“15 Temmuz’u unutmayalım.” İyi, güzel… Güzel de… Dudağımıza söylediğimizi kalbimizle de söylüyor muyuz? Buyurun, test edelim.

“Kadınlar Günü” ya bugün. İki kadının adını analım. Birincisi Kerime Kumaş. Üsteğmen Pilot. 15 Temmuz gecesi, İstanbul’da, emrine verilen savaş helikopteriyle sivil halkın üzerine sortiler yaptı. İfadesinde ateş açtığını inkâr ediyor ama sivil halkın direnişini görmemiş olamaz. Savunması şöyle: “Verilen emirleri uyguladım!” (Marmaris suikast timinin yüzsüzleri de utanmadan Ömer Halisdemir’in adını kullanıyormuş. “O komutanının dediğini yaptı, biz de öyle…” Bilmezlermiş “olayın darbe girişimi” olduğunu. Hadi ordan!)

Hatırlayacağımız ikinci kadın ise Sabiha Gökçen. Ömrünün son demlerinde adının verildiği havalimanı açılışı vesilesiyle meydana çıktı. Çok yaşlanmıştı, güçlüklü ayakta duruyordu. Allah’tan insaflı gazetecilerden biri sordu da, son nefeslerinde günahıyla yüzleşti: “Dersim’de [kadınların çocukların bebelerin de içinde olduğu] sivilleri bombaladınız mı?” Güya ilk kadın savaş pilotu diye kahramanlaştırdığımız soykırım suçlusu titrek sesiyle cevap verdi: “Ben bana verilen emirleri uygularım. Hem, elli kiloluk bombanın ne şeyisi olur…”muş. Pişman bile değildi.

Bugünlerde Kerime Kumaş’ı yargılıyoruz, Sabiha Gökçen’in adını ise göklere yazıyoruz. Kerime Kumaş’ın adını da, “yurtta sulh konseyi” başarılı olsaydı, bir yerlere verirdi herhalde. Allah’a şükür, Sevgi, Ayşe, Türkân, Yıldız, Seher, Kübra, Zeynep, Cennet gibi cesur kadınlar çıktı da meydana Kerime Kumaş adı sanıklar arasında kaldı.

Anlaşılan o ki, binlerce savunmasız sivili bombalayan Sabiha Gökçen’e emir veren eski darbeciler başarmış… Anadolu’nun her köşesinden İstanbul’a vuslatın simgesi haline gelmiş havalimanını geçtim, mazlum ve kederli Dersim’in adı hâlâ kendi halkına bomba atabilen, on binlerce insanın katledilmesini küstahça “imha edildi” diye kayıtlara geçiren, tek-partici, diktatörlü, üstenci devlet anlayışının utanç verici lekesi olarak duruyor orada. “Tunç-eli…”

Tunç, İtalyan faşizminin sembolüydü. Mussolini’nin heykelleri tunçtan yapıldı. Sonra bu gelenek tek parti Türkiye’sine de ithal edildi. Daha sonra Hitler heykellerine malzeme oldu tunç. İşte bu diktatörün hatırasıdır Tunceli ismi… 15 Temmuz’dan daha ağır sivil bedel ödenmiş ve maalesef başarılmış darbenin kirli imzası.

Tunceli ismi Dersim olarak iade edilmedikçe, Sabiha Gökçen adı havalimanından silinmedikçe, 15 Temmuz’un kahraman kadınlarının yanında değiliz. Burada değilsek, bırakın Kerime Kumaş’ı boş yere yargılayamayalım.

Tunç, İtalyan faşizminin sembolüydü. Mussolini’nin heykelleri tunçtan yapıldı. Sonra bu gelenek tek parti Türkiye’sine de ithal edildi…