İstanbul, önümüzdeki günlerde önemli bir kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Birinci İstanbul Arapça Kitap Fuarı, 6-15 Kasım tarihleri arasında Sultanahmet’te kitapseverlere kapılarını açacak.

Türkiye’de ilk kez düzenlenen Arapça Kitap Fuarı’na çeşitli Arap ülkelerinden 50 yayınevi katlıyor.

Her gün sabah saat 10’dan akşam saat 10’a kadar açık kalacak fuar boyunca Arap yazarların ve entelektüellerin konuk olacağı konferanslar, paneller ve farklı kültürel etkinlikler de düzenlenecek.

Fuarı düzenleyen Arap Araştırma ve Yayın Networkü (El Şebeketu’l Arabiyye li’l Ebhas ve’l Neşr) kurucularından Suudi Arabistanlı yazar Nevvaf El Kudeymi’ye fuarın Türkiye’de düzenlenen diğer kitap fuarlarından farkını sordum.

Şöyle dedi:

“Bildiğim kadarıyla İstanbul’da düzenlenen ilk Arapça Kitap Fuarı. Türkiye’de Arapça kitap basıp yayınlayan yayınevleri var ve Türkiye’de düzenlenen kitap fuarlarına katılıyorlar. Fakat bu katılım birkaç yayıneviyle sınırlı kalıyor. Ayrıca sergilenen kitaplar genelde Türk üniversitelerinde Arapça veya İslami ilimler okuyan öğrencilere yönelik ders kipatları. Oysa bu fuarda kültürel, fikri, siyasi ve edebi kitaplar da ziyaretçilere sunulacak.”

Arap Araştırma ve Yayın Networkü’nün merkezi Beyrut’ta.

Kahire ve Kazablanka’da da şubeleri bulunuyor.

İki kurucusundan Nevvaf El Kudeymi’nin yayınlanmış 8 kitabı var.

Özgürlük tavanı yüksek olduğu ve basım, yayım ve dağıtım kolay olduğu için Arap Araştırma ve Yayın Networkü’nü Beyrut’ta kurmuşlar.

El Kudeymi; siyasi düşünce, felsefe, kültürel mirası yeniden okuma ve benzeri konularla ilgilenen yayınevinin çeviriye de önem verdiğini ve yayınlarından yüzde 40’ının çeviri olduğunu söyledi.

Üçüncü şubelerini Tunus’ta açmaya hazırlanıyorlarmış.

Düşüncelerinin temelini şöyle özetliyor, El Kudeymi:

“Biz; Arap Baharı’na, demokrasiye, halkların özgürlüğüne, istibdadın yol olması gerektiğine inanıyoruz. Şeriatın, demokrasi ve özgürlüklerin yanında olduğuna, adalet düşüncesini merkez aldığına inanıyoruz.”

Arap Araştırma ve Yayın Networkü’nün yayınlarına da yansıyan bu tavrı, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt’te fuarlara katılmasına ve katıldığı fuarlarda bazı kitaplarının yasaklanmasına neden olmuş.

“Neden İstanbul?” diye sordum, El Kudeymi’ye.

Şöye cevap verdi:

“İstanbul’un coğrafi konumu ve tarihi ile Türkiye’nin Arap Baharı’na yönelik siyasi tavrı bu seçimde etkili oldu. Ayrıca sadece İstanbul’da 700 bin ile 1 milyon arasında Arap yaşıyor. Çoğu Suriyeliler. Mısırlılar, Yemenliler, Libyalılar, Iraklılar, Filistinliler ve Körfez ülkeleri vatandaşları da var. Çoğu orta tabakanın çocukları. Aralarında çok sayıda entelektüel ve siyasi aktivist var. İstanbul ve Türkiye’nin tamamı özgürlük isteyenler ve diktatör Arap rejimlerinden kaçanlar için güvenilir bir sığınak haline geldi. İstanbul’da yaşayan Arap sayısı bu kadar büyük olmasına rağmen yeterli miktarda Arapça kitap yok. Bu nedenle Arap Araştırma ve Yayın Networkü’nün bir şubesini de İstanbul’da açmayı düşünüyoruz. Kütüphane, kültür kafesi, konferans ve panel salonundan oluşacak bir şube. Fakat şube açmadan önce piyasayı görmek için fuar düzenlemeye karar verdik.”

Dilerim Arap Araştırma ve Yayın Networkü’nün İstanbul şubesi en kısa sürede açılır ve bu yıl birincisi düzenlenecek Arapça Kitap Fuarı önümüzdeki yıllarda yüzlerce yayınevinin katıldığı, dünyanın her yanından ziyaretçilerin akın ettiği büyük bir fuara dönüşür.