Ülkemizde, gerçekten tarihî öneme sahip bir referandum yapıldı. Sonucu önceden belli bir referandumdu aslında… Hayırcı muhalifler dâhil herkes, sonucun EVET çıkacağını biliyordu. Ancak doğal olarak hiç kimse bunu kendine dahi itiraf etmek istemiyordu. Nihayet sonuçlar açıklandı, herkesin beklediği gibi sonuçlar EVET çıktı ama beklemedik şekilde EVET oyları düşük, HAYIR oyları yüksek çıktı.

Tarihî öneme sahip bir referandum dedik. Bu söz, öylesine söylenmiş bir söz değil. Zaten referandum öncesi yaşananlara ve kimin, kimlerle, neye taraf olduğuna bakınca bu referandumla nasıl bir eşiği aştığımız anlaşılıyor.

Şimdi gelelim referandum sonuçları ortaya çıkınca yaşanan manzaraya!.. Referandum sonuçlanınca aslında 2002’den beri ne yaşadıysak aynı şeyleri yaşadık!.. Muhalefet (Hayırcılar) yine aynı yalanlar, aynı hakaretler, aynı iftiralarla başta millete, sonra milleti temsil eden ve milletin -her zamanki gibi- teveccühünü kazanan temsilcilerine saldırmaya başladılar.

Referandum öncesi başlamıştı zaten bu mızıkçılık ve milletin kararına razı olmama, çamura yatma hâlleri!.. Adam(!) “%70 çıkmazsa referandum sonucu meşru değil.” diyebiliyor hem de hiç utanmadan, yüzü kızarmadan. Referandumun geçerli olması için gereken oran ne? %50+1… Beyefendi ne istiyor? %70… O zaman geçerli olması için %70 barajı konulsun!.. Bunu söyleyenler, dikkatinizi çekerim, sosyal demokrat(!) insanlar… Saygısızlık, milleti aptal yerine koyma, tahammülsüzlük… Ne derseniz hepsi var bu cümlede…

Referandum sonuçları kesinleşmeye başlayınca başta kökü ABD’de olan TV, iki sunucusu, ekrana çıkardıkları köksüz Doğan Medya temsilcisi, ellerinden gelse ülkenin üzerine bir kaşık su döküp tüm milleti bir kaşık suda boğacaklar!..

Yine Doğan Medya ve konukları, çirkefleşiyor, millete saldırıyor, milletin kararının meşru olmadığını söyleyip milletin tercihini önemsizleştirmeye çalışıyor.

Her seçimde olduğu gibi yine hile yapıldığı nakaratını tekrarlayıp duruyorlar. Milleti ve tercihini küçümsüyorlar; millete iftira, hakaret havada uçuşuyor.

Çok temiz bir referandum geçirdik, gayet iyi bir katılım oldu, gayet de iyi bir şekilde tamamlandı. Millet kararını verdi, saygı duyacaksınız!.. Ancak CHP zihniyeti, bunu hiç yap/a/madı ve yap/a/mayacak. Çünkü milleti suçlamak ve aşağılamak çok daha kolay!..

Şimdi de yine sokaklara çıkıp tencere tava çalmaya başladılar, yeni bir Gezi Ayaklanması çıkarma derdindeler. Ancak boşuna uğraşıyorsunuz; geçti Bor’un pazarı, sürün eşeğinizi Niğde’ye!.. Ya akıllanıp milletin değerlerine, tercihlerine saygı duyacaksınız ya da kelaynak kuşu gibi her geçen gün azalarak yok olacaksınız.

Referandumda dindar Kürtler, dindar Türkler ve özde demokratlar kazanmış; kindar Kürtler, kindar Türkler ve sözde demokratlar kaybetmiştir. Kısacası Türkiye kazanmıştır.

Körü körüne HAYIR diyen; PKK, DHKP/C, FETÖ ve BATI ile yürüyüp de Müslüman vatansever geçinenler kaybetmiştir. Onlardan değilseniz ne kadar şükretseniz azdır.

%50,01 HAYIR çıksa bayram edecek olanlar, %51,5 EVET ile meşruiyet sorguluyor!.. Hadi oradan!..

Milletin tercihinin meşruiyetini sorgulayanın kendisi gayrimeşrudur…