Nazi-Sovyet Paktı ne zaman imzalandı? Paktın sonucu ve önemi!

Nazi-Sovyet Paktı, 23 Ağustos 1939 tarihinde Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği arasında imzalanan bir saldırmazlık paktıdır. Resmi olarak Almanya ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Arasında Saldırmazlık Antlaşması olarak bilinir.

Paktın maddeleri:

• Her iki taraf da 10 yıl boyunca birbirlerine saldırmayacağına dair söz verdi.
• Gizli bir protokol eklenerek, Polonya, Litvanya, Estonya, Letonya, Finlandiya ve Besarabya'nın (günümüzde Moldova'nın bir bölgesi) siyasi kaderi belirlendi. Bu protokolde, Polonya'nın batı bölgeleri Nazi Almanyası'na, doğu bölgeleri ise Sovyetler Birliği'ne verilecekti.
• Litvanya'nın kuzey bölgesi Sovyetler Birliği'ne, güney bölgesi ise Nazi Almanyası'na bırakılacaktı.
• Estonya ve Letonya tamamen Sovyetler Birliği'ne verilecekti.
• Finlandiya'nın doğusu Sovyetler Birliği'ne, batısı ise Nazi Almanyası'na bırakılacaktı.
• Besarabya Sovyetler Birliği'ne verilecekti.

Paktın sonuçları:

• Pakt, II. Dünya Savaşı'nın başlamasına zemin hazırladı. 1 Eylül 1939'da Nazi Almanyası Polonya'yı işgal etti ve 3 Eylül'de İngiltere ve Fransa Nazi Almanyası'na savaş ilan etti.
• Pakt, Sovyetler Birliği'nin Finlandiya'ya saldırmasına (Kış Savaşı) ve Baltık devletlerini işgal etmesine yol açtı.
• Pakt, Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği arasındaki ideolojik farklılıklara rağmen, iki ülkenin kısa süreli bir iş birliğine girmesini sağladı. Bu iş birliği 1941'de Nazi Almanyası'nın Sovyetler Birliği'ne saldırmasıyla sona erdi.

Paktın önemi:

Bakan Ersoy: 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin talepleri karşılanmıştır

• Nazi-Sovyet Paktı, II. Dünya Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından biridir. Pakt, savaşın başlamasına zemin hazırlamış ve Avrupa'nın siyasi haritasını değiştirmiştir.
• Pakt, Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği arasındaki karmaşık ilişkiyi de gözler önüne sermektedir. Her iki ülke de ideolojik olarak zıt olmasına rağmen, ortak çıkarlar doğrultusunda iş birliği yapmaya istekliydi.
• Pakt, günümüzde de tartışılmaya devam etmektedir. Bazı tarihçiler paktı ahlaki açıdan yanlış ve hatalı bir politika olarak görürken, diğerleri Sovyetler Birliği'nin Nazi tehdidine karşı kendini savunmak için gerekli bir adım olduğunu savunmaktadır.