ABD ve İsrail; Gazze’yi yakıyor, Filistinliler’i katlediyor, Kudüs’ü Müslümanların elinden almak istiyor, Mescid-i Aksa’yı adım adım kuşatıyorlar!
Dünya seyrediyor!
İslam dünyası, Arap dünyası, Müslümanlar ne yapıyor? Onlar da dünyadan farklı bir şey yapmıyorlar. Seyredenler var, ABD ve İsrail’i perde arkasından destekleyen alçaklar var…
Kudüs’ün, Filistin’in ve Müslümanlar’ın yanında duran, onların sesi olan tek bir lider, tek bir ülke var: Türkiye ve Erdoğan…
Batı medyası, 7 Haziran 2015 seçiminden sonra, “21. Yüzyılın Selahaddin-i Eyyubi’sini durdurduk” diye manşet atmıştı. Batı, Erdoğan seçim kaybederse, Kudüs’e giden yolun kapanacağını; kazanırsa, Kudüs’e giden yolun açılacağını biliyor!
Sen de 24 Haziran’da oy kullanırken bunun bilincinde ol…
***
Ordusu olmayan komutan savaşa gidemez. Gitse de savaşı kazanamaz. Komutanı olmayan ordu da sefere çıkamaz. Çıksa da savaşı kazanamaz. Komutansız ordu, ordusuz da komutan olamaz. Biri diğerinin olmazsa olmazıdır.
Türkiye, iç ve dış ağır saldırılar altındadır. 16 yıldır Türkiye’nin makus talihini yıkıp, özgür ve güçlü bir Türkiye için mücadele eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’yi devirmek için tüm aktörler, tüm güçleri ve tüm silahlarıyla savaş (siyaset) meydanındalar…
Haçlı orduları ve içimizdeki işbirlikçilerine karşı; “Komutan Erdoğan” ve “Ordusu AK Parti” büyük bir direniş gösteriyor. Bu direnişin en önemli gücü milletimizin duruşudur. 11 seçim bu saldırlar altında yapıldı ve milletimiz her seferinde AK Parti ve Erdoğan’ın yanında durdu.
Erdoğan ve AK Parti’ye karşı bir araya gelen muhalefet partileri ve terör örgütleri de “batı için” zafer kazanmak istiyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı 12. Seçimi de kaybedeceklerini biliyorlar. Buna karşın Erdoğan’ı mecliste zayıf bırakmak için başka bir oyun oynuyorlar. Sinsi bir algı operasyonu yürütüyorlar…
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu Erdoğan’a vereceğim, ama milletvekili seçiminde başka partiye oy vereceğim” propagandası FETÖ tarafından yürütülen bir operasyondur. Bu propagandayı yapanlar aslında Erdoğan’a da oy vermeyecekler. Erdoğancı gözüküp, AK Parti’nin altını oyuyorlar. AK Parti seçmeninin güvenini kazanıp, muhalefet cephesine seçmen devşirmeye çalışıyorlar.
Seçim kazanmış bir cumhurbaşkanı, mecliste çoğunluğu alamazsa topal ördek, yaralı bir aslan gibi olur. Böyle bir tablo oluşursa, Türkiye’yi kuşatan emperyalizm ve içerdeki maşaları meclise de cumhurbaşkanına da rahat vermezler!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a neden oy veriyorsan, partisi AK Parti’ye de aynı gerekçeyle oy vermelisin. Milletvekili adayı gösterilmesi muhtemel bazı isimleri bahane ederek AK Parti’ye oy vermemek çok büyük bir yanlıştır. Pireye kızıp yorgan yakmaktır. Bu tepkinin Erdoğan’a ve AK Parti’ye vereceği zararı doğru analiz etmeliyiz. Gün bazı isimleri bahane edip, Erdoğan ve AK Parti’ye zarar verme, onları eleştirme günü değil, birlik ve beraberlik günüdür!
Erdoğan’a oy verip, AK Parti’ye oy vermeyecek olanlar; Erdoğan’ın eline silah verip, mermiyi başkasının eline vermiş olacaklar. Erdoğan, güçlü bir AK Parti Meclis gurubuyla güçlü olabilir. %55’in üzerinde bir destekle Cumhurbaşkanı seçilecek Erdoğan’a 400/450 milletvekiliyle verilecek meclis desteği tüm kirli hesapları alt üst edecektir.
Erdoğan ve AK Parti’nin bu gücü karşısında hiçbir üst akıl, terör örgütü ve işbirlikçi parti duramaz. Bu gücü ve bu silahı Erdoğan’a ver! Kudüs işgal altındayken, Filistinli kardeşlerimize kan kusturulurken bir oyu Selahaddin Eyyubi’nin torununa çok görme!
Unutma; Batı, vermeyeceğin bir oyla Selahaddin’i durdurmak istiyor. Oysa sen vereceğin bir oyla Erdoğan’ın Kudüs’e giden yolunu açacaksın…
