Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde 15 senedir eşiyle birlikte görev yapan Aydan Yenişehirli ve eşinin hak ettikleri profesör kadroları açılmayınca, zamanın rektörü Prof. Mustafa Şahin’e başvurdu.
Rektör, ‘kadro açmayacağını, kurumdan ayrılmaları gerektiğini’ ifade etti.
Bunun üzerine Aydan Yenişehirli 16 ve 30 Haziran 2015 tarihlerinde YÖK’e dilekçeler yazdı.
Kurumda paralel yapılanma olduğunu, rektörün ayrımcılık yaptığını, paralel yapı mensuplarını kayırdığını ve kadrolarını hızla açtığını belirterek, FETÖ’cü akademisyenleri isim isim ihbar etti.
YÖK, rektörü ve FETÖ yapılanmasını ihbar eden akademisyenin dilekçelerini, kimliğini gizlemeden şikâyet edilen rektöre gönderdi.
Mesajı alan rektör;
30.07.2015:
Aydan Yenişehirli, bir ay önce YÖK’e gönderdiği dilekçenin şikâyet ettiği kişinin eline nasıl geçtiğini anlayamadı.
Rektörün “Şikâyetten haberdarız” mesajını ulaştıran Hüseyin Özyurt, 15 Temmuz sonrasında tutuklanacak, “silahlı örgüt kurmak/yönetmek” suçlarından Ağır Cezada yargılanacak, 10 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
03.08.2015:
Paralel yapılanmayı ihbarından bir ay sonra, Aydan Yenişehirli odasında tehdit mesajı buldu. İmzasız mesajda “iftira atma, uslu dur, ananı …tirtme” yazmaktadır.
Aynı gün tehdit notunu resmi yazıyla idareye bildirdi. YÖK’e gönderdiği dilekçenin tahkikat evrakı olduğunu, rektörlükçe gizli tutulması gerektiğini, Hüseyin Özyurt’un dilekçe içeriğini nasıl öğrendiğinin belirlenmesini talep etti.
11.08.2015:
15 Temmuz sonrasında FETÖ’nün “kaymakamlar imamı” olduğu iddiasıyla tutuklanan Hüseyin Özyurt, ihbar dilekçesini, rektörlük makamında okuduğunu beyan etti, dilekçeyi kendisine okutan rektör yardımcısının, şikâyet dilekçesi için “muhtemelen incelemeci” olduğunu söyledi. Hâlbuki şikâyetleri imama okutan rektör yardımcısı, o sırada incelemeci değildir. Olayı araştırmak için görevlendirilen Prof. GSK, imamın “rektörlükte okudum, rektör yardımcısı okuttu” beyanlarının ardından görevden azledilmek ister, çünkü “tehdit” eylemi rektörlüğe ve amirlerine uzanmıştır.
FETÖ imamının başrolü oynadığı “imzasız mektupla tehdit” eylemine rektör Mustafa Şahin, disiplin soruşturmasını bile gerekli görmeden incelemeyi kapattı.
Tehdidin ardından yaşananlar daha da çarpıcıdır. Tehditte iletilen mesaj, eyleme dönüştü; Tehdit notunda annesine küfredilen hocanın, aynı kurumda çalışan hanımı da FETÖ ihbarından nasibini aldı, ona da soruşturma açıldı.
08.09.2015:
Rektörün görevlendirdiği soruşturmacılar, 8 Eylülde Aydan Yenişehirli’yi, 9 Eylül’de eşini sorguladılar. Bu soruşturmacılardan, Dr. Bora Bostan 15 Temmuzdan sonra açığa alınacak, ardından istifa edecek, kardeşi Dr. Mehmet Bostan Rize RTE Üniversitesi’ndeki örgüt yapılanmasının sorumlusu olduğu iddiası ile yargılanıp, 6 yıl 3 ay hapis cezası alacak, soruşturmacının eşi Dr. İ. Bostan bile meslekten ihraç edilecektir.
FETÖ’yü ihbar eden hocaya tehdit notunun ardından açılan soruşturma 23 yıllık memuriyetinde geçirdiği ilk disiplin soruşturması olacak, bunu 4 disiplin ve bir ceza soruşturması izleyecektir. Artarda açılan 5 soruşturmadan üçüne ceza verilemeden kapatılacak, verilen 2 ceza da kesinleşmiş yargı kararlarıyla hukuka aykırı bulunup kaldırılacaktır. Dolayısıyla ihbarın diyetini ödetme amaçlı tüm soruşturmalar haksız başlatılmıştır.
Ne tesadüftür ki, hocanın eşi Gülgün Yenişehirli de 23 yıllık akademik hayatında 2 kez disiplin cezası almış, her iki soruşturma da rektör Mustafa Şahin tarafından başlatılmıştır. Rektörün atadığı soruşturmacılardan Dr. Ahmet Eyibilen ihraç edilip, ağır cezada yargılanacak, Dr. Bora Bostan açığa alınıp, istifa edecektir.
27.02.2018:
Tehditten yıllar sonra, Aydan Hoca, dilekçesini rektörlükte okuyan FETÖ imamı Hüseyin Özyurt’un yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya çağrılır. FETÖ ihbarının ardından nasıl tehdit edildiğini anlatır; ifadesinde üniversitedeki yapılanmanın temel sorumlusunun rektör Mustafa Şahin olduğunu beyan eder. İfade verdiği aynı gün hakkında bir disiplin soruşturması daha açılacak, örgüt imamı gücünü cezaevinden bile hissettirecektir.
İmama tanıklık ettiği gün açılan soruşturma, Diriliş Postasında “Parola: Yunus’un selamı var” başlıklı yazıyla basına yansıyınca, ertesi gün ceza verilmeden kapatıldı.
Aydan Yenişehirli, paralel yapılanmayı ihbarının ardından işyerinde imzasız mektupla tehdit edildiğini savcılığa ve YÖK’e de bildirir. Yükseköğretim Kanununa (53/7) göre “kurumların sükûn, huzur ve çalışma düzenini bozan hallerde kovuşturmayı Cumhuriyet Savcısı doğrudan yapar.” hükmü bulunmasına rağmen, savcılık “görevsizlik” kararıyla dosyayı YÖK’e gönderir.
Bütün bu olup bitenlerden çıkarılacak ders; üniversitelerde FETÖ’yü ihbar edene bunun bedeli çok ağır ödetilir.
YÖK’teki Denetleme Kurulu’nun koskoca profesörleri, FETÖ ihbarının ardından hocanın başına gelenleri yorumlayamamış ama biz YÖK’ün neden yorumlayamadığını yorumlayabiliyoruz.