Eğer bu fikri gerçekleştirebilseydik dünyanın ihtiyacı olan elektriğin 100 katını bu çölde üretebilirdik.

Başta mantıklı gelse de bu fikir dünyada geri dönüşü olmayan bir iklim sorununa sebep olabilir.

Eğer bunu gerçekleştirirsek güneş panellerinin altında kalan kum giderek soğur ve çöl iklimi bir süre sonra tamamen bozulurdu.

Çölde yağışlar artar ve bunun sonucunda oksijen ihtiyacımızın yüzde 20’sini sağlayan, dünyanın akciğerleri olarak da bildiğimiz Amazon yağmur ormanlarının çöle dönüşmesine sebep olurdu.

Peki ama 4300km uzaklıktaki Amazon yağmur ormanları sahra çölünden nasıl etkileniyor?

NASA’nın CALIPSO Uydusunun keşfine göre; her yıl 182.000.000 ton kum, Atlantik okyanusu boyunca şiddetli rüzgarlarla birlikte 4300 km ilerleyerek Sahra çölünden Amazon yağmur ormanlarına geliyor.

Gelen bu kumun içerisinde ise Amazon’daki bitkilerin gelişmesi için hayati öneme sahip olan mineraller bulunuyor.

Yani anlayacağınız Sahra Çölünde yağmur yağması demek Amazon’un çölleşmesi demek.

İşte bu yüzden şimdilik sahra çölünü güneş panelleri ile kaplamak pek de mantıklı değil.

Elektrik ihtiyacımızı karşılamak isterken başımıza çok daha büyük sorunlar açabiliriz.