Bursa’da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) “kurban bağışı” adı altında finans sağlandığı iddiasına ilişkin, İzgün Gıda, Turizm, Taşımacılık, Temizlik, Güvenlik ve Mobilya Sanayi Ticaret AŞ ile ilgili davanın ikinci duruşması görüldü.
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 4’ü tutuklu 43 sanık ve müştekiler, tanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada dinlenen tanıklardan, bir dönem et kesim tesisi işleten T.S, hayvan satışı yapmadıklarını, kendilerine getirilen karkas etleri parçalama ve buzhanede saklama hizmeti verdiklerini söyledi.
T.S, İzgün AŞ’nin alım müdürü, sanık Hakan Yaman’ın 2010’da kendilerine kamyonlarla et getirdiğini belirterek, “Yanlarında gelen elemanlarla etleri kutulara koyuyorduk. Bayram sabahı götürdüler o kolileri, etlerin bir kısmı da karkas olarak buzhanelerde kaldı. Bu etler Kurban Bayramı’ndan 4 gün önce getirilmişti. Buzhaneye konulanlar da peyderpey 3-4 ay içinde yemek firmasına ait kamyonlarla alındı. Birkaç yıl daha bu hizmet aynı şekilde devam etti. Bayramdan önce getirilen etlerden bir kısmı bayram sabahı, kalanlar da 3-4 ay içinde alındı.” diye konuştu.
“Kurban, bayramdan önce kesilir mi? Hiç mi sormadın?”
Mahkeme başkanının, “Kurban, bayramdan önce kesilir mi? Hiç mi sormadın?” sorusu üzerine T.S, “Etler erken geldi diye ‘Bu, ne kurbanı? diye sordum. Kurban olduğunu, akit kurbanı ya da başka kurbanlar olduklarını söylediler.” yanıtını verdi.
T.S, 2011’de de sanıklar tarafından kendilerine angus kesimi yaptırılıp yaptırılmadığını muhasebe kayıtlarından tespit edebileceğini söyledi.
İzgün AŞ’de yaklaşık 7 yıl çalışan tanık B.G. de şirketin FETÖ‘ye bağlı olduğunun herkes tarafından söylendiğini anlattı.
B.G, “Kurban Bayramı’ndan birkaç gün önce kesilen etler kolilerle getiriliyordu, soğuk hava depolarında tutuluyordu, sonra da hemen boşaltıyorlardı.” ifadelerini kullandı.
“Fabrikada bazı toplantılarda Fetullah Gülen’in videoları izletiliyordu”
Fabrikada düzenlenen toplantılara zaman zaman “il imamı” olarak bilinen Cansun Sarıyıldız ve eski Vali Şahabettin Harput’un da katıldığını öne süren B.G, şöyle konuştu:
“Fabrikada bazı toplantılarda Fetullah Gülen’in videoları izletiliyordu. Şirkette sık sık “Kimse Yok Mu Derneği”ne kurban parasıyla ilgili yardımda bulunulması söyleniyordu. Ben de birkaç defa ‘kurban parası’ diye verdim. Orada 7 yıl çalıştığım için şirket yöneticilerinin cemaat içinde de ayrıca görevli olduklarını polisteki ifademde söyledim. Şirketin alt tedarikçilerine cemaate yardım etmeleri söyleniyordu. Bunlar kiminle görüşmeye geldiyse onlar söylüyordu tedarikçilere. Gazete ve dergi aboneliği yapılmak isteniyorsa yapılıyordu.”
Müştekilerden Gültekin Bulut da örgüt mensuplarına “kurban parası” adı altında 5 bin liralık çek verdiklerini fakat bu çekin İzgün AŞ’de kullanıldığını polislerden öğrendiklerini vurgulayarak, şikayetçi oldu.
İzgün AŞ’ye mal satan firmanın sahibi müşteki Erhan Mümtaz da sattığı malların bedelinin yaklaşık yüzde 2-3’ünün “ciro primi” adı altında kesildiğini, kalan bedelin kendisine ödendiğini belirterek, şikayetini tekrarladı.
Müştekilerden Adnan Şeref Yurt da kendisinden zekat karşılığı alınan çekin yemek firmasında çıkması nedeniyle manevi olarak zarar gördüğüne işaret ederek, şikayetçi oldu.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutululuk halinin devamına karar vererek, eksik evrakın tamamlanması ve bazı tanık ve sanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.