Başta küresel ısınmayla mücadelede gelinen son durum olmak üzere iklim değişikliğiyle ilgili birçok önemli konunun ele alınacağı COP29, 11-22 Kasım tarihlerinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenecek.

İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Türkiye'nin COP29'da yapacağı çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İklimin sadece hava şartlarının değişmesi ile ilgili bir kavram olmadığına işaret eden Hasar, değişikliğin sosyal ve ekonomik olarak bütün aktörleri derinden etkilediğini söyledi.

COP29 müzakerelerinin ana gündemi iklim finansmanı olacak
Hasar, geçen yıl düzenlenen COP28'de enerji sektörünün ön plana çıktığını anımsatarak, bu yıl ki COP29'da Yeni Toplu Sayısallaştırılmış Hedef'in (NCQG) müzakerelerin ana gündemi olacağını söyledi.

Hasar, "Yani iklim finansmanı konuşulacak. Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere 2025 yılına kadar her yıl 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlayacağı taahhüdü vardı. NCQG ile bu tutarın gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları çerçevesinde güncellenmesini yani daha da artırılmasını bekliyoruz. Böylece gelişmekte olan ülkelerde acil ihtiyaç duyulan iklim eylemlerine daha fazla kaynak gönderilmesinin sağlanması, düşük karbonlu, iklime dayanıklı çözümlerin uygulanması ve desteklenmesi hedefleniyor." dedi.

Türkiye'nin sadece gelişmekte olan ülke değil, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında bir köprü olduğunu vurgulayan Hasar, Türkiye'nin yeşil dönüşümü için gerekli olan dış finansmana ve iklim değişikliği ile mücadelede attığı adımlara da vurgu yaptı.

Halil Hasar, "Bu yıl NCQG ortaya koyulacak. Bu nedenle, COP29 müzakerelerinin biraz daha sert geçeceğini, müzakere süresinin de uzun süreceğini düşünüyoruz." diye konuştu.

"Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak zorundayız"
İklim Değişikliği Başkanı Hasar, Türkiye'nin dünyadaki iklim krizindeki sorumluluğu yaklaşık yüzde 1 olduğunu da bildirdi.

Hasar, "Biz, bunu tartışmıyoruz ama diyoruz ki çevre, geçmişten aldığımız bir emanet ve gelecek nesillere karşı olan bir borcumuzdur. Biz, çevremizi hoyratça kullanma hakkına sahip değiliz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak zorundayız ve bunun için elimizden ne geliyorsa bu mücadeleye gireceğiz. Bu mücadelenin içerisinde aktif rol alacağız." açıklamasını yaptı.

Halil Hasar, Türkiye'nin, içinde bulunduğu durum itibarıyla hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkeleri anladığına dikkati çekerek, buna göre bir yol haritası çıkardıklarını söyledi.

Siyonist rüya! Siyonist rüya!

Hasar, "Türkiye olarak, iklim finansmanının kolay erişilebilir bir finansman olmasını istiyoruz. Verilen taahhütler sadece kağıtta kalmasın, ülkeler verdiği taahhütleri yerine getirsin istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Liderler Zirvesi'nde konuşacak
Halil Hasar, COP29'da Türkiye Pavilyonu'nda, iklim değişikliği ve sıfır atık başta olmak üzere birçok panel ile etkinlik düzenleneceğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın COP29 Liderler Zirvesi'nde, eşi Emine Erdoğan ve Bakan Murat Kurum'un da diğer etkinliklerde söz alacağını bildiren Hasar, şunları kaydetti:

"Türkiye olarak üst düzey bir katılımla, Bakü'de düzenlenecek COP29'da çok önemli konuları ele alacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın en üst iklim hedefi olarak açıkladığı Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda, Bakanımız Sayın Murat Kurum ülkemizin Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi'nin yol haritasını açıklayacak. Aynı şekilde Azaltım ve Uyum Strateji ve Eylem Planı'mızın içeriğinin yol haritasını da sunacağız. Ayrıca şeffaflık raporumuzu da bu hafta sunduk. Hiçbir ülke bu kadar çok yol haritasını herhangi bir COP'ta açıklayamadı. Biz, ülke olarak bunu başarmış olacağız. COP29 dolu dolu geçecek. Azerbaycan'ın kardeş ülke olması nedeniyle de Türkiye çok ciddi bir katılımla konferansa destek verecek."

Editör: Nusret Odabaş