Milli Savunma Bakanlığı tarafından, bir üst rütbeye yükseltilen ve görev süresi uzatılan askerlere ilişkin detaylar açıklandı. Emekli Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok, “Son 10 yılın en isabetli terfilerinin yapıldığı şura oldu” yorumunda bulunurken, emekli Albay Abdullah Ağar, “FETÖ zihniyetiyle mücadele eden terfiler yapıldı” dedi.

Burak Çolo / Diriliş Postası

Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararları açıklandı. YAŞ kararları sonrası TSK yeni komuta kademesi belli oldu. Başbakan Binali Yıldırım’ın liderliğinde yapılan toplantıda Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları değişti. Kara Kuvvetleri yeni Komutanı Orgeneral Yaşar Güler oldu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ise Hasan Küçükakyüz getirildi.

Yüksek Askeri Şûra’da alınan kararları açıklayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “30 Ağustos’tan geçerli olmak üzere 6 general/amiral bir üst rütbeye, 61 albay ise general/amiralliğe yükseltilmiştir. 8 general/amiralin görev süreleri bir yıl, 159 albayın görev süreleri ise iki yıl süreyle uzatılmıştır.

30 Ağustos 2017 tarihi itibarıyla rütbe bekleme süresini dolduran 28 general/amiral ile 107 albay kadrosuzluk, bir amiral ise yaş haddini doldurması nedeniyle 1 Eylül 2017 tarihinden itibaren emekliye sevk edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

YAŞ kararlarını emekli subay, güvenlik uzmanı Abdullah Ağar ve emekli askeri savcı Ahmet Zeki Üçok ile değerlendirdik.

Emekli Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok

“TSK’DA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”

YAŞ tahinde ilk kez beşinci sırada bulunan bir koramiral, önünde bulunan oramiralin kendisinden kıdemli üç koramiral olmasına karşın Deniz Kuvvetleri komutanı yapıldığını ifade eden emekli askeri savcı Ahmet Zeki Üçok, “TSK’da ilk defa böyle bir karar alındı. Hükümetin istediği komutanla istediği kişilerle çalışıp çalışmama hakkı var. Bu kararların alınmasını son derece doğal karşılıyorum. Ayrıca listenin belirlenmesini mutlaka hükümet yaptı. Önceden Genelkurmay Başkanlığı için öncelikle 1.Ordu Komutanı olunur, oradan Kara Kuvvetleri Komutanı olur oradan da Genelkurmay Başkanı olurdu. Bu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda da böyleydi. Önce Oramiral olur daha sonrasında Donanma Komutanı olur arkasından Deniz Kuvvetleri Komutanı olurdu. Artık bu sona erdi. Hiçbir şey TSK’da eskisi gibi olmayacak. Bir korgeneral bakacaksınız Kara Kuvvetleri Komutanı olabilecek. Son YAŞ kararları, herkes Yaşar Güler Paşa’nın 2019 yılında Genelkurmay Başkanı olabileceğini beklerken bambaşka bir askerimizin olabileceğini gösterdi. Hükümet TSK’da kiminle çalışmak istersem onunla çalışırım duruşunu gösterdi. Eskiden olduğu gibi ‘Sırası geldi bu Kara Kuvvetleri Komutanı olacak, sırası geldi Hava Kuvvetleri Komutanı olacak’ gibi söylemleri sona erdiren bir süreç oldu. Bu YAŞ’ta hükümetin tespitleri sonucunda terfilerin yapıldığını çok net olarak söyleyebilirim. Son derece isabetli terfiler yaptılar.” şeklinde konuştu.

SON 10 YILIN EN İSABETLİ YAŞ’I

“Ben bu şurayı geçmişin bir tedavisi TSK’da yaraların sarılmasında en önemli adım olarak kabul ediyorum” diyen Üçok sözlerini şöyle tamamladı: “Çok doğru ve çok güzel terfiler yapıldığını gözlemledim. FETÖ’cüler gittikten sonra askeri kadroların başkaları tarafından doldurulacağı, ‘şucular bucular’ olarak söyleniyordu. Gördük ki hiçte öyle bir şey yok. Burada tek kriter var seçilenlerin hepsinin darbeye karşı durmuş askerlerin terfi edildiğini gördük. Darbeden sonra ülkenin bekası için binlerce milyonlarca parayı geri bırakıp dönen asker arkadaşlarımızın terfi ettirildiğini gördük. Bunun çok hakkaniyetli olduğunu söyleyebilirim. Bugün bir pilotun maaşı ile Türk Hava Kuvvetleri’nde alınan maaş arasında iki üç maaş farkı var. Bunları bırakılan askerlere hakları verildi ve iki tanesi terfi etti. Bu davranış hükümet açısından çok adilane bir davranış oldu. Bu aynı zamanda parayı, kariyeri bırakanlara devletimizin sahip çıktığını da gösterdi. Bu şura, en az terfiinin olduğu şuradır. 6 tane general/amiral bir üst kademeye terfi etti. TSK tarihinde görülmemiş bir şey. Şunu yorumluyorum general/amiral sayısını eskiden olduğu gibi 360’larda tutma var. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi general sayısını daha makul sayıya çekmesi gibi algıladım. Bu şura birçok yenilik içeren ve son 10 yılda en isabetli terfilerin yapıldığı şura oldu. TSK komuta kademesinin terfilere bulaştırılmadığını çok net görüyoruz. Deniz Kuvvetleri Komutanı dört kişiyi beş kişiyi eleyerek korgenerali Deniz Kuvvetleri Komutanı yapın; ne cesareti vardır ne de öngörüsü vardır. Bu şura tamamen hükümetin atamasıdır.”

Emekli Albay Abdullah Ağar

2023 YILININ ORDUSU

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yeni bir komuta kademesinin şekillenmekte olduğuna dair temel bir fotoğraf var diyen emekli subay ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, “Bu fotoğrafta benim en çok dikkatimi çeken iki temel husus oldu. Terörle mücadelede alanlarında liyakat göstermiş ve FETÖ ile mücadelede özellikle 15 Temmuz gecesinde tavır koymuş askerler ön plana çıkarıldı. Tavrında samimi olan liyakatli kadroların geleceğin Türk Ordusu’nu oluşturmaya yönelik bir temel niyetin ve refleksin olduğunu görüyoruz. Sayın Başbakan’ın kurduğu bir cümle var: ‘2023 yılının ordusu.’ Burada aslında temel bir parametre var. Şunu söylememiz gerekiyor. Türkiye 4. nesil bir savaşın içerisinde bu 4. nesil savaşı yönetebilecek, idare edebilecek bir yapılanma. Temel hareket tarzı bu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’cü askerler temizlendi ve hâlâ bu mücadele devam ediyor. FETÖ’cülerden boşalan kadrolara darbeye karşı zihniyet ve FETÖ ile mücadele edebilecek askerler geldi.” ifadelerini kullandı.

FETÖ MÜCADELESİ SÜRECEK

En güzide tugaylarımızdan terörle mücadelede başarı sağlamış ve FETÖ’ye bulaşmamış kadrolar seçildiğini ifade eden Ağar, “69 tane albayımız general yapılırken bir diğer taraftan da onların peşi sıra gelecek olan kadroları gelecekte doldurmak üzere albaylara bekleme süresi verildiğini görüyoruz. Kripto bir yapılanmayla karşı karşıya kalınırsa onların yerini onlar tarafından dolduracak durum olabilir gelecek zaman içerisinde. FETÖ ile yapacağımız mücadele uzun soluklu bir mücadele. Teröre karşı, savaşa karşı mücadele verilecek 27 yetki barındıran bir yapılanmanın tercih edildiğini öngörmemiz mümkün. Temel hedefimiz dinimizin, vatanımızın, devletimizin, TSK’nın ve milletimizin bekasıdır. Türkiye’de geçmiş dönemde kırılganlıklar yaşanmıştır. O kırılganlıkların bundan sonraki süreçte yaşanmaması gerekiyor. İnanç değerlerimizin, milli değerlerimizin birbirini destekleyerek yücelttiğine inanıyorum. Kavga etmeden, hak uyumu ile beraber hareket edilmeli. Bizim mücadelemiz içimize sızmış, düşmanlarımızın uşaklığını yapanlarladır. Kendimizle mücadele etmeyi bırakarak asıl hedefe odaklanmalıyız. TSK seçilmiş hükümetin emrindedir. Değerlerimizde kırılganlıklara uğramamalıyız. FETÖ, PKK, DAEŞ, bizi kendi içimizde parçalamaya kalktı. Biz ortak bir ruh sağlayarak bu ülkenin düşmanlarıyla ortak hareket etmeliyiz. Bu olduğu sürece Allah’ın izniyle bizi kimse yıkamaz.” dedi.

Editör: TE Bilisim