Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısının ardından her şeyini geride bırakarak meydanlara çıkan milyonlar atalarının kanla aldığı toprağı, kanını, canını feda ederek korudu, vatanı FETÖ’cü işgalcilere teslim etmedi.
40 yıl boyunca din, bayrak ve milli değerlerin tamamını istismar ederek yapılanan asrın en alçak terör örgütü FETÖ, patronlarının kendisine biçtiği şeytani planı uygulamak için 15 Temmuz 2016’da TSK’dan çaldığı tank, savaş uçağı, silah ve bomlarla işgal girişimine kalkıştı.
FETÖ’cüler vatanı işgal edip, emperyalistlerin 100 yıl önce uygulamadığı haritaları hayata geçireceğinden o kadar emindi ama hesap edemedikleri bir şey vardı. O da; Adnan Menderes’i, Turgut Özal’ı, Necmettin Erbakan’ı koruyamayan ama bir daha darbeye izin vermeyeceğini yemin eden ölümü öldürmüş milletti.
Her şey, suikasttan dakikalarla kurtulan Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın meydan çağrısıyla başladı. Millet, elinde Türk bayrağı, dilinde tekbiri ile 7’den 70’e sokaklara indi.
Bu kahraman millet çıplak elleriyle tanka, topa, savaş uçağına direndi. Çanakkale’deki, Kut’ül Amare’deki, Kurtuluş Savaşı’ndaki ruh neyse 15 Temmuz’daki ruhta oydu, 15’li Mehmetçikler’in torunları olan Abdullahlar, Halil İbrahimler, Ümitler şehadete yürüdü.
FETÖ’cü işgal kuvvetleri ve patronlarının hesap edemediği kahraman millet 250 şehit verdi ama yurdu vermedi. Kahraman millet Sultan 2. Abdulhamid’in “Kanla alınan topraklar kanla verilir” diye tarif ettiği kutlu vatan için kanını verdi ama üzerinde yurdunu işgal ettirmedi, ezanını dindirmedi, bayrağını indirmedi.
Bugün tarihte eşi benzeri görülmeyen ihanet ve onu bozguna uğratan destansı direnişin 2. yıldönümü.
Şehitlerimizi yâd etmek, gazilerimize minnetimizi göstermek, Türk’ün yurdunun işgal edilmeyeceğini göstermek için yeniden meydanlara iniyor, saat 21’de tarihin değiştiği yer olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde buluşuyoruz.