Ebru Okanlar / Özel Haber

Değişen dünyada teknolojinin gelişmesi hemen her alanda büyük oranda dönüşümü de beraberinde getirdi. Alışveriş alışkanlıkları, bilgiye erişim, iletişim gibi konular teknoloji ile doğrudan ilişkili konular olarak öne çıktı. 2019’un sonunda ortaya çıkan ve küresel bir salgına dönüşen Kovid-19 virüsü ise hemen hemen tüm alanda bir dönüşüme sebep oldu. Bu dönüşümden en çok etkilenen ise ‘ Eğitim’ oldu. Bir ihtiyaç olan eğitim-öğretim faaliyetleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’ye de ‘dijital’ olmak mecburiyetinde kaldı. Dijital ya da örgün eğitim arasında fayda-zarar ilişkisi tartışılmaya devam ediyor.

Yeni dönemden en çok etkilenen çocukların fikri henüz sorulmazken, ebeveynler, yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Bazı veliler ev ortamında sürdürülen eğitimin sağlıklı ilerlemediğini ifade ederken, bazıları da evde birden fazla çocuğun okula devam ettiğini ancak teknolojik aletlerin yetersizliğinden dolayı derse katılımda sıkıntı yaşadıklarını aktardı. Konu hakkında Diriliş Postası Gazetesi’ne konuşan veli Zeynep Kayaoğlu, uzaktan eğitimde velilerin öğrencilerden daha çok yorulduğunu dile getirdi. Kendisinin de eğitim süresince çocuğunun başında beklemek durumunda kaldığını belirten Kayaoğlu, eğitimin okuldan devam etmesi gerektiğini savundu.

“HER AÇIDAN SAĞLIKSIZ BİR UYGULAMA”

Uzaktan eğitime ilişkin düşüncelerini bizimle paylaşan bir diğer veli Seyit Develioğlu, Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un doğru kararlar ile eğitimi olumlu bir yöne çektiğini kaydetti. Bakanın kararlarına güvendiğini vurgulayan Develioğlu, salgının bitmesinin ardından eğitimin yüz yüze olmasının daha sağlıklı olacağını ifade etti.

Aynı konuda düşüncesine başvurduğumuz Sümbül Güneş de okulların açılmasını istediğini aktarırken, bunun sebebini ‘çocukların okulda daha iyi eğitim alması’ olarak açıkladı. Bilgisayar ortamındaki eğitim ile çocukların vücut rahatsızlıklarının ön plana çıktığını vurgulayan veli Güneş, çocukların eğitim alabilmek için saatlerce bilgisayarın başında oturduklarını ve bu durumun her açıdan sağlıksız olduğunu ifade etti.

“ÇOCUKLARIN DİKKATLERİ DAĞILIYOR”

Veli Sedef Saraçoğlu en güvenilir yerlerin okullar olduğunu dile getirirken, bir başka veli İpek Öğüt de uzaktan eğitimin devam etmemesi gerektiğini savundu. Çocuklar normal zamanda nasıl okula gidiyorsa salgının ardından o şekilde devam edilmesi gerektiğini ifade eden İpek Öğüt, bu durumun her açıdan daha doğru olacağını aktardı.

Veli Şeynaz Ateş ise, uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerin de çok yorulduğunu belirtirken, eğitimin örgün olarak devam etmesi gerektiğini kaydetti. Kendisinin de eğitimine devam eden çocuklarının olduğunu ve bu sürece birebir şahit olduğunu vurgulayan Öğüt, “Evde çocukların dikkatleri çok dağılıyor” dedi.

“3 ÇOCUK, TEK TELEFON”

Uzaktan eğitim uygulaması çerçevesinde serzenişte bulunan bir diğer veli Necla Çetinkaya, salgında kendisinin her açıdan çok zorlandığını ifade etti. Eğitimine devam eden 3 çocuğunun bulunduğunu söyleyen Çetinkaya, evde tek telefonun bulunmasından dolayı çocukların derse katılımlarında çok sıkıntı çektiklerini aktardı. Salgının bitmesinin ardından çocukların eğitimlerine okuldan devam etmeleri gerektiğini savunan anne Çetinkaya, “Çocuklarımızın hakkında hayırlısı neyse o olsun” diye konuştu.

Salgının bitmesi ile beraber okulların açılması gerektiği hakkında görüş bildiren bir diğer veli Aslı Kömürcü, salgının devam etmesi halinde eğitimin uzaktan devam etmesinin tüm ülkenin yararına olacağını belirtti. Bir an önce normale dönmek için dua ettiklerini dile getiren anne Kömürcü, “Çocuklarımız ve bizim hakkımızda her şeyin hayırlısı olmasını ümit ediyoruz” dedi.

Bilge Karal da Ziya Selçuk’un uygulamış olduğu uzak eğitimin oldukça başarılı olduğunu ve uzunca bir süre devam edebileceğini söyledi.

Editör: Haber Merkezi