Beşiktaş’ın Dinamo Kiev ile deplasmanda oynadığı mücadelede karşılaşmanın hakemi İskoçyalı Craig Thomson İngiliz olduğunu ve onlara çalıştığını ispatladı. Temsilcimiz Beşiktaş’ı Şampiyonlar Lig’inden elemek için elinden geleni yaptı ve başardı. Dünyanın bütün şampiyonları bu ligde toplanıyorsa ve dünya bu ligi takip ediyorsa, Beşiktaş’a yapılan zulme karşı sessiz kalıyorsa bunun tek bir nedeni var, “TÜRK” olduğumuzdandır.
Şöyle bir düşünelim; Beşiktaş, gruptan çıkmak için rakibini yenmek zorundaydı. Hatta bazı şartlar olumlu olsaydı beraberlik bile Beşiktaş’a yetiyordu. Dinamo Kiev’in bu maçta bir iddiası var mıydı? Sadece bir şartla: Rüşvet ve bahis. Gruptan çıkma ihtimali olmayan Kiev, Beşiktaş’a karşı neden final maçıymış gibi bir performans sergiledi, az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz.
Beşiktaş’ın gruptan çıkmaması için elinden geleni yapan İskoç hakem Thomson ve Dinamo Kiev takımı mücadele öncesi ceplerini doldurmuşlar anlaşılan. Hakemin verdiği penaltı, penaltı mı? Tam tersi, Kievli futbolcu Beşiktaşlı futbolcuya faul yapıyor. Bunun dışında olan bitenin tek bir açıklaması olabilir, o da hakemin ama olması…
BEŞİKTAŞ’A BU FUTBOL YAKIŞMADI
Her ne olursa olsun, karşılaşmada hakem maçı katletse bile Beşiktaş’ın Dinamo Kiev gibi bir takımdan 6 tane gol yememesi lazımdı. Siyah-beyazlı futbolcuların hepsi belli ki soğuktan kilitlenip kalmışlar. Hakem penaltı kararı ile maçı katletti ama Beşiktaş savunmasının yaptığı hatalar da basit hatalar değil. Özellikle Tosic’in yaptığı hatalar Beşiktaş’ı büyük sıkıntıya soktu.
Karşılaşma 6-0’lık skandal skor yerine 2-0 veya 3-0 gibi skorlarla bitseydi Beşiktaş’ın ve Beşiktaş taraftarının tek hedefi hakem olurdu. Tabi ki hedef hakem ama Beşiktaş’ın kötü oyunu söz konusu olmazdı. Demek istediğim, Beşiktaş’ın oynadığı futbol içler acısı. Hakem penaltıyı verdiğinde maçın skoru 2-0’dı, siyah-beyazlı ekip maça asılmayı deneseydi böyle bir skandal skorla karşılaşmazdı.
AVRUPA’NIN HAKKINDAN GALATASARAY GELİR
Avrupa’nın suyunu içmiş, havası almış, kupasını kazınmış tek bir Türk takımı var, o da Galatasaray. Zaman zaman Türkiye’de dalga geçilse bile gerçekler acıdır. Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı kazanmış, Avrupa’yı sallamış tek Türk takım olduğunu unutmayalım. Sarı-kırmızılı ekibin de fark yediği oldu, 4-0, 6-0 gibi, ama rakipleri epey güçlüydü. Real Madrid, Arsenal, Dortmund gibi takımlar dan bahsediyorum. Ama zamanında bu saydığım takımları çimleri gömerek kupayı müzesine götürmüştü. İşte bu bir başarıdır.
Türkiye’de küçük görülen kupayı neden “ezeli” rakipleri çekemiyor? Biz Türkiye olarak birbirimize destek vermemiz gerekiyor diyoruz ama lafta kalıyor. Galatasaray Avrupa’da yenilse seviniyoruz, aynı şeyler diğer takımlar içinde geçerli. Destek vermezsek ve takımımıza sahip çıkmazsak daha çok kazık yeriz. Özellikle yabancı futbolculardan vazgeçmemiz gerekiyor. Türk futbolunu ve Türk futbolcularını dünya ya duyurmamız gerekiyor. Tıpkı Arda Turan gibi…
Arda Turan demişken… Arda hat-trick yaparak İspanyol medyasını utandırdı. İspanyol medyasının yaptığı ve yazdığı haberleri tek tek yutturdu.