Ahlak insanın giyebileceği en güzel elbisedir; ahlaksızlıksa insanı çirkinleştiren en kötü şey.
Bir toplumu model toplum yapan ahlak ve erdemli duruşudur.
Toplum olarak ahlaki bir buhran içerisinde olduğumuz aşikâr bir şekilde önümüzde duruyor.
Toplumu oluşturan bireyler ufak bir dokunuşla patlıyor; adeta cinnet hali.
Birbirlerimize tahammülümüz kalmadığı gibi, güven de terki diyar etti adeta.
Toplumsal güveni tekrar tesis etmemiz şart.
Yoksa güvensizlik girdabında boğulup gideceğiz.
Güçlü aile yapımızla övünürdük geçmişte, şimdi o da SOS veriyor.
Bu gidişatın önüne geçilmez, müdahale edilmez ise tüm toplumu etkisi altına alacaktır.
Oysa bizi farklı kılan ahlaki yönümüz, ahlaki duruşumuz, ahlaki eyleyişimizdir.
Yaşanılan ahlaki sorunların temelinde yatan etkenleri tespit edip, düzeltme ve düzelme yoluna gitmeliyiz, hem de biran önce.
İslam muhatabında ahlakı ve erdemi inşa etme, ahlaklı ve erdemli bireyler yetiştirmek için emirler ve öğütlerde bulunur.
İslamı yeni ve örnek insan modelleri oluşturabilmemiz için bir imkan bilmeliyiz.
Ahlaki yozlaşma hayatın her alanında önümüze çıkabiliyor.
Şunu peşinen ifade edelim ki, ahlaksızlığı kim yaparsa yapsın kabullenilemez, ahlaksızlıktır.
Kimi zaman da ahlaksızlık örnek gösterilerek başka bir ahlaksızlık icra ediliyor.
Bunu güya Kur’an eğitimi verilen bir yerde çocuklara dönük işlenen alçakça suçun veriliş tarzında görebiliyoruz.
Bu olay başlı başına ahlaksızlık ve alçaklıktır.
Diğer bir ahlaksızlık ise bu çirkin olayı gerçekleştirenler üzerinden Müslümanları töhmet altında bırakacak bir ima ve söylemde bulunmaktır.
İslam’a ve Müslümanlara kini olanlar her fırsatta bu gibi durumları bir fırsat biliyorlar.
Terör olaylarını gerçekleştirenleri öne sürerler, içlerindeki kini İslam’a ve Müslümanlar’a boca ederler.
Kurbanı, hayvan haklarını, kaçan hayvanları, elini ayağını kesenleri, hayvandan kalan atıkları uygun olmayan yerelere bırakanları gerekçe gösterirler, İslam’a ve Müslümanlara nefretini kusarlar.
Saçı sakalı, giyimi kuşamı ne olursa olsun, dini eğitim veren yerlerdeki çarpıkları göze sokarlar ve tüm Müslümanlar böyleymiş gibi cümleler kurarlar.
Yanlışa, haksızlığa, çarpıklık ve sapıklığa kimden gelirse gelsin, kime karşı olursa olsun kafadan karşıyız karşı olmasına da, tüm Müslümanlara teşmil edilen bu yaftalama ve kin kusmaya müsade etmemiz düşünülemez.
Bir ahlaksızlık gerekçe gösterilerek başka bir ahlaksızlığın icra edilmesine rıza gösteremeyiz.
Yaşanan çarpıklıkları gerekçe gösterip İslam’a ve Müslümanlara kin kusanlara geçit veremeyiz.
Olumsuz örnekleri ima edip İslam’a ve Müslümanlara diş bileyenlere eyvallah diyemeyiz.
Aynen söz konusu çirkin olaya rıza göstermediğmiz, geçit vermediğimiz ve eyvallah demediğimiz gibi.
