Merve Dere/Muhabir
Yeme bozukluklarının kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Psikolojik etkenler arasında stres, kaygı, depresyon ve düşük benlik saygısı gibi durumlar önemli rol oynar.
Klinik Psikolog Mehmet Yıldız, yeme bozukluğu rahatsızlığının bireyin aşırı yemek yeme veya normalden çok daha az yemek yeme davranışı olduğunu belirterek yeme bozukluğu hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu davranışlar ruhsal kaynaklıdır ve psikolojik rahatsızlıklar içinde yer almaktadır. Yeme bozuklukları, psikolojik, duygusal ve fiziksel faktörlerin karmaşık etkileşimiyle ilişkilidir. Bu bozukluklar, genellikle kişinin zihinsel sağlığı, duygusal durumu, özgüveni, algıları ve genel yaşam deneyimleriyle yakından ilişkilidir.
YEME BOZUKLUĞUNU NASIL FARK EDERİZ?
Klinik Psikolog Mehmet Yıldız, kişide yeme bozukluğu tanısını koymak için, belirli bir kişinin normal yeme alışkanlıklarının dışında, tekrarlayıcı ve aşırı yeme davranışlarını gözlemlemek gerektiğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu, kişinin normal yemek zamanlarında veya özel durumlarda değil, genellikle düzenli olarak yaşanan bir durumdur. Örneğin, bir kişinin tek bir özel akşam yemeği sırasında normalden fazla yemek yemesi, hemen bir yeme bozukluğu tanısı için yeterli olmayabilir. Kişinin aç olmadığı veya doyduğu halde sürekli yeme isteğinin devam etmesi, sonrasında yediklerimizin bizi rahatsız etmesi ve pişmanlık duymamız fark etmemizi sağlar. Bu depresif ve pişmanlık dolu duygu, artık insanlarda utanarak, gizlice ve kimsenin görmediği yerlerde tek başlarına yeme davranışlarına neden olabilir.”
Klinik Psikolog Mehmet Yıldız, yeme bozukluğu türlerine de kısaca değindi:
“En yaygın yeme bozuklukları arasında anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkanırcasına yeme bozukluğu bulunmaktadır.
Anoreksiya Nervoza: Kişinin kendini aşırı şişman olarak algıladığı ve bu nedenle aşırı kilo kaybetmeye çalıştığı bir yeme bozukluğudur.
Bulimia Nervoza: Kişinin, tekrarlayıcı yeme atakları ve ardından kusma, aşırı egzersiz gibi davranışları sergilenen bir yeme bozukluğudur.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu: Kişi belirli bir zaman diliminde normalden çok daha fazla miktarda yemek yermek. Bu yeme atakları genellikle stres veya duygusal zorlanma ile ilişkilidir ve kişi genellikle yeme sırasında kontrolü kaybeder.”
YEME BOZUKLUĞUNUN TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Klinik Psikolog Mehmet Yıldız, yeme bozukluklarının tedavisi hakkında da kısaca şöyle bilgi verdi:
“Özellikle anoreksiya ve bulimia gibi psikiyatrik temelli hastalıklar, kişinin fiziksel sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir. Tedaviye başlamak genellikle zor olabilir çünkü hastalığı reddetme eğilimi gösterirler. Tedavi planı, hastalığın doğası, eşzamanlı zihinsel rahatsızlıklar ve bireyin özel ihtiyaçları dikkate alınarak oluşturulmalıdır. Sağlıklı başa çıkma yöntemlerini öğrenmek, beslenme alışkanlıklarını değiştirmek ve besinlerle olumlu bir ilişki geliştirmek hedeflenir. Tedavi, diyet eğitimi, psikolojik müdahaleler ve eşzamanlı zihinsel rahatsızlıkların tedavisini içerir. Öncelik, bireyin fiziksel sağlığını iyileştirmek ve komplikasyonları kontrol altına almaktır.”