Benim babam merhum Adnan Menderesin idamını gördü…
Biz 28 Şubat’ın korkunç fişlenme ve tasfiye zulmünü…
Merhum Necmeddin Erbakan Hoca’nın darbe ile indirilişini…
Anadolu insanı ise bir asırda her şeyi…
Vatikan projesi, Fetullahçı katillere alanların açılışı ve bir sürü gizli sinsi işi…
Ve günler 15 Temmuz işgal girişimi gecesini gösterdiğinde, milletçe hayatımızın en büyük sınanmasından geçiyoruz diye bildi kalbim…
O gece cesaretin göklerden üstümüze yağdığı gece, bu başka bir şey diye bildi iç sesim…
Diğerleri meğer çokta zor değilmiş, bu en zoru diyerek sınavımızı vermek için savunmadan hücuma geçmeliyiz diyordu yüreğim ve milyonlarcasının yüreği…
Öyle ya artık Amerika’nın çocukları darbelerden, işgal girişimine geçmişti…
Gizlilikten son öldürücü vuruşa…
Öylece beklenemez direnç göstermemiz gerekirdi…
Bu millet bile bile bu günlere gelmemiş miydi?
Vatansız yaşamaktansa, vatanın toprağına ecelimiz düşse şeref bilmemiş miydi?
O gün göklerden gelen kararını yaşayan bir millet, zalimlerin kararını pek tabi yenecekti…
Tankların acımasızlığı Kudüs’e götürüyordu bir an gözlerimi, nasıl yani İsrail’de değilsek, bu zalimler Türk askeri değilse kimdi?
Peki kimdi bu üniformamızı işgal edenler?
Bir millet bir işgali bir gecede yenerek, sokağa çıkanın da, çıkmayanın da vatanı için ölüme tebessüm etmişti…
Ve tarihin satırları Çanakkale geçilmez destanın yanına, 15 Temmuz’u da eklemişti…
Ancak ne acıdır ki ana muhalefet vekili Ömer Süha Aldan’ın sözleri halkına kurşun sıkan zalimler kadar keskindi… Çirkindi… Merhametsizdi…
O gece direnen, bir vatan kazanan, minnettar olmamız gereken şehit ve gazilerimize öyle bir laf etti ki…
“Buz tutar mı insanın yüreği?” dedirtti…
Donmuş buz tutmuş o alçağın yüreği…
Doğsa güneş eritmezdi taştan adamı…
Verilen onca şehit eritmemişti kindar kalplerini…
Onlar merhum Menderes’i idam ederken de eriyecek kalpte değillerdi…
Onlar bu toprakların en milli adamı Erbakan Hoca’yı devirdiklerinde de hicap etmemişlerdi…
Onlar gencecik fidanları ipte sallandırırken de keyif içindeydi…
Bir itin bile nankör olmadığı bu dünyada, bu zalimlerin nankörlüğü sebepsizde değildi…
Zamanında genel başkanının milyarlarca dolar usulsüzlüğünü dönemin savcısı olarak aklayan adamın ruhunu şeytan işgal etmişti…
Ne bilirdi şehidi, ne bilirdi vatan için direnmeyi…
Zalimleri yenen bir millete küfür edene insan bile denilmezdi…