Üç bin yıllık hüznümüz Kudüs…
Gönlümüzdeki mahsun mabedimiz…
Göklerde yaratılıp yeryüzüne inen şehrimiz Kudüs…
Yakın tarihte yüz yıllık kalp ağrımız, ızdırabımız, sınanmamız Kudüs…
Secdemiz, kıblemiz, nebi izleri düşen şehrimiz…
Geçtiğimiz cuma günü Sultanbeyli Nilüfer Hatun kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeydik…
Genç İHH, Sultanbeyli İHH kadın kolları Başkanlığı öncülüğünde, genç kuşağa Kudüs bilinci verme, Kudüs hassasiyetinde dirilme, Kudüs’le kurtulma şuurunu konuştuk…
Birlikte Kudüs sevdamızı hatırlayıp, Kudüs’ü selamladık…
Kudüs’le tazelendik, Kudüs’le sözleştik…
Salon hınca hınç dolmuştu, adeta gelincik tarlasını andıran gençler, henüz eğitimin başında içimde kelebeklerin uçmasına vesile oluyordu…
Âlem gençleşiyor, bir nesil kendine geliyor içimize baharlar getiriyordu…
Gözlerim dolu dolu buralarda Kudüs’ü konuşmakta varmış diye hamd ettim…
Öyle ya o kapılardan sürgün edilmiş, dışlanmış bizler, şimdi o okullarda vatana hizmet, ümmete hizmet etmek için bulunmaktaydık…
Bir şeyler vermeye gittiğimizi sanıyorduk gençliğe…
Meğer almaya gitmişiz, meğer heybemizi onlar ile doldurup dönecekmişiz…
Gençlerle yüzyıllık Kudüs hüznümüzü, Ayasofya’nın ruhunu, aksiyon genci olmayı konuşurken, zaman nasılsa akıp gitmişti…
Masum gözlerinde memleketi görmek, Kudüs’ü görmek öyle iyi geldi ki ruhumuza…
Bu nesilden çok şey olur diyebildim…
O yaşça henüz küçük, kalben kocaman yürekli bu çocuklar bana çağın Meryem’lerinin yetiştiğini, geldiğini müjdeliyordu…
Bir gün bu çocukların kurduğu düşler gerçek olacak diye haykırıyordu iç sesim…
Heyecanları, ağır başlılıkları, hürmet ve saygıları ile öğretmenlerin nasıl anne hassasiyeti ile öğrencilerini yetiştirdiklerine şahitlik ediyordum…
Çağın Meryem’lerini yetiştirmenin derdini güdenlerinde hiç az olmadığını da söyleyebilirim…
Bizler genç kuşağın ruhunda bir Kudüs bilinci, Ayasofya umudu diri kalsın diye orada bulunurken…
Onlar On Beş Temmuz gecesinde dirilmiş bir nesil olduğunu ortaya koyuyordu bizlere…
Okul müdürümüzden, hocalarımıza, papatya kokan öğrencilere her biri ile çok güzel geçen bir gündü…
Genç İHH’nın okullarda gençliği bilinçlendirme azmi takdire şayandı…
Bir zamanlar milli gençlik vakfı vardı, her birimiz için okul gibiydi…
Şimdi kurumlarımızın sayısı arttı, inşallah kalitemiz daha da artar, daha güzel işler yaparlar…
Daha hasbi, daha İslami, daha insani bir gençlik…
Sultanbeyli benim içime baharlar getirdi, içimizi ümit var eyledi…
Bu gençliğin kalbini tutan, bu gençliği Kazanır…
Bu gençliği kazanan yeni bir dünyayı İhya ve inşa eder o kadar açık ve net…
Dünyanın kalbine bahar götürecek gençlik işte bu gençlik…