Filistin konusunda dünya çapında akademik çalışmalara yön veren Exeter Üniversitesi Avrupa Filistin Araştırmaları Merkezi Direktörü Profesör Ilan Pappe, Brüksel'de katıldığı bir etkinliğin ardından değerlendirmelerde bulundu.
Pappe, Gazze'de bir yılı aşkın süredir devam eden durumla ilgili, "İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaptığı şeyin tüm yasal, akademik ve politik tanımlara göre bir soykırım olduğu çok açık." ifadesini kullandı.
Soykırımın 7 Ekim 2023 öncesinde başladığını vurgulayan Pappe, şöyle devam etti:
"Ben bunu 2023'ten önce de yazmıştım. İsrail, öncesinde de kademeli soykırım yapıyordu çünkü insanların uygun gıda, ilaç, altyapıya ulaşmasını engelliyordu ve dolaylı olarak çok büyük sayılarda ölüme yol açtı. Bu yüzden İsrail'in Gazze Şeridi ile başa çıkma biçiminin 'soykırımcı' olduğunu anlamak önemlidir. Benim en büyük korkum, uluslararası toplum uyanıp bunu durdurmak için bir rolü olduğunu anlamadığı sürece, (İsrail'in) şimdi Batı Şeria'ya da aynısını yapmayı düşünmesidir."
Pappe, siyonizmin mevcut hükümet tarafından benimsenen versiyonunu "çok fanatik, aşırıcı, mesihçi" olarak tanımlayarak, "Bunlar şu anda hükümette, poliste iktidarı elinde tutan ve toplumun diğer kesimlerini de etkilemeye başlayan insanlar. Vizyonları, mümkün olduğunca az Filistinlinin olduğu, tarihi Filistin'in her yerine hakim bir İsrail" değerlendirmesini yaptı.
İsrail'in bölgesel bir savaştan dahi korkmadığını belirten Pappe, "Çünkü İsrail'i herkesin korkup saygı duyacağı en önemli güç yapmak istiyorlar ve bunu yapabileceklerini düşünüyorlar." dedi.
"Filistinlileri mülksüzleştirerek Avrupa'daki antisemitizmle başa çıkma fikri sorunludur, ahlaksızdır"
Pappe, Avrupa Birliği'nin (AB) soykırıma karşı tavrına değinerek, "Bence Yahudi devletinin Avrupa tarafından, bir Avrupa sorunu olan antisemitizme çözüm olarak yaratıldığını hatırlamak önemlidir. Filistinlileri mülksüzleştirerek Avrupa'daki antisemitizmle başa çıkma fikri sorunludur, ahlaksızdır. 76 yıl sonra bakıldığında bunun işlemediği görülüyor." tespitinde bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden'ın kendini bir siyonist olarak tanımladığını anımsatan Pappe, "Bugünün en önemli sorusu, siyonizmin çoğu İsrailli için ne anlama geldiği. Başkan Biden, 'Ben siyonist bir başkanım' dediğinde ne demek istiyor? Çünkü siyonizmin şimdiki versiyonu, herkesin görebileceği gibi, Gazze'de soykırıma, Batı Şeria'da etnik temizliğe yol açıyor." diye konuştu.
Pappe, şunları kaydetti:
"Bu yüzden önemli olanın siyonizmin bugün nasıl anlaşıldığı, bunun karşı çıkılması ve reddedilmesi gereken bir ideoloji olduğunu düşünüyorum çünkü adaletsizlik yaratıyor. Bu arada, Yahudilere de hizmet etmediğini düşünüyorum. Antisemitizmi artırıyor."
"Türkiye gibi, İran gibi bölgesel güçlerin önemli bir rol oynamasına ihtiyacımız var"
Pappe, Filistin meselesinin çözümünde Batılı güçler yerine bölgesel güçlerin rol oynaması gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin tarihsel olarak çok önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. ABD değil, Batı değil. Osmanlı dönemine gidersek, orada Hristiyanların, Müslümanların ve Yahudilerin barış içinde birlikte yaşadığı model var. Yeniden oluşturmaya çalışmamız gereken bir model. Özellikle Türkiye, bunun herkes için iyi bir model olduğunu anlar çünkü bu Osmanlı İmparatorluğu'nun çok uzun yıllar boyunca ayakta tuttuğu modeldir. Türkiye gibi, İran gibi bölgesel güçlerin önemli bir rol oynamasına ihtiyacımız var. (Bu bölgesel ülkeler) Birçok yönden Arap dünyasının neredeyse bir parçası ve Filistin'in özgür bir yer olmasına ve şu anda krizde olan diğer ülkelerin daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardımcı olmak için tarihi deneyime ve bilgiye sahipler."
"Şiddetin kaynağı, Filistin ülkesinin siyonizm tarafından zorla ele geçirilmesidir"
Batı'nın İran ve Hamas'a yönelik yaptırımlar uygulamak yerine, tepkiyi veren tarafa değil, tepkiye yol açan tarafa tavır alması gerektiğini belirten Pappe, şunları kaydetti:
"Semptomlar ile İsrail ve Filistin'de şu anda şiddetlenen sorun arasında ayrım yapmalıyız. Avrupa'nın anlatısı, İran ve Hamas'ın politikaları ve eylemlerinin İsrail ve Filistin'deki şiddetin nedeni olduğudur. Ancak bu şiddet, gerçek şiddetin semptomlarıdır. Şiddetin kaynağı İran politikası değildir. Hamas'ın eylemleri değildir. Bunların hepsi şiddetin kaynağına verilen tepkilerdir. Şiddetin kaynağı, Filistin ülkesinin siyonizm tarafından zorla ele geçirilmesidir. Filistin'in mülksüzleştirilmesinin devam etmesidir."
Pappe, Orta Doğu'daki çatışmanın kökten çözümünün ancak sorunun kaynağına eğilmekle mümkün olacağının altını çizerek "İlk etapta tepkiye neden olan şeyin, etnik temizlik ve soykırımı desteklemeyen, ırkçı olmayan, eşitlikçi ve nehirden denize özgürce yaşamaya izin veren bir ideolojiyle değiştirildiğinden emin olmalısınız." değerlendirmesini yaptı.