İsrail bir terör oluşumudur.

İsrail kurgulanmış/projelendirilmiş sözde bir polis devletidir.

İsrail’in sınırları net olmamakla birlikte, halkı da dünyanın çeşitli yerlerinden toplama-taşıma usulüyle bir araya getirilmiştir.

İsrail bir nevi imaj ve prodüksiyondan ibarettir.

Bu çerçeveden bakıldığında 75 senedir işgal edilen, her gün öldürülen, itilen-kakılan, onuru ve haysiyeti hiçe sayılan, çocuk ve kadınlarına musallat olunan bir halk, dünya medyasında “öcü ve terörist” olarak gösterilmekte.

Diğer taraftan da “yenilmez ve süper güç İsrail” imajı; İsrail kamuoyuna öz güven pompalamak, Filistinlileri yeise ve korkuya sevk etmek, dünya kamuoyunu da baskılamak için hayata geçirilmişti.

Mossad o kadar her yerdeydi ki, kimse onlardan habersiz bir şey yapamazdı(!)

Uydularla, kameralarla, yapay zekâ sistemleriyle herkesi gözlem altında tutuyorlardı (!)

Ve Demir Kubbe o denli tehditleri bertaraf ediyordu ki, İsrail şemsiyesi altına giren her Siyonist, güvenle o topraklarda yaşayabilirdi (!).

HAMAS NEYİ BAŞARDI?

İsrail yenilmezdi.

İsrail baş edilemezdi.

İşte bu imaj çalışması, toplumlar üzerinde İsrail’in silahlarından daha etkili bir psikolojik operasyondu.

Şimdi gelelim asıl mevzuya… Hamas bu saldırıyı neden yaptı?

İşte bu algıyı kırmak için.

Ve başardı da…

Dört nesildir çocuklarına aşıladıkları ‘hürriyet ve zafer’ inancına büyük bir zemin hazırlamış oldular.

Batı’nın üstünlüğüne biat edenler ve zihinlerde istilaya uğrayanlar, Kassam Tugaylarının Demir Kubbe’yi delerek roketleriyle hedeflerini isabet ettirmelerini, Mossad’ı atlatabildiklerini okuyamadılar. Onlara göre; İsrail bu operasyonu bilerek üzerine çekti. Sessiz kaldı, çünkü yeni bir katliam için saldırmalarını istiyorlardı.

Hadi öyle olduğunu varsayalım. Peki İsrail, halkının yaşadığı travmayı nasıl atlatacaktı?

İsrail, varlığıyla eşleştirdiği “yenilmezlik” algısının çöp olmasını nasıl onaracaktı?

İlk defa Filistinliler savunmadan saldırıya geçtiler. Bunun farkında mısınız?

İsrail’in daha fazla sivil katletmesi için bahaneye ihtiyacı yoktur, ey dünya halkı!

İsrail zaten uçan kuşu bahane ederek her gün çocuk katlediyor. Her gün aç bırakıyor. Her gün daha fazla işgal yapıyordu.

Bakınız!

Şu dakikadan sonra Orta Doğu’da daha fenası, Müslümanlar için yoktur!

Bir fenalık olacaksa o da İsrail için geçerlidir.

Orta Doğu’da Irak’tan Afganistan’a, Suriye’den Filistin’e, Arap Baharı ile silsile hâlinde Tunus’ta, Libya’da, Mısır’da kan döken hangi akıldı?

Bu aklın planları tökezlemeye başlamıştır.

Gidişat, “Büyük İsrail ve vadedilmiş topraklar” minvalinde başarı vadetmiyor.

Siyonistlerin para, güç, silah, şiddet ve işgal konularında kafası iyi çalışıyor. Fakat gelgelim ki “katıksız direniş” olgusunu değerlendirmekten acizler.

Altı yaşındaki bir çocuk, İsrail askerinin karşısına çıkıp da bileğini göstererek “Bu topraklar benim, gün gelir hakkımı senden alırım!” diyebiliyorsa bu sosyoloji, çok farklı dinamikleri dünyanın önüne koymaktadır.

Bir Filistinli kadın, eşinin şehit olduğunun haberini aldığında, “zafer” işareti yaparak ve coşkuyla şehadet getirerek, vakar içinde ve yas tutmadan kızına haber vermeye gidiyorsa işte bu şerefli duruşun tablosudur.

Ölümden korkmayanı, ölümle korkutamazsınız.

Bu sosyolojiyle kavga edilmez.

İsrail’in kurgu imajı değil, işte bu sosyoloji yenilmezdir.

HAMAS’IN SALDIRISI KİME YARADI?

Hamas’ın saldırısı İsrail’e yaramadı.

Büyük imaj çöküntüsü içinde. Sadece bu da değil. Onca emek vererek kurguladığı Arap ülkeleriyle normalleşme süreçleri de akamete uğramak üzere.

Katliam yaparsa; yine yalnızlığa mahkûm olacak.

ABD de inanın bu durumdan hiç mutlu değil.

Ekonomik olarak Çin ile rekabetinde zorlanan ABD, askerî olarak da Rusya’yı sıkıştırdığı Ukrayna özelinde odağını bölmek istemezdi.

Orta Doğu’da İsrail, saldırıyı İran ya da Lübnan’a yönlendirirse işler çığırından çıkar.

ABD Orta Doğu’ya odaklansa bu durumda Rusya’nın önü açılır, Avrupa bu durumda karşı duruş sergiler. Dolayısıyla işler hiç de öyle kolay değil.

Hamas’ın saldırısından en çok da Rusların sessiz bir memnuniyetlerinin olduğunu görmekteyim.

Bu kapsamda Arap ülkeleri eskiden olduğu gibi yine Rusya’yı kendilerine yakın gördüler.

Rusya’yı Ukrayna tuzağına çekenler, belki de Hamas’ın hamlesiyle Orta Doğu ile meşgul edilmek isteniyordur!