Bak güzel kardeşim uluslararası hukuk diye bir şey yoktur, uluslararası güç diye bir şey vardır…
Batı dünyasında insan hakları diye bir şey yoktur, çıkarların hakları diye bir şey vardır…
Sömürgeci devletler diye bir şey vardır, işgalci Avrupa ve Batı dünyası diye bir şey vardır…
Batının vicdan ve merhameti yoktur, bencillikten geberen kendilerini önceleyen lanet olası kuralları vardır…
Tüm insanlık onların kölesidir diye sapık inanışları, kibirleri vardır…
İslam’a savaş açan Hıristiyan ve Yahudiler’in sapkın kolları diye, iki asırdır Ortadoğu’yu katleden terörleri ve dahi teröristleri vardır…
Onlara göre üstün ırk onlardır, diğer insanlar onlara hizmet için vardır…
Kadınlardan oluşan, şeytanı temsil eden, siyah ajandaları olan basın sözcüleri vardır…
Ülkelere hudutlar çizen, sınırlar ile İslam âlemini bölen sürekli ölüm yağdıran planları vardır…
Petrol kokusuna gelen, insanlığın kaynaklarına çöken şeytanlaşmış ruhları vardır…
Bak genç adam, sonra sen kalkıp ülken en zor zamanlardan geçerken, bir asırlık sanıyorsun ya bu ülkenin tarihini…
Sen böyle düşün diye çalışan cehennem zebanileri var ya çevrende…
İdeolojik kimliğinden ötürü tuttuğun partinde böyle istiyor ya zaten…
Hani beslendiğiniz, akıl aldığınız katil, karanlık adamları kahraman görüp kafayı kırdırıyorlar ya size…
Biz bin yıldır buralıyız, biz bin yıl daha buralı kalalım diye bedel ödeyen adamlara sizin gibi köksüzler sövsün diye, sizi satın almış bir yığın alçak öyle istiyor diye değişmiyor tarihimiz…
Tarihi ancak şerefliler şan ile değiştirir…
Köksüzler, vatansızlar değil…
Sen şimdi savaşa hayır diye bağıran genç, sosyal medyadan vatana düşmanlığını ileten genç, slogan atarak sahiplerine fiyatını belirleyen genç…
Kimin milletisiniz siz?
Bu topraklı olmadığınız kesin, zira bu ülkeye ait olsaydınız, kökleriniz Türk milletinin köklerinden olsaydı, sizi milletin kalbinden ayrı kim tutardı?
Siz hiç buralı olmadınız…
Sizlere Selçuklu’ya, Osmanlı’ya küfür ettiren kafa ile Gazi Mustafa Kemal’e küfür ettiren kafa aynı kafa…
Bir el bin yıllık milleti iki ayrı dönemin milleti gibi göstermeye çalışıyor, siz de karşı cephede durup zalimlere ya bilerek ya da kökleriniz gereği yardımcı oluyorsunuz…
Sonra çıkıp savaşa hayır diyecek kadar düşmana çalışıyorsunuz…
Biz kendi coğrafyamız kadar, başka coğrafyaların huzurunu isteyen dünyadaki yegâne tek milletiz…
Biz adil bir dünyayı isteyen, mazlumların tebessüm ettiği dünyayı hayal eden tek milletiz…
Biz Batı ve son iki asırdır miskin Arap dünyasının bencil yanına dur demek için ayağa kalkan kıyama duran tek milletiz…
Biz yeryüzüne adalet hâkim kılınsın diye, candan cayacak bir milletiz…
Biz Anadolu’nun işgal girişimine hazırlık yapanların sinsi planını bozmak için, sınırlarımızdaki tehlikeye dur demek için, çıktığımız bu gaza yolunda, kimlerin içten içe düşman için üzüldüğünü bilecek kadar dirildik artık…
Öyle uyuttuğunuz çağlar kapandı…
Eski Türkiye öldü…
O kadim ruhumuz dirildi…
Dünyayı karşımıza alacak kadar gözümüz karardı…
Milletin iradesi hayat buldu…
Millet cesaretine kavuştu…
Sen ey sürekli ülkesinden homurdanıp sitem eden zihniyet…
Siz ey devleti zayıflatmak için kiralanmış, kimliksizler…
Artık ülkemiz güçlendi, devletimiz milletin eline geçti…
Ülkemizden şikâyet edip, o özendiğiniz devletler, kan ve gözyaşı işgal üzerine kurulu…
Dünyayı gül bahçesine çevirmiyor o her seferinde koşup başını eğdiğin ülkeler, kan bahçesine çevirdiler yaşadığımız dünyamızı diyarlarımızı…
Dünyayı son yüzyıldır onlar çizip biçiyorlar, dur demek için, cehenneme alayını göndermek için, sınırlarımızı korumak, temizlik yapmak için, kimse cetvel ile yeniden sınırlar çizmesin diye seksen milyon Mehmet olup ayağa kalktık…
Çok fena şaşırttık…
Bu kan kokan çağı ya değiştiririz ya da değiştiririz…
Biz tüm yetimler, tüm mazlumlar için bir bahara yemin ettik…