Türkiye'nin yüreğini yakan Yenidoğan Çetesi'nin 47 sanığının yargılandığı davanın duruşması 11. gününde sürüyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada savunma yapan TRG Hospitalist Hastanesi'nin doktorlarından tutuksuz sanık Mehmet Gürül, sabit maaşla çalıştığını ve herhangi bir örgüte üye olmadığını söyledi.
"FIRAT SARI İLE ORTAK EV ALDIK"
Toplam 125 bin lira maaşının tamamının hastane tarafından verildiğini belirten Gürül, "Fırat Sarı'yla ortak ev aldık. Benim 500 bin liram vardı. 500 bin borç aldım. Öyle aldık. İlaç satıldığından haberim yoktu. İlk ilaç satıldığını duyduğumda şoke oldum. Hasan Basri ve Hakan Doğukan'ın yaptığını öğrendim. Sonrasında Hasan benim olduğum hastaneye geldiğinde onu da sıkıştırdım. Hatta tapelerde de var." dedi.
"HASTANEDE DOSYA EKSİKLİKLERİ VAR"
Gürül, bu ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) satın alınmadığını, üretici firmadan tedarik edildiğini anlatarak, "İlaç buzdolabında duruyor. İhtiyaç olduğu takdirde hekimin önerisiyle gerekli olduğu kadar alınıyor. İlaç kullanıldıktan sonra ilaç kutusu hastanın dosyasına konuluyor. İlaç düşümü denilen şey ise budur." diye konuştu. Bu davadaki tek suçunun dış nöbetçileri denetimcilerden saklamak olduğunu iddia eden Gürül, hastanede dosya eksikliklerinin olduğunu, dış nöbetçilerin hastalara iyi baktığını ve denetimciler geldiğinde hastane zarar görmesin diye dışarı çıkardıklarını anlattı.
"MÜSTEHCEN ŞEYLER KONUŞUYORDUK"
Gürül, Mahkeme Başkanı'nın sorduğu bir soruya verdiği yanıtla ise herkesi şoke etti. Gazeteci Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre Mahkeme Başkanı'nın "Fırat Sarı ile görüşürken neden WhatsApp'tan görüşelim diyorsun?" sorusuna Gürül, "Konuşmanın bir yerlerinde iş dışında başka şeylerden müstehcen şeylerden konuşulmaya başlanıyor. Telefon çekmiyor." cevabını verdi. Gürül'ün yanıtı mahkemede şaşkınlık yarattı.