Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ’nün katmanları hakkında yaptığı sınıflandırmayı yeniden hatırlayarak başlayalım: “Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet…”
Şimdi bu üç katmanda bugüne kadar neler olmuş, neler yaşanmış onlara bakalım.
Tabanı İbadet: Bu katmanda, Bank Asya, sendikal faaliyetler ve ByLock gibi illiyet, iltisak ve irtibatlardan tespit ve deşifre edilerek haklarında kovuşturma, takibat ve yargılama yapılarak bazı tutuklamalar oldu. Bazıları tutuksuz yargılanıyor, bazıları ise beraat etti.
Tabanı Ticaret: Bu katmanın da kahir ekseriyesi Bank Asya, sendikal faaliyetler ve ByLock gibi illiyet, iltisak ve irtibatlardan tespit ve deşifre edilerek haklarında kovuşturma, takibat ve yargılama yapıldı.
Bazıları tutuklandı, bazıları tutuklu, bazıları tutuksuz yargılanıyor, bazıları ise beraat etti.
Bu katmanda 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni göğsünü siper ederek önleyen aziz milletimizi endişeye sevk eden, ümitsizliğe sürükleyen gelişmeler oldu ve olmaya davam ediyor.
Nedir bu gelişmeler derseniz; ticaret tabanının zenginleri parayı bastırarak dışarı çıktılar.
Çıkmaya da devam diyorlar…
Samsun’da FETÖ’cü oldukları yedi göbekten tescilli işadamları birinci, ikinci, üçüncü duruşmalarda, tedricen, kademe kademe salındılar.
Neredeyse içeride hiç FETÖ’cü işadamı kalmadı.
Bu durumun Samsun ile sınırlı olduğunu zannetmiyorum.
Hemen hemen her ilde durum böyledir.
Korkarım ki, onlardan boşalan parmaklıkların ardına çok yakında bizler yani FETÖ’yü yazıp çizenler gireceğiz!
Tabanı İhanet: İhanet katmanı üst düzey askeriye, emniyet, yargı, akademik kadro, bürokrasi ve siyasilerden oluşmaktadır.
Askeriye ve yargıda yapılan kısmi temizlik yeterli olmamıştır. Çünkü emniyetin başarılı operasyonlarıyla adliyeye sevk edilenlerin salıverilmelerinden, Şamil Tayyar’ın bahsettiği FETÖ Borsasının mevcudiyetinden, vatana ihanet edenlerin kefaletle serbest bırakılmalarından anlıyor ve görüyoruz ki ihanet tavanı yeterince temizlenememiştir.
İhanet katmanının en üstü siyaset tavanıdır.
Çatı mı demeliydim?
Bu tavana veyahut çatıya hiç dokunulmamıştır. Dokunulması yönündeki milletin talepleri göz ardı edilmemelidir.
Bizler yani AK Parti’yi ve Reis’i her ahval ve şeraitte destekleyenler, o veya bu sebeplerle bir türlü yapılamayan temizliğin 24 Haziran erken seçimlerinde yapılmasını bekliyoruz.
Bekliyoruz fakat yaşadıklarımız ve gördüklerimizden sonra pek de ümitli bir bekleyiş üzere değiliz.
Erken seçimin mimarlarına milletvekili listelerini anketlerden ziyadeâkil insanlar ile istişare halinde hazırlamalarını tavsiye ediyoruz.
24 Haziran ile ayağımıza kadar gelen bu fırsat tepilirse artık geriye dönüşü olamayacaktır.
24 Haziran milletvekilleri listeleri, sıkça söylenildiği gibi FETÖ hâlâ zinde, etkili ve güçlü iddialarının ne kadar doğru olup olmadığını gösterecek olması bakımından çok önemlidir.
Nasıl derler; köprüden önce son çıkıştır bu seçimler…
Ve bu aziz milletin hayal kırıklığına uğrayacak ne sabrı ne de takati kalmıştır.