Sümeyye Aksu / Özel Haber
Türk dizilerinin etkisi tüm dünyayı sarmaya devam ediyor. Türkiye’nin ve Türk toplumunun tanıtımına katkıda bulunan diziler, Arap dünyasında Türk halkına karşı sempati yaratırken, Türkiye’yi ziyaret eden Arap turist sayısında kayda değer artış da sağladı. Türk dizilerinin dünya ölçeğinde en heyecanlı takipçileri çoğunla Arap izleyiciler. Türk dizileri diğer Arap ülkeleri gibi Suriye’de de büyük ilgi görüyor. Kurtlar Vadisi ile zirve yapan bu ilgi hiç azalmadan devam ediyor. Zaman zaman Türk dizilerindeki dini ve toplumsal değerlerle çelişen içerikler rahatsız edici bulunsa da çoğunlukla hem diziler hem de oyuncular büyük bir hayranlıkla takip ediliyor. Payitaht Abdülhamid, Diriliş Ertuğrul dizileri başta olmak üzere birçok dizinin tercümesini yapan gazeteci-yazar Ali Mahmoud Al Suleiman Lübnan’daki Türk Büyükelçiliği’nde de tercümanlık yapıyor. TRT başta olmak üzere, birçok kanalın Türkçe ’den, Arapça ‘ya çevirilerini de yapan Suleiman, Arap ve Türk Dili Edebiyatı mezunu. Çevirmenlik yapmanın yanı sıra bazı gazeteler ve web siteleri için Arapça, Türkçe, İngilizce yazılar kaleme alıyor. Türk dizilerini Arapçaya çevirip, Türk kültürünün yayılmasına katkıda bulunan Ali Mahmoud Al Suleiman, çeviri hikayesini Diriliş Postası Gazetesi'ne anlattı.
“Türkiye Ortak Noktamız”
Türk dizilerini Türkçe’ye çevirmesinin ortak noktalarımızdan kaynaklandığını belirten Suleiman, “Tarihi Türk dizilerini tercüme ediyorum. Çünkü biz Araplar ve Türkler’in dini, tarihi ve kültürü ortak. Biz Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında iken hayatımızı emniyet ve sağlık içinde yaşıyorduk. Aynı şekilde, ikinci ülkem olan Türkiye’yi seviyorum. İnsanları bu güzel ülkeyi ziyaret etmeye teşvik etmek için çalışıyorum. Arkadaşlarımın çoğuna Türkiye’yi anlattım ve onlar da buraya geldiler” dedi.
Diziler Köprü Görevi Görüyor
Türk dizileri Arap toplumunda büyük beğeniyle izlenmekte ve toplumun geniş kesiminden çok farklı tepkiler almaktadır. Dizilerin kültür ve dilin öğrenilmesinde bir köprü görevi gördüğünü vurgulayan Suleiman, “Türk kültürünün öğrenilebileceği, İslam hukukunun değer ve öğretilerine ve dinimiz İslam’a uygun, Türk halkının gelenek ve göreneklerini içeren bazı tarihi ve siyasi diziler bir kültür köprüsü gibidir” dedi. Aradaki ortak kültürün insanları Türkçe öğrenmeye yönelttiğini ifade eden Suleiman sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel olarak Orta Doğu’da yaşanan son gelişmeler neticesinde Türkiye, birçok Arap topluluğu için ortak buluşma noktası haline geldi. Özellikle Suriye, Mısır, Yemen, Libya ve Irak gibi ülkelerdeki savaşlara ve siyasi çatışmalara tanık olanlar ülkelerini terk edip Türkiye’ye yerleştiler ve doğal olarak Türkçe’yi öğrenmeleri gerekti. Anadolu Ajansı’nın verilerine göre, Türkiye’de yaşayan Araplar’ın sayısı 9 milyon ulaştı. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere ülkenin birçok şehrinde Türk dilinin öğretimiyle ilgilenen eğitim kurumlarının sayısı ve kapasitesi arttı. Günlük yaşantıda ve acil durumlarda resmi kurumlarla iletişim kurma ihtiyacı sebebiyle Türkçe konuşan Arapların sayısı büyük ölçüde arttı” değerlendirmesinde bulundu.
Jeopolitik Hayal Gücünü Yeniden Yorumlayan Diziler
Türk dizilerinin Arap coğrafyasındaki etkilerini değerlendiren Suleiman, “Anadolu Ajansı, Türk dizileri ve Ortadoğu’ya hakim olan “jeopolitik hayal gücünün” ortadan kaldırılmasını, son yıllarda Türk film sektöründeki dikkat çekici gelişmeleri ve bu sektördeki Türk eserlerinin coğrafi tahayyülü yerel ve uluslararası olarak nasıl etkilediğini bir basın haberi ile ele aldı. Türk dizilerine olan ilginin, bu alandaki büyük uluslararası rekabete rağmen son zamanlarda büyük bir yol kat ettiğini belirtti. Türk dizilerine ilgi duyan seyirci coğrafya sınırlarının, beklentilerin ötesine geçerek, şöhretinin Latin Amerika’dan Asya’nın en uç noktalarına kadar sınırları aşarak yayıldığını” vurguladı.
Diziler Arap Dünyasının İlgisini Türkiye’ye Çevirdi
Suriyelilerin Türk dizilerine olan ilgisini, iki toplum arasındaki kültürel özelliklerin benzer olmasına bağlayan Suleiman, “Filmlerin başarılı bir senaryo oluşturduğu konusunda hemfikir olan izleyiciler aynı zamanda dizi mekânlarının güzelliğine de vurgu yapıyor. Türkiye’deki dizi mekânlarını da tanıma fırsatı bulduklarını ifade eden izleyiciler, izledikleri filmlerin çekildikleri bu mekanları görmek için sabırsızlanıyor. Bunun için ilk fırsatta Türkiye’yi ziyaret etmek istediklerini ifade ediyorlar. Türkiye ile Arap halkı arasındaki ilişkinin gelişimi, Arap ve Türk halkları arasındaki bağları güçlendirmeye dayalıdır” ifadelerini kullandı.
İnsanları ve Coğrafi Bölgeleri Tanıtıyor
Diriliş Ertuğrul, Payitaht Sultan Abdülhamid gibi dizilerin sadece geçmiş zaferleri restore etmekle kalmayıp, aynı zamanda yeni bir jeopolitik hayal gücünü resmileştiren ve gerçek ulusal anlatıları izleyicilere aktaran tarihi ürünler olduğunu söyleyen Suleiman, “Bu diziler, yerli ve yabancı geniş bir izleyici kitlesi önünde, son on yılda yeni bir Türkiye vizyonuyla, tutarlı ve yapıcı hikayeler sunuyor. Buna göre eğlence sektörü yoluyla jeopolitikte yapıcı kapasite üretimi, bu dönem öncesinden farklıdır. Bu diziler, Türk tarihi ve coğrafyasının geleneksel okumalarına benzemeyecek şekilde tarihi olayları yeniden kurgulayarak insanları ve coğrafi bölgeleri tanıtıyor” değerlendirmesinde bulundu.
En Fazla Dizi İhraç Eden Ülke Türkiye
ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Suleiman, “Türk dizi sektörü, bugüne kadar 150’den fazla televizyon dizisini Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’da toplam 146 ülkede izleyiciyle buluşturdu. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) desteğiyle üretilen diziler, jeopolitik bir hayal gücü oluşturabilecek eksiksiz bir tarihi dram ile eğlence alanına dayanmaktadır” dedi.