Dr. Melvin Vopson, fizik yasalarına dair çalışmalarında ulaştığı bulguların evrenimizin simüle edilmiş bir gerçeklik olabileceğini işaret ettiğini belirtti. Vopson, geliştirdiği “İkinci İnfodinamik Yasası” ile evrende bilginin en aza indirgenme eğilimi olduğunu ve bu durumun, evrenin bir tür veri optimizasyon sistemiyle çalışıyor olabileceğini gösterdiğini ifade ediyor.
Teorilerin kaynağı ve çarpıcı bulgular
Vopson’un iddiaları, SARS-CoV-2 virüsünün mutasyonlarını incelerken yaptığı gözlemlerden doğdu. Fizikçi, virüsün evrimi sırasında ortaya çıkan simetrilerin ve süreçlerin, evrende bilgi kaybını minimize eden bir yapıya işaret ettiğini düşünüyor. Eğer evren bir simülasyonsa, bu optimizasyon, simülasyonu çalıştıran sistemin bilgi işlem gücü ve veri depolama kapasitesini en verimli şekilde kullanmaya yönelik bir strateji olabilir.
Gündelik hayatımızda gözlemlediğimiz bazı temel fizik kuralları da bu teoriyi destekleyen kanıtlar arasında gösteriliyor. Örneğin, ışık ve ses hızının sınırlı olması, bu hızların bir bilgisayar işlemcisi tarafından kontrol edilen sınırlar olabileceğine dair bir ipucu olarak değerlendiriliyor. Vopson ayrıca, evreni yöneten fizik yasalarının bilgisayar kodlarına benzerliğine dikkat çekiyor.
Simülasyon içinde yaşamanın üç teorisi
Dr. Vopson, bu iddiayı destekleyen üç temel teoriyi de ortaya koyuyor:
Eğlence Teorisi
Bu teoriye göre, gerçek dünyadan sıkılan bireyler, doğum anında bilinçli bir şekilde bu simülasyona girmeyi seçiyor olabilir. Matrix benzeri bir senaryoda, içinde bulunduğumuz dünya aslında ileri düzey bir sanal gerçeklik oyunu olabilir.
Deney Teorisi
İnsanlığın karmaşık sorunlarına çözüm aramak için bir laboratuvar olarak kullanılan bir simülasyon dünyasında yaşıyor olabiliriz. Çevre krizleri, ekonomik problemler ve savaşlar gibi büyük sorunlara yanıt arayan bu teoride, farklı senaryolar simülasyonlar aracılığıyla test ediliyor.
Yarı-Ölümsüzlük Teorisi (Narnia Teorisi)
Bu teoriye göre, gerçek dünyada geçen zaman, simülasyona kıyasla çok daha hızlı akıyor. Bir dakika, simülasyon dünyasında 100 yıla eşdeğer olabilir. Bu da bireylere bir tür ölümsüzlük deneyimi yaşama imkânı sunabilir.
Bilim dünyasında tartışmalar sürüyor
Vopson’un teorileri, bilim dünyasında geniş bir yankı uyandırsa da eleştirilerden de nasibini alıyor. Bazı bilim insanları, simülasyon içinde yaşadığımızı kanıtlamanın simülasyonun içinden mümkün olmayacağını savunuyor. Ancak The Matrix ve Black Mirror gibi popüler yapımlar sayesinde, bu teori geniş bir kitle tarafından tartışılmaya devam ediyor.
Elon Musk gibi teknoloji dünyasının önde gelen isimleri de simülasyon teorisine destek veriyor. Musk, gerçek bir evrende yaşama olasılığımızın milyarda bir olduğunu ifade ederek tartışmaları daha da derinleştiriyor.
Yaşam bir simülasyon mu, yoksa evrenin gizemlerini anlamaya yönelik bir yanılgı mı? Dr. Vopson’un çarpıcı iddiaları, bilim, felsefe ve teknolojiyi buluşturan bu tartışmanın daha uzun yıllar devam edeceğine işaret ediyor.
