Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) yayımladığı yeni bir rapor, okyanusların hızla asidik hale gelerek deniz yaşamını sürdürülemez bir noktaya getirmek üzere olduğunu ortaya koyuyor. Fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artışı, okyanuslardaki asidifikasyonu hızlandırarak ekosistemlerin dengesini tehdit ediyor.
Raporda gezegenin yaşamı sürdürme kapasitesini belirleyen dokuz kritik sınırdan altısının, insan faaliyetleri sonucu çoktan aşıldığına dikkat çekiliyor. Bu sınırlar arasında iklim değişikliği, tatlı su kaynaklarının azalması, plastik kirliliği ve habitat kayıpları bulunuyor. Okyanus asidifikasyonunun da bu tehlikeli sınıra yaklaştığı uyarısında bulunuluyor.
Raporun baş yazarlarından Boris Sakschewski, "CO2 emisyonları okyanusları daha asidik hale getiriyor ve bu sürecin kaçınılmaz olduğunu görüyoruz" dedi. Asidifikasyon, deniz ekosisteminin temel taşları olan mercanlar, kabuklu deniz hayvanları ve fitoplanktonları doğrudan etkiliyor. Bu da milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ederken, okyanusların CO2 emme kapasitesini de zayıflatıyor, dolayısıyla küresel ısınmayı kontrol altına almak zorlaşıyor.
Ozon Tabakası İstisnası
Rapora göre, gezegenin güvenli sınırlarından biri olan ozon tabakası iyileşme gösteriyor. 1987'de zararlı kimyasalların yasaklanmasıyla ozon tabakasının korunması sağlandı, ancak ince partiküller gibi diğer tehlikeli faktörlerde sınır aşılmak üzere. Bu partiküller, kalp ve akciğer hastalıklarına yol açabiliyor.
Çözüm Hâlâ Mümkün
Araştırmacılar, sınırların birbirine bağlı olduğunu ve birinin aşılmasının tüm ekosistemi tehlikeye attığını belirtiyor. Ancak, küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1.5 santigrat derece üzerinde tutmanın, birçok çevresel sorunun çözümüne katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.