Benim gibi bu hırçınlığın ve tedirginliğinin miladını Ordu’da yaşadığı VİP kriziyle başlatanlar yanılıyor.

Geçmişe doğru şöyle bir taramayla, gözden kaçırdıklarıma dikkat ettim;

Bu tedirgin ve hırçın ruh hali İmamoğlu’nun 31 Mart seçim kampanyasında da ayan beyan kendini gösteriyormuş aslında.

Fotoğrafın tamamına bakınca ‘Son zamanlarda öfke kontrolünü yapamıyor’ şeklindeki değerlendirmeler ve eleştiriler eksik kalıyor.

İki gün önce bir canlı yayında seyrettim kendisini…

Soruyu soran gazetecinin soru sorma şekline takılarak sorunun cevabını atlamayı tercih etmesi,

Sürekli ‘müsaade edin’, birkaç kere ‘cümlemi bitireyim’, ısrarla ‘hala konuşuyorsunuz müsaade edin’, mütemadiyen ‘benim sözümü keserseniz, ama yine kestiniz Okan Bey’, bazen, ‘beni bölmeyin,’ bir kere de ‘gazeteci olarak sizin biraz seviyeli ve mesafeli davranmanızı istiyorum’, gibi çıkışlarla canlı yayını çıkmaza sürüklemesinden anlaşılıyor bu ruh durumu…

Koç Holding’in kendisine uçak tahsisi hakkında soru soran Sabah Gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu’na verdiği cevaptan, daha açıkçası cevap yerine soruyu sulandırmak hedefli, “O holdingle sizin çalıştığınız grubun parti olarak bugünkü iktidar partisiyle temasının milyonda biri kadar temasım yok” şeklindeki çıkışından anlaşılıyor ki rakip takımın sahasında top oynarken ‘bir önce golü atıp kendi sahasına dönmek için sabırsızlanan’ futbolcu halet-i ruhiyesiyle bir seçim kampanyası yürütüyor.

İsmail Küçükkaya İmamoğlu’na ev sahibi rahatlığı sağlayabilecek mi bunu da Pazar günkü canlı yayında göreceğiz.

Ben bugünden Küçükkaya’ya rağmen iki aday arasından daha başarılı çıkacak olan ismin Binali Yıldırım olacağı kanaatindeyim.

Çünkü ben Binali Yıldırım’ın, mizahi üslubuyla, komşusunun camını kırarken ya da bahçesinden elma çalarken yakalanıp babasına şikâyet edileceği endişesiyle hırçın ve tedirgin gözlerle bakan İmamoğlu’nu dahi tebessüm ettirebilecek bir rahatlık ve olgunluğa sahip olduğunu düşünüyorum.

Elma demişken, İmamoğlu’nun kırdığı camlar ve aşırdığı elmalar hususunda bizim gazetenin özel bir ilgisi ve hassasiyeti var.

Bakın Diriliş Postası’nın ortaya çıkardığı iki büyük elma;

“2014’te Beylikdüzü Belediye Başkanı seçilen İmamoğlu’nun döneminde Beylikdüzü’ne yapılan il gayrimenkul yatırımlarından birine Dekar Yapı imza attı. İmamoğlu’nun onay verdiği proje kapsamında Dekar Yapı, Yakuplu’da 78 bin metrekare alan üzerinde 150 milyon lira maliyetle 200’den fazla villa yaptı.

Projenin tamamlanmasının ardından İmamoğlu da Asmalı Hayat adı verilen sitede villa sahibi oldu. İmamoğlu’nun bizzat imarına izin verdiği yerde tanesi 3 milyon lira olan 2 adet 5+1 villasının bulunduğu tespit edildi”

Dahası, diğerleri ve ‘İmamoğlu’nun FETÖ’ye himmeti’ hakkında Binali Bey’in canlı yayın öncesi Diriliş Postası Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sabri İşbilen ile bilgi alışverişi faydalı olacaktır.