ABD, Türkiye’den intikam almaya çalışıyor. Kahraman milletimizin püskürttüğü FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişiminden sonra ABD bizden çok darbe yedi, kurduğu her kumpas başına geçirildi, planları bozuldu. Bu yüzden ABD, intikam hırsıyla saldırıyor Türkiye’ye. Taşeronu FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe girişimini devralan ABD, Sarraf’ı iftiracı hale getirip Türkiye’yi rehin almak istiyor. Çok bariz olan bir şey var. ABD’nin sözde İran’a ambargosunu delme suçundan açtığı dava boş, kocaman bir iftira dosyası ve dağ denilen ABD, fare bile doğuramaz. Niye? İsnat ettikleri suçların dayanağı yok, tanık diye konuşturdukları Sarraf’ın iftiracıya dönüştürüldüğü hapishanedeki telefon kayıtlarına yansımış durumda. Ayrıca, Sarraf’ın iftiralarına şaşırmamak lazım, zira 17-25’ten sonra FETÖ’nün yayın organlarının söylediği ne kadar yalan varsa, hepsi papağan gibi tekrarladı. ABD, madem olmayan İran ambargosunu delmeyi suç sayıyor, o halde önce AB’ye ve Çin’e ceza kessin. Bu kumpas tutmaz, aksine ABD’nin bu topraklarda hegemonyasının sonu olur.
ABD’nin küresel darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde millet olarak dimdik dururuz ama bu Kılıçdaroğlu’nu ne yapacağız? Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir Ana Hıyanet Lideri ile karşı karşıyayız. Öyle bir kontrollü lider ki Kılıçdaroğlu, destek olmadığı darbe girişimi, iş tutmadığı terör örgütü, sırtını dayamadığı Batı ülkesi kalmamış bir karakter. Kılıçdaroğlu daima kaybetti, yine kaybedecek burada problem yok. Ama yaptıklarının hukuki bir karşılığı yok mu? ABD, Türkiye’nin bağımsızlığını hedef alırken, Kılıçdaroğlu, bu kumpastaki rolü gereği Erdoğan’ı FETÖ belgeleriyle yıpratmaya çalışıyor. Önce partisi tarafından yalanlanan belgelerle iftira atıyor, sonra ise daha önce yalan olduğu mahkeme tarafından tescillenen “MİT, 2013’te Sarraf hakkında uyardı.” şeklindeki FETÖ düzmecesini “Bomba” diye pazarlıyor. Plan şu: “ABD, Türkiye’ye yüklü miktarda ceza kesecek, bu sayede ekonomik kriz çıkacak, Kılıçdaroğlu da yalan bombardımanıyla bu krizin sorumlusu olarak Erdoğan’ı hedef gösterecek, hükümet değişecek.” FETÖ’nün bavulcusu Kılıçdaroğlu ve patronlarını Türkiye’de artık millet dışında kimsenin iktidarı değiştiremeyeceğini anlaması lazım.
Kılıçdaroğlu aklını başına almalı. Eğer içinde gram milli duygular varsa Türkiye’ye yönelik küresel saldırıda FETÖ yamağı olmak, ABD’ye bel bağlamak yerine “Size ne oluyor?” demesi lazım; ama sanmam… Ayrıca, Kılıçdaroğlu’nun A Haber özelinde tüm milli medyayı idamla tehdit etmesine en şiddetli tepkinin verilmesi gerek. FETÖ ve PKK medya organlarını savunan Kılıçdaroğlu’nun milli medya için idam tehdidi bizler için şeref madalyası olmalı. Kılıçdaroğlu, bu sözleriyle aslında İstiklal Mahkemesi özlemini dile getirdi. Kaza bela CHP Türkiye’de iktidar olursa başımıza neler geleceğini anlattı. Eğer CHP iktidar olursa, Kılıçdaroğlu sadece milli medya organlarına el koymakla kalmayacak, Türkiye’nin bekasını korumak için hareket eden tüm gazetecileri de idam edecek, bu bir paranoya değil, hakikatin ta kendisi. Milletimiz bunlara fırsat vermez…