Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen kaçak göçmenler hakkında geçen ay yaptığı açıklamaların yankıları devam ediyor.

Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerle ülkenin demografik yapısının değiştirilmek istendiğini söyleyen Kays Said, “Tunus’u Müslüman ve Arap kimliğinden uzaklaştırarak Afrika ülkesine dönüştürme planı” olduğunu ve 2011’den sonra bazı kesimlerin para karşılığında söz konusu plana destek verdiğini iddia etti.

2011 tarihinin diktatörlüğe son veren devrimi şeytanlaştırma amacıyla zikredildiği gözden kaçmamalı.

Kays Said’in ırkçılık ve nefret içeren açıklamalarını şiddetle kınayan Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed, “kökenleri ne olursa olsun göçmenlere onurlu bir şekilde davranılırken uluslararası hukuka saygı gösterilmesi ve insanlara zarar verecek her türlü nefret söyleminden veya ırkçılıktan kaçınılması” gerektiğini söyledi.

Frankofon ülkelerinden biri olan Tunus’a Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelenlerin hepsi “Avrupa’ya geçmek isteyen kaçak göçmen” değil.

Fransızcanın ortak dil olmasından yararlanıp üniversitede okumak için gelen çok sayıda öğrenci de var ve o öğrencilerden bir kısmı kendi ülkelerindeki yetkililerin ya da zengin ailelerin çocukları.

Kays Said’in Afrikalılara yönelik cadı avı başlatan sorumsuz açıklamaları kaçak göçmenlerle birlikte Afrikalı öğrencilerin hayatını da tehlikeye attı.

Whatsapp gruplarında ırkçı saldırılara maruz kalma endişelerini dile getiren öğrenciler birbirlerine dikkatli olmaları uyarısında bulundular.

Hatta Tunuslu olup cilt rengi sebebiyle Sahra Altı Afrika ülkeleri vatandaşlarına benzeyenler bile tedirginlik yaşamaya başladı.

Çünkü halkı Afrikalılara karşı kışkırtan marjinal bir parti lideri değil, ülkeyi yöneten cumhurbaşkanı ve Tunus’ta yasal bir şekilde ikamet eden Afrikalıların alınlarında kaçak göçmen olmadıkları yazmıyor.

Kays Said’in “Göçmenler demografiyi değiştirecek” iddiası, kökeni Avrupalı ırkçılara dayanan eski bir söylem.

Fransız milliyetçisi aşırı sağcı yazar Renaud Camus, 2010 ve 2011’de yayımlanan kitaplarında gündeme getirdiği “Büyük İkame / Yer Değiştirme” (The Great Replacement) teorisinde göçmenlerin Avrupa’nın demografisini değiştireceği uyarısında bulunuyor.

Afrikalılar, Araplar, Türkler, Güneydoğu Asyalılar gibi Avrupalı olmayan göçmenlerin göç dalgaları ve yüksek doğum oranlarıyla hızla çoğaldıklarını, “Beyaz Avrupalı” nüfusun ise düşük doğum oranlarının da etkisiyle her geçen gün azaldığını belirten Fransız yazar, bu şekilde Avrupalıların yerini Avrupalı olmayan göçmenlerin aldığını söylüyor.

Kays Said’in Afrikalıları hedef göstermesinin ardından Fildişi Sahilleri ve Mali başta olmak üzere birçok ülke, vatandaşlarını Tunus’tan tahliye etmeye başladı.

Ülkelerine dönenler Tunus Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının ardından kâbus dolu günler yaşadıklarını anlatıyorlar.

Kays Said’in paranoyası sadece Tunus’taki Afrikalıları değil Sahra Altı Afrika ülkelerindeki Tunusluları da tehlikeye attı.

Senegal’in başkenti Dakar’daki Tunus Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi düzenlendi.

Yakında Sahra Altı Afrika ülkelerinde Tunusluların şiddet eylemlerine maruz kaldıklarına dair haberler gelirse kimse şaşırmasın.