Yemen’de devrik lider Ali Abdullah Salih’e bağlı güçlerle İran destekli Husi milisler Cumartesi sabahından bu yana başkent Sanaa’da çatışıyor.

Salih ve Husiler, Yemen’in seçilmiş meşru hükümetini devirmek için işbirliği yapmış ve başkenti hep birlikte işgal etmişlerdi.

Bugüne kadar da hem Cumhurbaşkanı Abdurabbih Mansur Hadi’ye bağlı güçlere ve hem de Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyona karşı omuz omuza savaşıyorlardı.

Dolayısıyla akıllara “Aralarındaki ittifak bozuldu mu?” sorusu geldi.

Salih, Cumartesi günü yayınlanan televizyon konuşmasında Yemenlileri Husilere karşı ayaklanmaya çağırdı.

Husilerin lideri Abdülmelik El-Husi de Salih’i “yanlıştan dönmeye ve hainlikten vazgeçmeye” davet etti.

Bu arada Suudi Arabistan medyasının, daha önce kendisinden bahsederken “görevden alınmış/devrik lider” ifadesini kullandığı Ali Abdullah Salih’e “eski lider” demeye başlaması dikkat çekti.

Salih ve Husiler arasındaki ittifak başından beri karşılıklı çıkarlara dayalı bir işbirliğiydi.

Daha doğrusu Yemen’in devrik lideri Husileri yeniden ülkenin başına geçmesini sağlayabilecek bir araç olarak gördü ve kullandı.

Husiler de Salih’le ittifakın kendilerine yeni alanlar açacağının farkındaydı.

Fakat kıvrak manevralarıyla bilinen devrik lider, son günlerde dengelerin değişmeye başladığını gördü.

Birincisi; bölgede İran karşıtlığı söylemi ekseninde şekillenen, İsrail’in merkezinde olduğu ve Körfez ülkeleri dâhil birçok Arap ülkesinin de içinde yer alacağı yeni bir cephe şekilleniyor.

Mecbur kalmadıkça, İran’ın Yemen’deki koluyla ittifakı hatırına söz konusu cepheyi karşısına almak Ali Abdullah Salih’in çıkarına değil.

İkincisi; Suudi Arabistan’ı fiilen yöneten Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, Yemen’e müdahale dosyasını çok daha fazla para kaybetmeden kapatmak ve saplandığı bataklıktan bir an önce çıkmak istiyor.

Bu da devrik lidere Riyad’la ilişkilerini tamir etme fırsatı sunuyor.

Ali Abdullah Salih, uzun süredir kullandığı Husileri satar mı?

Evet.

Hem de hiç tereddüt etmeden satar.

“Çıkarları için Yemen’in tümünü satan, Husileri mi satmayacak?” diyor, Yemenliler.

Ali Abdullah Salih’in sırt dönmesi hiç şüphe yok ki Husilerin işini zorlaştıracaktır.

Fakat bu İran destekli milislerin işgal ettikleri bölgelerden Saade’ye çekip gidecekleri anlamına gelmiyor.

Ayrıca İran’ın ve hatta Rusya’nın denkleme müdahale ihtimali var.

Gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta da şu:

Salih, Suudi Arabistan’ı “sağmak” için Husileri devrimden önce de çok kullandı.

Zaman zaman el altından desteklediği Şii milislerle Riyad’ı korkutarak epey para kopardı.

Şimdi bile aynı kartı oynuyor ve “Husilerden kurtulmak istiyorsanız beni desteklemekten başka seçeneğiniz yok” diyor.

Yemen’in devrik liderinin kendilerine Sanaa’nın kapılarını açtığı milisleri hezimete uğratarak Suudi Arabistan için tehlike teşkil etmelerini önleyebileceği şüpheli.

Fakat Ali Abdullah Salih böyle bir güce sahip olsa da bunu yapmayacaktır.

Yemen’in devrik lideri Husilerin Suudi Arabistan’ı tehdit edemeyecek hale gelmelerinin kendisine de zarar vereceğini görecek kadar deneyimli ve kurnaz bir politikacı.

Üstelik ölümün kıyısına gelmişken küllerinden yeniden doğarak tekrar ülkenin başına geçme hayallerinin canlı kalmasını da Husilere borçlu.

Altın yumurtlayan bir tavuktan kim kurtulmak ister ki?!