Avrupa Birliği, Trump yönetimiyle yaşanan gerilim ve savunma eksiklikleri nedeniyle Türkiye ile savunma ve güvenlik işbirliğini güçlendirmeye çalışıyor. Türkiye'nin güçlü savunma sanayisi ve NATO’daki konumu, Avrupa'yı Ankara ile daha yakın ilişki kurmaya yöneltti.
Avrupa Birliği (AB), ABD Başkanı Donald Trump ile yaşanan gerilim ve savunma eksikliklerini gidermek için Türkiye ile savunma ve güvenlik alanındaki işbirliğini derinleştirme arayışında.
Türkiye’nin güçlü savunma sanayisi ve NATO’daki stratejik konumu, Avrupa’yı Ankara’ya daha da yakınlaştırdı. Trump’ın Ukrayna’daki savaşı bitirme sürecinde Avrupa’yı dışlayıcı tutumu, bölge liderlerini ortak stratejiler geliştirmeye iterken Türkiye'nin bu süreçteki rolü dikkati çekiyor. Avrupa’nın Türkiye ile artan savunma işbirliği, Brüksel-Ankara hattındaki diplomasi trafiğini hızlandırdı. AB, Türkiye'yi "fikirdaş ülkeler" arasında sayarken işbirliği ve ilişkilerin derinleşerek süreceği mesajını verdi.
AB'nin dönem başkanı Polonya'nın Başbakanı Donald Tusk, bu gelişmelerin akabinde Ankara'ya gerçekleştirdiği ziyarette Ankara'nın hem Avrupa'nın savunmasında hem de Ukrayna-Rusya barış sürecinde daha aktif rol oynaması gerektiğini söyledi.
Polonyalı uzmanlar Dr. Karolina Wanda Olszowska, Dr. Aleksandra Maria Spancerska ve Dr. Karol Wasilewski, Avrupa-Türkiye ilişkilerinin geleceği, Türkiye'nin bölgenin güvenliğinde oynayacağı rol ve AB üyeliği sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BAYRAKTAR TB2’DEN GENİŞLEYEN İŞBİRLİĞİNE
Krakow merkezli Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Karolina Wanda Olszowska, Ukrayna'daki savaşın ardından Polonya'nın savunma sanayisini geliştirme çabalarını vurguladı ve Türkiye'yi bu süreçte kilit bir ortak olarak nitelendirdi.
Polonya'nın 2021'de Bayraktar TB2 satın almasıyla Türk askerî teknolojisine olan ilgisini gösterdiğini belirten Olszowska, 12 Mart'taki Tusk ziyaretinin savunma işbirliğini güçlendireceğini ifade etti. Olszowska, Polonya’nın AB dönem başkanlığı sırasında Türkiye'nin AB üyeliğine ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna destek verebileceğini dile getirdi.
AVRUPA’DA SAVUNMA PANİĞİ
Olszowska, Ukrayna-Rusya Savaşı dolayısıyla Avrupa ülkelerinin, savunmasını güçlendirmek için harekete geçtiğini anımsattı. Olszowska, “Ankara, şu anda dünyanın en büyük 11. silah ihracatçısı konumunda." diyerek AB ile Türkiye arasında savunma temelli gelişen ilişkilerin kritik önemine işaret etti.
TÜRKİYE, AVRUPA İÇİN VAZGEÇİLMEZ OLABİLİR
Varşova merkezli Doğu Araştırmaları Merkezi (OSW) Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Departmanı Başkanı Dr. Karol Wasilewski, Rusya-ABD heyetlerinin 27 Şubat’ta İstanbul’daki görüşmelerine dikkati çekti.
Wasilewski, "Türkiye'nin en büyük hedefi, ABD'nin NATO'dan çekilmesi durumunda gelecekteki Avrupa güvenlik mimarisinin bir parçası olmak gibi görünüyor. Böyle bir senaryo hâlâ pek olası görünmüyor ancak gerçekleşmesi hâlinde Türkiye, Avrupa'nın güvenliği için vazgeçilmez olacaktır." ifadelerini kullandı.
AVRUPA, TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİNİN FARKINDA
Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bir dönemde Baykar’ın Avrupa’nın öncü savunma sanayisi şirketi Leonardo ile işbirliği anlaşması imzaladığına dikkati çeken Polonya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (PISM) Analisti Dr. Aleksandra Maria Spancerska ise "Avrupa, Türkiye'nin potansiyelinin farkında. Türkiye, savunma sanayisinde büyük bir iş gücüne ve üretim üssüne sahip olduğundan Avrupa savunma sektörünü başarılı bir şekilde güçlendirebilir." dedi.