlaşılamamış çok önemli bir fikir adamımızdır.

Güngör Hoca, eserlerini kaleme alırken bu milletin irfanını, kültürünü, moral değerlerini ilmek ilmek örerek yarınki nesillere aktarmaya çalışmıştır. Milliyetçilik ile ilgili görüşleri herkese benzemez mesela:

“…Biz büyük bir imparatorluğun  ve büyük bir medeniyetin çocuklarıyız, bizim milliyetçiliğimiz sömürgecilerin işgalinden kurtulmak ve devlet kurmak için yapılan siyasi istiklâl mücadelelerine yahut sıfırdan başlayarak millî kültür yaratma hareketlerine benzemez…’’

“…İslâmiyet’e geçiş Türk tarihi içinde büyük bir dönüm noktasıdır; fakat bu değişmenin büyüklüğü bizi daha önceki Türk kültürüne karşı körleştirmemelidir. Her şeyden önce, milli varlığımızın temel taşlarından biri olan dilimiz bize eski kültürümüzden intikal etmiştir.

…Dilini kaybetmeyen milletler din değiştirse bile birliğini ve bütünlüğünü kaybetmeyebilir, fakat tatbikat bu iddiayı haklı çıkarmıyor. Türkler Müslüman olmasaydı değişik isimlerde kavimler halinde dağılıp gidebilirlerdi.”

Tanzimat’tan bu yana Türk insanının yaşadığı kimlik sorununa ve kültür buhranına eserlerinde sık sık parmak basmıştır.

Bugün dağa çıkan PKK’lı terörist de Fetö teröristi ve vs. de aynı buhranın ürünüdür. Bu kimlik ve kültür buhranına bağlı sorunlarımızı acilen çözmek zorundayız.

Her yirmi senede bir darbelerle, sosyolojik kaoslarla ve terörle yüzleşmek istemiyorsak, bu travmaları sonsuza kadar çöplüğe atıp,  hayal ettiğimiz büyük hamleleri yapmak istiyorsak “kültür ve medeniyet” gelişimimizi en üst seviyede inşa ve ihya etmek durumundayız.

Yeni nesilleri “fikri, edebi, tarihi, siyasi ve içtimai” mevzularda iyi yetiştirmek mecburiyetimiz vardır. Nurettin Topçu, Mümtaz Turhan, Erol Güngör, Ali Fuat Başgil, Cemil Meriç, Necip Fazıl, Seyyid Ahmet Arvasi, Dündar Taşer, Fethi Gemuhluoğlu, Samiha Ayverdi, Ahmet Kabaklı, Mehmet Kaplan, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi isimlerin fikri yönlerini yeni nesillere iyi anlatmalı ve kendilerine bu mütefekkirlerin görüşleri ışığında bir yol haritası çizmek durumundayız.

Bu yol haritası ise ilkokul yıllarından itibaren belirlenmelidir.

Milli Eğitim politikamız baştan ayağa milli ve yerli olmalıdır.

“Vatan sevgisi imandandır!” sözünü bütün kurumlara, caddelere, meydanlara, dağlara ve ovalara yazmalıyız mesela…

Prof. Dr. Erol Güngör, “Vatan sevgisi en önemli sosyolojik ve psikolojik terbiyedir.” Der.

Çocuklarımıza şayet vatan, millet ve bayrak sevgisini veremeyeceksek okuma yazma öğrenmeseler de olur! Nitekim sözde çok iyi eğitim görmüş, her bir şey olmuş hainlerin milli değerlerden yoksun olduklarında neler yaptıklarını hep birlikte gördük

Medeniyet ve kültürü ihmal eden toplumların iflah olduğu görülmemiştir. Ancak bu medeniyet ve kültür telakkilerini oluştururken, ideolojik bağnazlık içine girilmeden, Türk toplumunun beş bin yıllık kültür ve medeniyeti gözetilerek ivedilikle bu meseleye eğilmek farz olmuştur.

Rahmetli Güngör Hoca’nın deyişiyle vatan sevgisinin maya tutması için insanlarımıza sosyolojik ve psikolojik terbiye şarttır. Bu de biz siyasilerin değil, kültür adamlarının ve âlimlerin meselesidir.

Özellikle gençlerimize yürüyecekleri yol haritasını vermek boynumuzun borcudur. Gençlerimize yürüyecekleri yol haritasını vermezsek eğer sapkın, illegal ve yasa dışı navigasyonların usulca devreye girmeleri ise kaçınılmazdır…