Dünya

AB rekabet gücünü artırmak için neler yapıyor?

Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü (EIGE) Direktörü Carlien Scheele, kadın-erkek eşitliğinin Avrupa Birliği'nin (AB) küresel rekabet gücünü artırmada kilit rol oynayacağını vurguladı.

Abone Ol

Scheele’ye göre, cinsiyetler arası istihdam farkı AB ekonomisine yıllık 370 milyar euroya mal oluyor.

AB işgücü piyasasında kadınların katılım oranı son on yılda kayda değer bir iyileşme göstermedi. Scheele, bu durumun AB için büyük bir ekonomik ve potansiyel kayıp anlamına geldiğini belirterek, "Yeni Komisyon Başkanı’nın AB'yi küresel rekabet gücüne sahip bir birlik haline getirme hedefinde, iş ve özel hayat dengesi üzerinde durulması gerekiyor. Çünkü burada gizli bir potansiyel var," ifadelerini kullandı.

AB’de cinsiyetler arası istihdam farkı yüzde 10,8 seviyesinde ve bu, bloğa yılda 370 milyar euroya mal oluyor. Kadınlar, erkeklere kıyasla daha az saat çalışıyor ve hâlâ ücretsiz bakım ve ev işlerinin büyük kısmını üstleniyor. Ayrıca kadınlar, ağırlıklı olarak sağlık, eğitim ve sosyal hizmet gibi düşük ücretli sektörlerde temsil edilirken; erkekler, mühendislik ve finans gibi yüksek ücretli sektörlerde daha yaygın.

EIGE İstatistik Yetkilisi Davide Barbieri, bu durumun kökeninde toplumsal cinsiyet stereotiplerinin yattığını belirterek, "Kadınların sadece öğretmen ya da bakıcı olabileceği, erkeklerin ise mühendis ya da istatistikçi olabileceği algısını kırmamız gerekiyor. Bu değişim okullarda başlamalı," dedi.

Kadınların İşgücüne Katılımında Çocuklu Çiftler Arasındaki Fark

Kadınların işgücüne katılım oranı, özellikle çocuklu çiftler arasında daha da düşüyor. Çocuklu çiftlerde kadınların yalnızca yüzde 66’sı tam zamanlı bir işte çalışırken, bu oran erkekler için yüzde 92.

EIGE'nin 2024 Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ne göre, işgücüne katılım sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal etkiler de yaratıyor. Örneğin, ücretli bir işte çalışmak ve ekonomik bağımsızlık, fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet riskini azaltıyor.

Scheele, "Eğer partnerinize tamamen bağımlıysanız ve bir geliriniz yoksa, ilişkinizi sonlandırmak istediğinizde ayakta kalamazsınız," diyerek üye ülkelerin iş ve özel hayatın uyumlu hale getirilmesini sağlayacak mekanizmaları geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

Cinsiyet Kotaları ve Kadınların Liderlikte Temsili

Kadınların işgücüne katılımındaki yavaş ilerleme, liderlik pozisyonlarındaki düşük temsilde de kendini gösteriyor. Ancak bazı üye ülkelerde uygulanan ulusal cinsiyet kotaları, bu konuda olumlu sonuçlar veriyor.

2024 Endeksi’ne göre, Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, Hollanda ve Portekiz gibi bağlayıcı kotaya sahip ülkeler, kadınların şirket yönetim kurullarındaki oranını hedeflerin de üzerine çıkardı.

AB, 2012 yılında büyük şirketlerde cinsiyet dengesini artırmayı amaçlayan bir strateji başlatmıştı. On yıl içinde, bu şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın oranı yüzde 33 ile rekor seviyeye ulaştı. Ancak bu ilerlemeye rağmen, toplumsal yaşamın diğer alanlarında cinsiyet eşitliği hâlâ zayıf bir ilerleme kaydediyor. Örneğin, AB genelinde cinsiyetler arası ücret farkı yüzde 13 seviyesinde kalmaya devam ediyor.

Eşitlik Vizyonu Tehlikede

EIGE Direktörü Carlien Scheele, AB’nin “eşitlik birliği” vizyonunun mevcut hızla bir gerçeklik haline gelmesinin zor olduğunu ifade ederek, cinsiyet eşitliğinde elde edilen kazanımların, küresel düzeyde artan anti-eşitlik söylemleri nedeniyle tehlike altında olduğunu söyledi.

Scheele, "Eğer AB gerçekten rekabet gücünü artırmak istiyorsa, cinsiyet eşitliği, Mario Draghi'nin raporunda da belirtildiği gibi, her alanda kritik bir rol oynamalı," diyerek kadınların ekonomiye daha fazla entegre edilmesinin gerekliliğini vurguladı.