Kaçış sendromu hastalığı nedir ve kaçış sendromu öldürür mü gibi sorular gündemin en merak edilen konularından biri. Ünlü isim Mehmet Ali Erbil‘in mücadele ettiği Kaçış sendromu nedenleri ve belirtileri sıkça araştırılıyor. Dünyada bugüne dek 800 kişide tespit edilen Kaçış sendromu hastalığı ile ilgili ayrıntıları haberimizde derledik. Peki, Kaçış sendromu hastalığı nedir? Kaçış sendromu öldürür mü?.. Detaylar haberimizde.

Kaçış sendromu hastalığı nedir? Kaçış sendromu öldürür mü?

Kaçış sendromu hastalığı tıp dilinde Clarkson hastalığı olarak bilinmektedir. Damar içi kan basıncında meydana gelen düzensizlikle ortaya çıkan ve hayati tehdit oluşturan bir hastalıktır.

Damar içi sıvısının azalmasıyla tekrarlayan şok atakları ortaya çıkmaktadır.

Kaçış sendromu hastalığının nedeni hakkında kesin tespitlen henüz yoktur. Kılcal damarların içinden dışarıya sıvı çıkış hız ve miktarında artış meydana gelir. Kılcal damarlarda ortaya çıkan bu değişiklikle damar dışına sıvı sızması artar.

Akciğer-kalp-karın zarı gibi vücudun iç boşluklarına ve kaslarının içine, damar içindeki sıvılar sızarak birikir. Damar içi kan basıncı-tansiyon azaldığında ise şok tablosu gelişir. Damar içinden beden boşluklarına sıvı kaçışına neden olan ihtimaller olsa da, kesin olarak nedeni henüz bilinmemektedir.

Kaçış sendromlu hastalarda hangi şikayetler görülür?

Hasta şikayetleri aslında günlük hayatta da sık karşılaşılan şikayetlerdir. Hastalar sıklıkla bulantı, karın ağrısı, kusma, halsizlik, kas ağrıları, yorgunluk gibi belirgin tanımlayıcı özellik göstermeyen yakınmalar ile hekime başvururlar.

Klinikte en sık “septik şok” tablosuyla yani kana karışan mikrobik etkenlerin ortaya çıkardığı şok tablosu ile benzerlik gösterir ve karışır.

Kaçış sendromunda ataklar sırasında neler olur?

Damar içi sıvısının ani ve çok miktarda azalması, kanda albumin düzeylerinin düşük olması, kanın koyulaşması-akıcılığının azalması, bazen de monoklonalgamopati denilen özel bir laboratuar bulgusu tespit edilebilir. Gözlenen hastalarda yaygın bir şekilde bağırsaklarda ödem, asit, akciğer ve kalp zarında ve hatta kaslarda sıvı birikip, yaşamı tehdit edici durumlar söz konusu olabilmektedir.

Editör: Haber Merkezi