Bugün, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) gerçekleştirmeye çalıştığı 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin sekizinci yıldönümü. Ülkemizin tarihine kara bir leke olarak geçen bu hain saldırının ardından geçen yıllar, sadece demokrasiye olan bağlılığımızı pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda FETÖ'nün sinsi planlarını ve örgütlenme yapılarını daha iyi anlamamıza olanak sağladı.

15 Temmuz gecesi, Türkiye'nin dört bir yanında yaşanan olaylar, FETÖ'nün devleti ele geçirme planlarının ne kadar derin ve kapsamlı olduğunu ortaya koydu. Dini bir oluşum izlenimi vererek, yıllar içinde devletin en kritik noktalarına sızan bu örgüt, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de mensuplarını yerleştirerek, 15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişiminde bulundu.

Bu darbe girişimi, sadece bir askeri müdahale değil, aynı zamanda demokrasimize, halkın iradesine ve ülkemizin geleceğine yönelik bir saldırıydı. O gece, FETÖ'nün devletin kılcal damarlarına kadar sızmış olduğu gerçeğiyle yüzleştik. Ancak, Türk halkının direnci, güvenlik güçlerimizin kararlılığı ve liderlerimizin cesareti sayesinde bu hain plan başarıya ulaşamadı.

Darbe girişimine giden süreçte, FETÖ'nün kumpaslarla hükümeti hedef aldığı, dönemin MİT Başkanlığı Müsteşarı Hakan Fidan ve teşkilatın üst düzey görevlilerinin ifadeye çağrılması, 17/25 Aralık soruşturmaları ve MİT tırlarının durdurulması gibi olaylarla kamuoyuna malum olmuştu. Ancak, bu girişimler hükümeti geri adım attırmamıştı. AK Parti'nin 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde yeniden iktidara gelmesinin ardından, hükümetin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla FETÖ'cü askerleri tasfiye edeceği bilgisi örgütü harekete geçirdi.

Örgütün elebaşı Fetullah Gülen, 19 Mart 2016'da yaptığı bir konuşmayla darbe çağrısında bulunmuştu. Bu çağrının ardından FETÖ mensupları, darbe hazırlıklarına başladı. Ülke genelinde planlanan darbenin detayları, FETÖ'nün sivil yöneticileri tarafından ABD'deki elebaşı Gülen ile görüşülerek son haline getirildi.

15 Temmuz gecesi, bir pilot binbaşının MİT Başkanlığına giderek "FETÖ'cülerin Hakan Fidan'ı alıkoymayı planladığını" ihbar etmesi, darbenin erkene çekilmesine neden oldu. Bu ihbar, darbe girişimini daha erken bir saate çekerek hain planın önlenmesinde kritik bir rol oynadı. Ancak, darbecilerin hain planları devam etti ve Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ mensupları, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde harekete geçti.

15 Temmuz gecesi yaşananlar, Türk halkının demokrasiye olan inancını ve bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın millete yaptığı çağrı, halkı meydanlara döktü ve darbecilere karşı bir direniş başlattı. Bu direniş, demokrasinin zaferiyle sonuçlandı.

Darbe girişiminin ardından geçen sekiz yıl, FETÖ'nün devlet içindeki yapılanmasının ortaya çıkarılması ve bu yapının temizlenmesi açısından büyük bir mücadele dönemi oldu. Binlerce FETÖ mensubu tutuklandı, yargılandı ve adalet önünde hesap verdi. Devlet, FETÖ ile mücadelesini kararlılıkla sürdürdü ve sürdürmeye devam ediyor.

Bugün, 15 Temmuz 2016 darbe girişimini unutmamak, unutturmamak ve demokrasimize sahip çıkmak için önemli bir gün. Şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. 15 Temmuz'un ardından geçen sekiz yıl, demokrasimizin gücünü ve milletimizin kararlılığını bir kez daha göstermiştir. Türkiye, FETÖ gibi hain yapılara karşı her zaman birlik ve beraberlik içinde olacak, demokrasisini koruyacaktır.

15 Temmuz, milletimizin zaferi ve demokrasimizin gücünün simgesi olarak tarihimizdeki yerini almıştır. Bu tarihi günün yıldönümünde, demokrasiye olan inancımızı bir kez daha yineliyor ve ülkemizin aydınlık geleceğine olan inancımızı sürdürüyoruz.