İbrahim Seçkin Talaş/Analiz
İran’da 28 Aralık’ta ekonomik sorunları protesto etmek için başlayan ve hükümet karşıtı gösterilere dönüşen protestolarda, 28 kişi öldü, 450 kişi tutuklandı. İran’da yaşanan olaylar üzerinde parmağı olduğu iddia edilen ABD’nin, başarılı-başarısız birçok darbe girişimin arkasında olduğunu, ABD Başkanı Donald Trump’ın, sosyal medya paylaşım platformu Twitter üzerinden yapmış olduğu açıklamalar kanıtlıyor. Trump, Twitter üzerinden açıklamalarda bulunmuş ve İran yönetimini eleştirmişti.
Trump, “İran halkı nihayet vahşi ve yozlaşmış İran rejimine karşı harekete geçti.
Başkan Obama’nın çok aptal bir şekilde verdiği para, teröre ve birilerinin ceplerine gitti. İnsanların yemeği az, enflasyonu yüksek, insan hakları ise yok. ABD’nin gözü üzerinizde!” değerlendirmesinde bulunmuştu.
DARBE BAŞARISIZ OLURSA SAVUNMUYORLAR
Olaylar vücut bulduğu anda yapılan bu açıklamalar insanların kafasında soru işareti bırakmıştı. İran Cumhurbaşkanı Hamaney, olaylardan dış mihrakları sorumlu tutmuş ve ABD’yi eleştirmişti.
ABD, 2002 yılında Venezuela Devlet Başkanı Chavez yönetimine darbe de bulunmuş aynı şeyi yönetimde bulunan Maduro’ya karşı da yapmıştı. Ülkenin petrol rezervlerine gözünü diken ABD, Maduro’nun yönettiği Chavez sosyalizminden rahatsız olmuş ve darbe girişimi gerçekleştirmişti ancak başarısız olmuştu.
Protesto gösterileri İran Devrim Muhafızları tarafından bastırılınca CIA Başkanı Mike Pompeo, Fox News’ e konuştu. Pompeo, “Sokak gösterileri İran halkı tarafından yapıldı. Daha iyi yaşam koşulları ve teokratik yönetimden uzaklaşmayı talep ediyorlardı” diyerek gösterilerde CIA izlerinin olduğu iddialarını yalanlayan bir açıklama yaptı.
İNGİLİZLER’E VE ABD’YE OLAN BAĞLILIK ŞAHLIĞI BİTİRDİ
ABD’nin İran’ın iç işlerine müdahale etme gayretinde bu olay ilk değildi. ABD daha önce Ajax Operasyonu olarak bilinen darbeyle Musaddık ve yandaşlarını alaşağı etmiş ve şahlık rejiminin devamına yönelik hamlelerde bulunmuştu.
İran’da 2500 yıl süren şahlık rejimi son döneminde batı hayranlığı yüzünden İran halkı tarafından devrildi.
O dönemde halk, petrol çıkarma haklarının İngilizlere ucuz paralara verilip İngilizler tarafından ülkede dışlanmayı kabul etmedi. Toprak reformu ile insanlar şahlık rejimine borçlandırılmış ve sefalete sürüklenmişti. Ülkede dışlanmış bir güruh Ayetullah Humeyni etrafında birleşip Şahlığa son verdi. Humeyni, ‘Beyaz Devrim beyaz sarayın devrimi’ diyerek insanları arkasında toplayıp İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu, fikir babası olarak tanındı.
İran İslam Cumhuriyeti kuruldu ancak ardından gelen usulsüz yargılamalar ve idamlar ülkede artık farklı bir gücün olduğunu kanıtlar nitelikteydi.
ABD, şahlık rejimini desteklerken onun yozlaşmış olduğundan bahsetmiyordu. Şimdilerde ise ABD Başkanı Trump ve CIA Başkanı, İran rejimini yozlaşmış olarak bulduklarını yaptıkları konuşmalarla dile getirdiler. ABD’nin ikiyüzlü politikasına bir yenisi daha eklenmiş oldu.
12 EYLÜL VE 15 TEMMUZ ABD’NİN ÇOCUKLARI TARAFINDAN ORGANİZE EDİLDİ
Yakın tarihte ABD tarafından organize edilmiş birçok darbe girişimine rastlayabiliriz. Bunun en büyük örneği Türkiye’de yaşanan 12 Eylül Darbesi ve 15 Temmuz Darbe girişimidir. 12 Eylül’de yapılan askeri darbenin ardından askerlerin ABD’ye biat eder nitelikteki konuşmaları ve 15 Temmuz Darbe girişimin ardından kaçanların ABD’ye sığınmaları ABD’nin Türkiye’ye bakış açısını özetliyor. ABD tarafından Türkiye’ye iade edilmeyen FETÖ terör örgütü mensuplarının bu ülkede ellerini kollarını sallaya sallaya gezmeleri ABD’nin türlü coğrafyalarda kendine bağlı yönetimleri iş başına getirmek için toplumsal kitleleri kullanma yoluna gittiğini gösteriyor.
Dünyanın her yerinde darbe yapmaya kalktılar!
Son on yıl içinde ABD’nin Honduras, Paraguay, Brezilya, Mısır, Gambiya, Burkina Faso, Türkiye ve Venezuela olmak üzere çeşitli coğrafyalarda kendine bağlı yapıları tesis etme amacıyla darbe girişimlerinde bulunduğu bu ülkelerin iç kaynakları tarafından dile getirildi.
2004-2005 yılları arasında ABD yönetimi Gürcistan ve Ukrayna’da Rusya’ya karşı CIA iş birliği ile darbe gerçekleştirdi. Rus yanlısı isimlere karşı ABD yanlısı iktidarlar işbaşına getirildi. 2013 yılında Mısır’da seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi iktidarını, ülkenin Genelkurmay Başkanı olan Abdülfettah El Sisi üzerinden darbe yapmıştı. Demokrasi’nin beşiği olan ABD, darbeci Sisi yönetimini hemen tanımıştı. ABD, Ortadoğu’da darbe girişimlerini meşrulaştırmak adına etnik ve mezhepsel çatışmaları körüklüyor. Suudi Arabistan ve BAE üzerinden İslam Dünyasını da kendi sömürü düzeninin bir parçası haline getirmek için çalışıyor.